Türkiye'nin nabzı Hürriyet Ä°K'da atıyor

Hürriyet Gazetesi Reklam Grup BaÅŸkanı AyÅŸe Sözeri Cemal, Ä°nsan Kaynakları (Ä°K) gazetesinin Türk ekonomisinin nabzını gösterdiÄŸini söyledi. Cemal, ‘‘İK'nın sayfa sayısı 12-14'ün altına indiyse ekonomi kötüye gidiyor, 20'nin üstüne çıkıyorsa iyiye gidiyor anlamına geliyor’’ dedi.Hürriyet Gazetesi Reklam Grup BaÅŸkanı AyÅŸe Sözeri Cemal, Ä°nsan Kaynakları (Ä°K) gazetesinin Türkiye ekonomisinin bir göstergesi olduÄŸunu belirterek, ‘‘İK'nın sayfa sayısı 12-14'ün altına indiyse ekonomi kötüye gidiyor, 20'inin üstüne çıkıyorsa iyiye gidiyor anlamına geliyor’’ dedi.Hürriyet Ä°K'nın 6'ıncı yıl kutlaması ve ‘Hürriyet Ä°K Yılın Ä°lanları Yarışması’ ödül töreninde bir konuÅŸma yapan AyÅŸe Sözeri Cemal, Ä°K'yı ekonominin kötü günlerinde sürdürmeyi toplumsal sorumluluk olarak ÅŸeref addettiklerini belirterek, ‘‘Bu gazetenin katkılarıyla kaliteli insan seçimi yapılıp, daha fazla insanın Ä°K tarafından iÅŸe girmesi saÄŸlanıyor’’ diye konuÅŸtu.Cemal, ‘‘Ekonominin bu yıl yüzde 8.5 küçülmesini bekliyoruz’’ diye konuÅŸarak, ‘‘Türkiye'de iÅŸÅŸizlik ise 1 milyon 200 bin civarında. Böyle bir dönemde Ä°K'nın sayfa sayıları ise yüzde 32'lik bir düşüş yaÅŸadı’’ dedi.New York Times ve Sunday Times'ın çıkardıkları insan kaynakları gazetelerinin sayfalarının ise bu dönemde yüzde 50'ye varan düşüşler yaÅŸadığını belirten Cemal şöyle konuÅŸtu: ‘‘Geçen seneye göre Ä°K'da yayınlanan ilan sayısı 19 binden 9 bine inerken, reklam veren firma adedi 2 bin 57'den bin 500'e düştü. Ancak önemli olan nokta bu zor dönemde halen bin 500 firmanın ilan vermesidir. GeçtiÄŸimiz yılın en fazla ilan veren finans sektörü bu yıl 3'üncülüğe inerken turizm sektörü ise yükseliÅŸe geçti. Biz herÅŸeye raÄŸmen gelecekten çok umutluyuz.’’ŞEFFAFLIK YOK Hürriyet Gazetesi Yazarı Ercan Kumcu ise törende yaptığı konuÅŸmada, insan kaynakları ve yönetim disiplinin amacının iÅŸyerinde insan verimliliÄŸini azamiye çıkarmak olduÄŸunu belirtti.Ä°nsan kaynakları yönetiminin Batı'da uygulandığı biçimiyle Türkiye'de henüz yeterli ÅŸeffaflığa ulaÅŸmadığını kaydeden Kumcu, ‘‘Şeffaflıktan, herhangi bir kurumda herhangi bir pozisyona birilerinin arandığının yeterince duyurulmamasını kastediyorum’’ dedi.‘‘İnsan kaynakları yönetiminde ÅŸeffaflığın olmaması doÄŸal olarak kapalı kapılar ardında pazarlıkları ve ÅŸirketler arasında insan çalmayı da beraberinde getirir’’ diye konuÅŸan Kumcu, şöyle devam etti: ‘‘Bu uygulama özellikle yönetim düzeyinde merdivenlerin üst basamaklarında yönetememe olgusunun da oluÅŸmasına neden olur. Türkiye'de olduÄŸu gibi yöneticiye saygısızlık en üst düzeye ulaşır. Ben ondan daha iyi yaparım görüşü kurumda hakim olur. Ä°nsan kaynaklarında ÅŸeffaflık politik olmayan her pozisyonun ancak herkese açık olmasıyla saÄŸlanabilir.’’İnsan kaynaklarının 50 yıllık serüveniÅževket Pamuk ile birlikte Hürriyet Gazetesi'nin ekonomi sayfalarından derlenen ve ekonominin 50 yıllık serüveninin anlatıldığı ‘‘Artık herkes milyoner’’ adlı kitabı da hazırlayan Ercan Kumcu, törende bu 50 yıllık dönemi insan kaynakları boyutuyla deÄŸerlendirdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduÄŸu dönemlerde insan kaynağının en önemli olduÄŸu yerin devlet olduÄŸunu ifade eden Kumcu şöyle konuÅŸtu: ‘‘Bu dönemde ekonominin sermayesi kıt olduÄŸu kadar insan kaynağı da kıttı. 