Türkiye 3 sıra zıpladı en büyük 22’nci ekonomi oldu

IMF’nin Dünya Ekonomi Görünüm raporuna göre 2002 yılında gayri safi yurt içi hasıla (GSYÄ°H) büyüklüğü açısından 25’inci sırada yer alan Türkiye, 2003 yılında 3 basamak yükselerek 22’nci sıraya çıktı. Türkiye’nin milli gelir sıralamasında bu yıl 21’inciliÄŸe, gelecek yıl 20’nciliÄŸe yükselmesi bekleniyor.TÃœRKÄ°YE, 2003 yılındaki 239.8 milyar dolarlık milli geliriyle dünyanın en büyük 22’nici ekonomisi oldu. Gayri safi yurt içi hasıla (GSYÄ°H) büyüklüğüne göre yapılan sıralamada Türkiye geçen yıl üç basamak birden yükseldi. IMF’nin Dünya Ekonomik Görünüm raporuna göre, 2002 yılında 184.8 milyar dolar GSYÄ°H ile 25’nci ülke olan Türkiye, geçen yıl milli gelirini dolar bazında yüzde 29.8 artırarak 239.8 milyar dolara çıkardı ve 22’nci sıraya yerleÅŸti.Türkiye, geçen yıl GSYÄ°H büyüklüğü bakımından Norveç, Danimarka, Yunanistan, Finlandiya, Portekiz, Ä°rlanda gibi AB üyesi ve Polonya, Macaristan, Ukrayna, Romanya, Litvanya, Bulgaristan gibi AB adayı ülkeleri geride bıraktı.Geçen yıl GSYÄ°H büyüklüğü bakımından ilk beÅŸ sırada yer alan ülkeler deÄŸiÅŸmedi. ABD 10 trilyon 985.5 milyar dolarla birinci, Japonya 4 trilyon 301.8 milyar dolarla ikinci, Almanya 2 trilyon 408.6 milyar dolarla üçüncü, Ä°ngiltere 1 trilyon 798.6 milyar dolarla dördüncü, Fransa 1 trilyon 754.3 milyar dolarla beÅŸinci oldu. 2002’de yedinci sırada yer alan Ä°talya, geçen yıl 1 trilyon 470.9 milyar dolarlık GSYÄ°H büyüklüğüyle altıncılığa yükseldi.KİŞİ BAÅžINA GELÄ°R ARTTITürkiye’de 2002 yılında 2 bin 799 olan kiÅŸi başına GSYÄ°H, 2003’te 775 dolar artarak 3 bin 574 dolara çıktı. Böylece Türkiye kiÅŸi başına milli gelir sıralamasında 5 basamak birden çıkarak 73’üncülükten 68’inciliÄŸe yükseldi. Türkiye, milli gelirde 22’inci sırada yer almasına karşın, nüfusunun kalabalıklığı nedeniyle kiÅŸi başına gelirde, geliÅŸmiÅŸ ülkelerin yanı sıra, geliÅŸmekte olan Belize, Ekvador, Botswana, Gabon gibi Afrika; Litvanya, letonya, Estonya, Macaristan gibi eski doÄŸu bloku ülkelerinin bile altında kaldı.TÃœRKÄ°YE PROJEKSÄ°YONLARIIMF raporunda, Türkiye’nin GSYÄ°H büyüklüğünün 2004 yılında yüzde 28 artarak 307.3 milyar, 2005’de de 6.8’lik artışla 328.2 milyar dolara ulaÅŸacağı tahmin ediliyor. KiÅŸi başına GSYÄ°H’nin ise 2004 yılında 935 dolar artarak 4 bin 509 dolar, 2005’te de 230 dolarlık artışla 4 bin 738 dolar olacağı öngörülüyor. Buna göre Türkiye toplam GSYÄ°H büyüklüğünde bu yıl 21’inciliÄŸe yükselecek, gelecek yıl da 20’nci büyük ekonomi olacak. Türkiye kiÅŸi başına GSYÄ°H büyüklüğünde ise bu yıl 8 basamak birden yükselerek 60’ıncılığa çıkacak, 2005’te ise bir basamak düşerek 61’inci olacak.IMF, cari açığı 9.2 milyar dolar bekliyorDIÅž ticaret açığındaki büyüme trendiyle birlikte Türkiye ekonomisinin 2004 yılına yönelik en zayıf yanını oluÅŸturmaya baÅŸlayan cari iÅŸlemler açığıyla ilgili olarak IMF’den hükümetin tahmininden daha yüksek bir tahmin geldi. IMF’nin Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nda Türkiye’nin bu yılki cari iÅŸlemler açığının 9 milyar 220 milyon dolar düzeyinde tahmin edildiÄŸi bildirildi. Hükümetin cari iÅŸlemler açığı tahmini ise 7 milyar 626 milyon