Türk sigorta pazarındaki çoğu şirket para kazanamıyor

Güncelleme Tarihi:

Türk sigorta pazarındaki çoğu şirket para kazanamıyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2011 00:00

Allianz Türkiye CEO’su Alexander Ankel, Türk sigorta pazarını değerlendirerek, şirketlerin kar edemediğini, karlı branş sayısının azaldığını söyledi. Alexander Ankel, “Yatırım gelirlerindeki düşüşün de etkisiyle sektörde şirketlerin çoğu para kazanamıyor” dedi.

ALLİANZ Türkiye CEO’su Alexander Ankel, Türk sigorta pazarında yatırım gelirlerindeki düşüşün de etkisiyle, sektörde şirketlerin çoğunun para kazanamadığını söyledi.

Sigorta sektörünün 2010 yılını değerlendiren Alexander Ankel, krizin etkilerinin ağır bir şekilde gözlemlendiği 2009 yılına oranla sigorta sektörünün 2010 yılına daha iyi başladığını kaydetti. Ancak, 2009 yılında açılan yaraların sarılamadığını belirten Ankel, “2010 yılında sigorta sektörünün reel büyüme oranı, Türk ekonomisinin büyüme oranının altında kaldı. Sektörün geneli için 2010 yılında teknik karlılık elde etmek mümkün olmadı. Karlı branş sayısı son derece azaldı” dedi.
Alexander Ankel, sigorta sektörünü zora sokan en önemli konunun irrasyonel fiyat rekabeti olduğuna da değinerek, 2009 yılında hayat dışı sigorta branşlarında teknik kâr 108.7 milyon TL iken, 2010’un üçüncü çeyrek sonuçlarına göre sektörün şu ana kadar 66.5 milyon TL zarar yazdığını vurguladı. Ankel, “Yatırım gelirlerindeki düşüşün de etkisiyle sektörde şirketlerin çoğu para kazanamıyor. Ancak buna ek olarak sigortacılık anlamında irrasyonel fiyatlama, kârlılığı olumsuz etkileyen en önemli neden” şeklinde konuştu.

Beklentimiz fiyatların artması

Alexander Ankel, Türk sigorta sektörünün 2010 yılında reel anlamda yüzde 5 büyüdüğünü da ifade etti. 2011’de de büyük bir artış beklemediklerinin altını çizen Ankel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Beklentimiz, şirketlerin teknik ve operasyonel sonuçlarına bakarak doğru tarifelendirme yolunda ilerlemesi ve fiyatların bir ölçüde artması. Böylelikle kârlılık anlamında 2010 yılına göre daha iyi bir yıl gerçekleşebilir. Bizim şirket olarak teknik karlılığımız iyi ve daha da iyileşecek. Allianz olarak, ortalamanın üzerinde bir rezerv oranımız, güçlü finansal yapımız ve sağlıklı bir portföyümüz var. Bu durum, kalıcılığın ve uzun vadede sürdürülebilirliğin büyük önem taşıdığı sigorta sektöründe, doğru stratejiyle hareket ettiğimizin önemli bir göstergesi.”

Kârlılığımızı korumayı başardık

Alexander Ankel, 2010 yılının sektörü zorlasa da Allianz’ın hedefleri doğrultusunda iyi bir yıl geçirdiğini de belirterek, “Fiyatlarımızı ve portföyümüzü iyi dengeleyerek zorlu piyasa şartlarına rağmen geçtiğimiz yıl kârlılığımızı korumayı başardık. Sektör ortalamasından daha güçlü bir hasar prim oranına sahibiz” dedi. Ankel, Allianz olarak 2011 yılında sigortalılara ve satış kanallarına daha hızlı hizmet vermek için yeni uygulamalar yapacaklarını söyleyerek, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Müşteriyi merkeze koyan hizmet anlayışımızla sigortalılarımızın ihtiyaçlarına paralel ürünler geliştirerek, geniş ürün yelpazemizden hasar sonrası hizmetlerimize kadar sigortalılarımıza ödedikleri bedelin karşılığını alabilecekleri yüksek standartlarda hizmet vermeyi sürdüreceğiz.”

Bireysel emeklilikte ciddi adımlar atacağız

ALLİANZ Türkiye CEO’su Alexander Ankel, Türkiye’de bireysel emeklilik sisteminin iyi bir ivme yakaladığını belirterek, şunları söyledi: “2011 yılında sektöre yeni girecek katılımcı sayısının yaklaşık 300 bin olacağını ve yılsonu itibariyle sektörde 2,6 milyon katılımcıya, 15 milyar TL fon büyüklüğüne ulaşılacağını öngörüyoruz. Bireysel emeklilikte bir önceki yıla oranla yüzde 17,5 civarında reel büyüme bekliyoruz. Bu süreçte Allianz olarak, dağıtım kanallarımızı çeşitlendireceğiz. Özellikle acente kanalında farklı uygulamalarımız olacak. 2011 senesinde hayat sigortaları ve bireysel emeklilikte ciddi adımlar atmayı planlıyoruz.”