1950'lerin başında kiÅŸi başına milli gelir 800-850 dolar civarındayken, ekonominin yüzde 50'sini tarım oluÅŸturuyordu. Bu dönemde okumuÅŸların iÅŸten anlamayanları politikada, iÅŸten anlayanları ise üretimde çalışıyordu.’’1960'lı yıllarda ise Türkiye ekonomisinin planlı kalkınma çabasının baÅŸladığını söyleyen Kumcu, ‘‘Bu dönemde hedef tarıma deÄŸil sanayiye doÄŸru deÄŸiÅŸti. KiÅŸi başına gelirin 1200 dolara yükseldiÄŸi bu dönemde gerekli kaliteli insan gücünün devletten saÄŸlanması hızlanmıştı. Yeni kurulan tesislerin genel müdürleri eski devlet çalışanlarından oluÅŸuyordu. Bu dönemde genel müdürlerin çoÄŸunluÄŸu mühendis kökenliydi. BaÅŸbakanlarımızda mühendis kökenlidir ve mühendis hegamonyası vardı’’ dedi.Kumcu, 1960'larda üniversitelerde iÅŸletme ve pazarlama fakülteleri açılıp, gazetelerde yetiÅŸmiÅŸ iÅŸgücü ilanları artmaya baÅŸladığını belirterek, ‘‘1970'li yıllarda ise milli gelir bin 500 doları geçmiÅŸtir. Bu dönemde Mühendislik ve iÅŸletme eÄŸitimini kapsayan endüstri mühendisliÄŸi diye bir eÄŸitim sahasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bugünün en fazla ilan veren sektörlerinden olan bankacılık sektöründe ise o zamanlarda sadece müfettiÅŸ aranmaktaydı. Bankalar bu müfettiÅŸleri yetiÅŸtirerek üst makamlara hazırlıyorlardı’’diye konuÅŸtu. Türkiye'nin insan kaynakları alanında büyük geliÅŸmeyi 1980'li yıllarda gerçekleÅŸtirdiÄŸini belirten Kumcu, ‘‘Çünkü Türkiye ekonomisi bu dönemde dış pazara açılmıştır. Bu dönemde kiÅŸi başına milli gelir bin 900 dolara çıkarken, 1980'li yılların sonunda 2 bin 500 dolara yükselmiÅŸti’’dedi.1980'li yıllarda ‘dealer’ sözcüğünün Türkçe'ye yerleÅŸtiÄŸini hatırlatan Kumcu, ‘‘Kurumlardaki personel bölümleri insan kaynakları bölümleri olmaya baÅŸladı. DoÄŸru iÅŸe doÄŸru adam bulmak önemli hale geldi. Artık diploma gerekliydi, ama yeterli deÄŸildi’’ dedi. Kumcu, şöyle konuÅŸtu:‘‘2000'li yıllara gelindiÄŸinde milli gelir 3 bin dolara geldi. Türkiye giderek dünya ile artan bir rekabet içine girdi. Eskiden yabancı uzmanlar devlet projelerinde çalışmak için Türkiye'ye gelirken, bugün bu uzmanlar ya bizim uzmanlarımızdan daha iyi oldukları, ya da daha ucuza çalıştıkları için Türkiye'de çalışıyorlar. Aynı ÅŸekilde bugün yurtdışında yabancılardan daha iyi oldukları için çalışan bir çok Türk uzmanı var.’’Yılın Ä°K ilanı Mudo'nun6'INCI yaşını kutlayan Hürriyet Ä°nsan Kaynakları (Ä°K) tarafından 4'üncüsü düzenlenen ‘Yılın Ä°lanları’’ ödülü Mudo ilanını hazırlayan Wunderman Reklam Ajansı'na verildi. Ä°K tarafından yapılan deÄŸerlendirmede yılın ikinci ilanı ödülünü Platin Dergisi ilanını hazırlayan T.T. Reklam Hizmetleri alırken, üçüncülüğü ise Cafe de Paris ilanını hazırlayan Movida Plus Reklam Ajansı aldı. Ä°K, ‘Yılın Ajans ilanı’ ödülünü Destek Tanıtım'a verirken, bu yılın ‘Jüri Özel Ödülü’ ise Avrupa BirliÄŸi Ä°letiÅŸim Platformu Ä°lanı ile Reklamcılık Vakfı kazandı.Â