Türkiye, 65 milyon yolcu ile havada kalan uçak gibi

İSO Meclis Başkanı, iç pazarın durduğunu, sistemin işlemediğini söyledi.

İstanbul Sanayi Odası Meclis toplantısında konuşan İSO Meclis Başkanı Ömer Dinçkök, Türkiye'yi sis yüzünden inişe geçemeyen bir bir uçağa benzetti. Dinçkök, ‘‘Yerle bağlantımız kesildi. Sisi yapanların, temizlemesi lazım. Aksi halde uçak inemez’’ dedi.

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) mart ayı olağan meclis toplantısında, sanayiciler de açık konuştu. İSO Meclis Başkanı Ömer Dinçkök, Türkiye'de ekonomik belirsizliğin had safhada olduğunu, iç pazarın durduğunu, sistemin işlemediğini belirterek ‘‘Uçak havada. İçinde 65 milyon insan var. Uçağı emniyetle aşağı indirmemiz lazım. Ama, aşağıda o kadar yoğun sis varki aşağıya inemiyor. Bu sisi yapanların, uçuş emniyetini sıfıra indirenlerin bu sisi temizlemesi lazım’’ dedi.

Dinçkök, yeni programın başarısı için çok ciddi siyasi desteğe ihtiyaç olduğunu vurgulayıp, ‘‘Biz yolun başında iken, ortada endişe doğuran, bu başarıya gölge düşürecek beyanlar var. Bunlar, topluma karamsarlık getiriyor’’ diye konuştu.

BAŞIMIZA TAŞ DÜŞTÜ

İSO Meclis toplantısında konuşmayıp, gazetecilerin sorularına cevap vermeyi tercih eden Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı, ‘‘Başımıza bomba düştü, taş düştü, ortalık toz duman ama bunlardan daha vahimi sanayicinin, üreten insanın morali de bozuk’’ dedi. Sabancı, siyasilere seslenerek ne zaman parti çıkarlarını bir kenara bırakacaklarını sordu. Sabancı, ‘‘Ne zaman bir dört dörtlük seçim kanunu çıkaracaksınız. Vah vah vah memleketimin haline. Bunu yapanlara diyorum ki gözlerinizi açın dinleyin. Bundan sonra siyasi partiler kanunu, seçim kanunu gibi işlerde ne yapıp yapıp kendi hesabınızı, partinizin hesabını bir yana bırakın 65 milyon için reçete yazın’’ diye konuştu.

DİNLEMEYEN FATURAYI ÖDER

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Meral Gezgin Eriş, yıllardır İSO Meclisi'nin çatısı altında en ciddi önerileri yaptıklarını ancak hiçbir sonuç alamadıklarını söyleyerek, ‘‘Ben şahsen sanayiciler olarak hükümete kısa ve orta vadede mutlaka yapılması gerekenleri içeren bir ortak metin hazırlamayı öneriyorum. Bu metni hükümete verelim ve takip edelim. Eğer önerilerimiz yerine getiriliyorsa bunun hükümete yaptırımının ne olacağını belirleyelim. Hükümette sanayicinin istediklerini yapmaması halinde bir fatura ödeyeceğini bilsin. Aksi taktirde biz sürekli önerilerde bulunuruz herşey şimdiye kadar olduğu gibi devam eder’’ diye konuştu.

TOPLUM SES ÇIKARIR

İSO eski başkanlarından Memduh Hacıoğlu da, ‘‘Siyasi parti liderleri yine işi yavaştan almaya başladılar. Eğer krebilite olayı tekrar savsaklanır, Kemal Derviş'e verilen yetkiler tam anlamıyla kullandırılmazsa, yıllardır sessiz kalan toplum sesini çıkaracaktır’’ dedi.

Meclis üyesi Mehmet Şuhubi ise, ‘‘Türkiye'nin içinde bulunduğu yangın, bardakla su dökülerek sündürülecek gibi değil Kabahatli aramak yerine çözüm üretmeli’’ diye konuştu.

İSO Meclis üyesi Jak Kamhi de ‘‘Bu ülke büyüktür. Yeterki güvenimizi kaybetmeyelim. IMF ve Dünya Bankası para vermezse, Türkiye batmaz’’ dedi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Okan Oğuz, uygulamaya konulacak programın en fazla ihtiyaç duyduğu ‘güven’ unsurunun tesis edilmesinin hiç de kolay olmayacağını belirtti. Oğuz, ‘‘Yeni program ilk günden uygulamasına girişilecek üretimi, istihdamı ve ihracatı artırmayı hedefleyen kapsamlı ve radikal kararlarla ancak piyasalara ve toplumsal kesimlere güven verebilir’’ dedi.