Türk şarabı dünya mutfağında

Hollanda, İngiltere, Fransa ve ABD'de bulunan 9 Michelin restoranın menüsünde, Kavaklıdere Firması'nın 18 ürünü de yer alıyor.

Kavaklıdere Şarapları CEO’su Ali Başman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şu anda 9�Michelin restoranında olduklarını belirterek, “Ama bu sayı daha da artacak. Bu yıl içinde, bu rakam minimum 25 olacak” dedi.

Hollanda'da 7, İngiltere'de 1, Fransa'da 1 Michelin yıldızlı restoranında Türk şarabı olarak yer aldıklarını kaydeden Başman, Michelin restoranlarına Türk şarabı olarak girmenin çok güzel olduğunu ancak işin listelere girmekle bitmediğini, seçilmenin de çok önemli olduğunu söyledi.

Michelin restoranlarının şarap listelerinin ansiklopedi kadar kalın olduğuna dikkat çeken Başman, “Michelin restoranlarda dünyanın en ünlü şarapları bulunmak zorunda. O yüzden ansiklopedi gibi bir şarap listeleri var. Orada şarap seçmek ciddi bir stres ve seçilmeniz kolay bir iş değil. Türk şarabı olarak seçilmeniz ise hiç kolay değil. Bu konuda bazı çalışmalar yapıyoruz. Yavaş yavaş insanlara Türk şarabında, Anadolu şarabında potansiyel varmış fikrini getirmeye başladık” dedi.

Başman, Türk şaraplarının en büyük avantajının Türkiye'ye has, Öküzgözü,�Boğazkere, Kalecik Karası, Narince, Emir gibi ciddi potansiyel üzümlerin�bulunması olduğuna işaret ederek, bu üzümlerin bir örneğinin başka bir ülkede�olmadığını söyledi.

Kavaklıdere Şarapları olarak 45 ürünleri bulunduğunu belirten Başman, 9�Michelin restoranında, 18 değişik ürünle yer aldıklarını vurguladı. Başman,�“Michelin restoranlarının menülerinde sadece bir ürünle değil, seri gruplarımızla da yer alıyoruz. Örneğin, Hollanda'daki Brienen restoranının şarap listesinde 8 ürünle varız” diye konuştu.

         �

KILAVUZ GEMİ GİBİ, ÖNDEN GİDİYORUZ

            �

Michelin restoranlarına girme hedefinin Türk şarapçılığına fayda getirecek bir proje olduğunu belirten Ali Başman, “Bunun sonunda sadece Kavaklıdere değil, diğer üreticilerin de yolları açılacak. Biz bir kılavuz gemi gibi önden gidiyoruz, yolu açıyoruz. Arkadan diğer şarap üreticilerinin gelmesi çok daha rahat olacak. Bundan da hiç rahatsızlık duymuyoruz, çünkü bu hepimize fayda getirecek. Ne kadar geniş firma portföyü ile katılırsak, o kadar avantajlı oluruz. Türk şarabını daha iyi tanıtırız” diye konuştu.

                                     �

40 ÜLKEYE İHRACAT

Kırk ülkeye ihracat yaptıklarını söyleyen Başman, üretimlerinin yüzde 20’sini ihraç ettiklerini bildirdi. İhracat yaptıkları ülkeler arasında, Almanya,�Fransa, İngiltere, Hollanda, Belçika gibi pek çok Avrupa ülkesinin yanı sıra Finlandiya, Norveç gibi İskandinav ülkelerinin, Japonya, Çin, Singapur ve ABD’nin de bulunduğunu söyledi.

Başman, “Türkiye'de sattığımız Rose'den daha çok Rose'yi Fransa’ya satıyoruz. Bu da enteresandır, çünkü Fransa Rose ülkelerinden bir tanesidir”�dedi.

Ali Başman, hedeflerinin uluslararası restoranlarda, Michelin yıldızlı restoranlarda bulunarak, Türk şarabının potansiyelini, kalitesini tanıtabilmek olduğunu da belirtti.

Şarabın kalitesinin önemine dikkat çeken Başman, şarabın kalitesinin de menşedeki kaliteden geldiğini söyledi. Başman, bu noktadan hareketle 15 sene önce bağ yatırımlarına başladıklarını ve 7 ayrı bölgede bağcılık yaptıklarını kaydederek, bağ ve üretim ekiplerinin, şarap uzmanlarının çok kalifiye olması sonucu yavaş yavaş neticeye ulaşmaya başladıklarını anlattı. Başman, bunun en güzel göstergesinin de uluslararası yarışmalarda, yurt içinde yapılan Master of Wine tadımlarında alınan neticeler olduğunu söyledi.

        �

TÜRK ŞARABI DÜNYADA HENÜZ, BİR NOKTA

Başman, Türk şarabının dünyada henüz bir nokta olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

“Hem kalite imajı olarak, hem miktar olarak, hem bilinirlik olarak maalesef en sonlardayız. Bilinirlik sorununun aşılması için sektördeki kişilerle,�bu işin uzmanı kişilerle bir şekilde karşılaşıp, şaraplarınızı tattırmanız gerekiyor, onlara kendinizi izah etmeniz gerekiyor. Bağını, menşeni göstermeniz gerekiyor. Çalışma metotlarınızın, ekiplerinizin, ekipmanlarınızın onlarla aynı düzeyde olduğunu, hatta bazı yerlerde onlardan bile daha üstün noktada olduğunu bir şekilde belirtmemiz, ifade etmemiz gerekiyor. Bunu daha sonra tadımla da hissettikleri an konuşulmaya başlanıyor. Konuşuldukça o zaman satış noktalarında da daha rahat kendinizi izah edebilir hale gelebiliyorsunuz.

Ama bir anda çok büyük patlama beklemek yanlış olur. Bu yavaş yavaş,�sindire sindire olur. Zaten bizim işimiz sabır işi. Ne yaptığınızı bileceksiniz,�hedefinizi çok iyi koyacaksınız, sabırlı ve bilinçli bir şekilde iyi ekiplerle,�iyi danışmanlarla, iyi tesisatlarla ilerleyeceksiniz. En önemli faktörlerden biri�de tecrübe. Bizim işimiz ince ayarlar işi.”

       