dolar düzeyinde bulunuyordu. IMF Türkiye’nin 2005 yılındaki cari iÅŸlemler açığının ise 7 milyar 876 milyon dolar düzeyinde oluÅŸabileceÄŸini hesapladı. Buna göre Türkiye 2004 ve 2005 yıllarında toplam 17.1 milyar dolar cari iÅŸlemler açığı verecek. IMF ve Dünya Bankası 60’ıncı yılını kutluyorYOKSULLUÄžU ortadan kaldırmak ve dünya ekonomisini istikrarlı hale getirmek için kurulan ancak son zamanlarda ‘hayırdan çok zarar vermekle’ eleÅŸtirilen Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası, bu yıl kuruluÅŸlarının 60’ıncı yılını kutluyor.1930’larda yaÅŸanan ‘Büyük Ä°ktisadi Buhran’ olarak tanımlanan ekonomik krizin ardından, bu tür krizleri tetikleyen ekonomik politikalardan kaçınmak için kurulan IMF ve Dünya Bankası 60’ıncı yılına protestolar ve üçüncü dünya ülkelerinin borçlarının silinmesi talepleriyle giriyor. IMF yoksul ülkeleri borç batağına sokmak ve ülke ekonomilerini bozguna uÄŸratmakla suçlanırken, IMF yetkilileri pek çok ülkeye yoksulluÄŸu yenmek için yardım ettiklerini iddia ediyorlar. IMF BaÅŸkan Yardımcısı Anne Krueger, IMF ve Dünya Bankası’nın var olduÄŸu 60 yıllık periyod dikkate alındığında dünya ekonomisinin daha önce olmadığı kadar ekonomik büyüme yaÅŸadığını söyleyerek, iki organizasyonun da sadece gelirlerin artırılmasında deÄŸil, ticaretin liberalleÅŸtirilmesi, yaÅŸam standartlarının yükseltilmesi, hayat beklentilerinin ve eÄŸitimin iyileÅŸtirilmesinde önemli mesafe kat ettiÄŸini belirtti.NASIL KURULDUMerkezi Washington’da bulunan IMF, Temmuz 1944’te BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in New Hampshire, Amerika’da gerçekleÅŸtirdiÄŸi konferansta gündeme geldi. 45 ülkenin bulunduÄŸu konferansta, IMF ekonomik krizlerin önüne geçecek ve yoksulluÄŸu ortadan kaldıracak yeni bir ‘ekonomik iÅŸbirliÄŸi çerçevesi’ arayışı neticesinde doÄŸdu. 1945 yılında 29 ülkenin imzaladığı ‘Article of Agreements’ ile yola çıkan IMF, Mart 1947’de mali operasyonlara baÅŸladı. IMF’in ilk BaÅŸkanı Belçikalı Camille Gutt oldu. Gutt 1946-1951 yılları arasında IMF’e hizmet verirken, IMF kaynaklarından ilk yararlanan üye 1947 yılında Fransa oldu. Deppler: Türkiye son altı ayda büyük iÅŸ yaptıULUSLARARASI Para Fonu’nun (IMF) Avrupa Birinci Bölge Direktörü Michael Deppler, Türkiye’nin ekonomik performansı ve idaresinin özellikle son 6 ayda çok iyi gittiÄŸini ve IMF ile programın yolunda olduÄŸunu bildirdi. Michael Deppler, ‘Türkiye, kuvvetle yoluna devam etti, hatta bizim beklediÄŸimizden daha kuvvetle’ diyerek, büyümenin beklenenden fazla gerçekleÅŸtiÄŸini, enflasyonun beklenenden hızlı düştüğünü, döviz rezervlerinin tavana doÄŸru gittiÄŸini ve faiz oranlarının ciddi biçimde düştüğünü belirtti. Deppler, ‘Türkiye’nin son 6 ayda olaÄŸanüstü iyi iÅŸ baÅŸardığından şüphe yok’ dedi. Eylül ayında yatırımcıların Türkiye’nin performansını algılamasıyla gerçekler arasında fark bulunduÄŸunu belirten Deppler, geçen zaman içinde bu farkın giderildiÄŸini de kaydetti ve ‘Türkiye’nin IMF ile programı iyi ve yolunda’ dedi. Deppler, son niyet mektubunda hükümetin, mali yönler konusunda kararlılığını kuvvetle ortaya koyduÄŸunu belirtti ve herkesin, parasal idarenin mükemmel olduÄŸunu düşündüğünü ifade etti. Â