Türkiye için algı kötüleşti
Güncelleme Tarihi:
MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek, “Türkiye için algı kötüleşti, çok kısa zamanda güçlü bir hükümet gerekiyor” dedi.
Gelişen ülkeler için sıkıntılı bir dönemde siyasi istikrar gerektiğini hatırlatan Şimşek, “Her durumda Türkiye’nin güçlü bir hükümete ihtiyacı var. Türkiye’nin dış kaynağa ihtiyacı var. Belirsizlik kaynak girişini durduruyor” diye konuştu.
YARARLANAMADIK
NTV’de katıldığı bir programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek şöyle konuştu: “Uzun bir aradan sonra ilk kez son seçimler tek başına bir partinin iktidar olmasına imkan vermedi. İlk defa ‘Türkiye acaba bir siyasi istikrarsızlığın başında mı?’ diye korkular başladı. Bunun sonuçları var, her şey duruyor, yatırımlar özellikle. Türkiye’nin dış kaynağa ihtiyacı var, bu da duruyor. Gerçi, bu aralar bütün gelişmekte olan ülkelere ilişkin yaklaşım olumsuza dönmüş durumda. Ama eğer siyasi istikrar devam etseydi, Türkiye düşen emtia fiyatlarından faydalanabilirdi.”
SİYASİ İSTİKRAR
Şimşek, ekonominin terör saldırılarından nasıl etkilendiği, bu konuda somut tespitlerin olup olmadığına yönelik soruyu yanıtlarken çözüm sürecinin sekteye uğramasının potansiyel büyümeyi olumsuz etkileyeceğini de belirterek, “Türkiye’de güçlü bir irade olmazsa bir takım zaafiyetler yaşanabilir. Siyasi istikrar tek başına yeterli değil ama siyasi istikrar varsa reform yapılabilir. Siyasi istikrar çok kritik, hangi parti olursa olsun” ifadelerini kullandı. Çözüm Süreci’nde, AK Parti’nin samimi olduğunu vurgulayan Şimşek, temel hak ve özgürlükler noktasında ne adım atılması gerekiyorsa attıklarını, atmaya da devam ettiklerini belirtti.
TAKSİT SINIRI
Türkiye’nin karşı karşıya olduğu temel makro sorunlardan bir tanesinin cari açık olduğunu hatırlatan Mehmet Şimşek, kredi kartına yönelik taksit sınırlandırması uygulamasının esnetilmesi tartışmaları ile ilgili olarak, şunları söyledi: “Bu tedbir, makro ihtiyati bir tedbir. Makro ihtiyati çerçeve durumu idare etmeye yöneliktir. Durumu kalıcı bir şekilde çözmeye yönelik 25 yapısal dönüşüm programına dönüyoruz. Cari açık sorununun çözülmesi ile birlikte tüketime, tasarrufa yönelik ilave tedbirlere zaten gerek kalmayacak.”