2011’de büyük satışlar olacak yeni oyuncular girecek

ALEXANDER Ankel, yabancı oyuncuların Türk sigorta sektörüne ilgisinin giderek arttığına da değinerek, bu konuda şunları söyledi: “Türkiye, genç nüfus oranı yüksek bir ülke ve büyüme potansiyeli taşıyor. Bu potansiyel birçok ülkede olmadığı için Türkiye büyük ilgi görüyor. Yabancı şirketler, Türkiye’ye yatırım yapmaya devam edecek. Pazarda yıl içerisinde birkaç büyük satışın gerçekleşeceğini ve yeni oyuncuların girebileceğini düşünüyoruz. Sektöre yeni katılacak oyuncularla rekabetin artacağına inanıyoruz. Allianz olarak da, 2011’de organik büyümeye odaklanacağınız. İnorganik büyüme fırsatlarını ise her zaman takip ediyoruz.”

SGK’nın uygulaması alkollü sürücüye cezayı kaldırıyor

TÜRKİYE Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) Genel Sekreteri Erhan Tunçay, Torba Yasa’da yeralan ve trafik kazalarında kusurlu, kusursuz herkesin tedavi giderlerini Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) üstlenmesine yönelik düzenlemenin hem sigortacılık ilkelerine hem de kanunlara aykırı olduğunu söyledi. Erhan Tunçay, SGK tarafından getirilmeye çalışılan uygulamanın düşünülmeden kurgulandığını belirterek, dünyada trafik sigortasının kusur oranına göre çalıştığını vurguladı. Tunçay, “Trafik kazalarında üçüncü şahıslara verilen zararı sigorta, kusur oranına göre öder. Kusurlu bir kişide oluşmuş zararı ise sigorta ödemez. Bunu başka sigorta poliçeleri karşılar. SGK, 2008 yılına kadar kusurlu olanların masraflarını ödüyordu. Sonra bu düzeni değiştirdiler. Torba Yasa’da yeralan madde de ‘kusurlu ve kusursuz’ diye bir tanım var ki, bu tamamen sigortacılık tekniğine aykırıdır” dedi. Erhan Tunçay, yeni uygulama ile bir başka sorunun ise, alkollü ve ehliyetsiz sürücülerin karıştığı kazalarda yaşanacağına değinerek, bu konuda şu açıklamalarda bulundu: “Alkollü veya ehliyetsiz sürücülerin karıştığı kazalarda sigorta şirketleri tedavi giderlerini karşılıyordu ancak harcamaları rücu yoluyla alıyordu. Yeni düzenlemede tüm tedavi giderlerini SGK karşılayacak. “

İş Bankası’ndan 125 liraya sağlık sigortası

İŞ Bankası ve Anadolu Sigorta işbirliği ile geliştirilen “İş’te Nefes” sağlık sigortası ürünüyle, acil sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalanların, acil cerrahi ve acil dahili yatış, oda-yemek-refakatçi, yoğun bakım ve ambulans hizmetleri teminat altına alınıyor. Üstelik yoğun bakım teminatında herhangi bir gün sınırlaması da bulunmuyor. İş’te Nefes, kişilerin doğuştan geldiği tespit edilen rahatsızlıklarına ait akut krizlerine yönelik tedavi giderlerinin de sigorta kapsamında olması. İş’te Nefes sağlık sigortası ürününde iki farklı teminat içeren iki farklı paket müşterilerin tercihine sunuluyor. İş’te Bir Nefes sağlık sigortası paketinde, acil durumda karşılaşılacak acil cerrahi yatış, acil dahili yatış, oda-yemek-refakatçi, yoğun bakım ve ambulans giderleri için 10 bin TL toplam teminat karşılığında yıllık sadece 125 TL ödemek yeterli oluyor. ‘İş’te Özel Bir Nefes’ sağlık sigortası paketinde ise aynı tedavi giderleri için teminat tutarı üç katına çıkıyor ve 30 bin TL toplam teminat karşılığında yıllık toplam 200 TL ödeniyor. Prim kredi kartından peşin veya taksitle ödenebiliyor.

Çiçeklenme dönemi tarım sigortası kapsamında

TARIM Sigortaları Havuzu (TARSİM) Genel Müdürü Bülent Bora, devlet destekli tarım sigortasında yeni bir uygulama daha başlattıklarını belirterek, artık meyvelerde çiçeklenme döneminin de sigorta kapsamına girdiğini söyledi. Bora, primin üçte ikisinin ise devlet tarafından karşılanacağının müjdesini verdi. Bülent Bora, don teminatının meyveler ürün grubunda 2007 yılından itibaren kapsamda olduğunu ancak mevcut uygulamada teminatın ‘meyve tutumu’ ile başladığını ve ‘çiçek döneminde’ meydana gelen don hasarlarını kapsamadığını kaydetti. Bora, Tarsim’in amaç ve hedeflerinin tamamen üreticinin mağduriyetlerini gidermek üzerine kurgulandığını ifade ederek, “Çalışmalarımız bundan sonra da aynı yönde ve titizlikle devam edecektir” dedi. Bora, çiçeklenme döneminin teminat kapsamına alınması ile birlikte riskin arttığına ve buna paralel olarak primin arttığını söyledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!