Türk bankaları ihracatçının ayak izlerini takip etmeli

Hem riskli hem cazip

Türk bankalarının yurtdışına açılmalarında oluşabilecek riskleri ise, De Backer şöyle açıkladı: “Türk bankacılığı güçlü bir yapıya sahip olsa da hayata geçirdikleri modelin aynısını yurtdışına taşımaları riskli. Girdikleri ülkeye uygun model geliştirmeleri lazım. Aksi halde yurtdışına açılmalarında başarısız sonuçlar alabilirler. Önce çevre ve komşu ülkelerdeki fırsatları ve ihracatçıların yoğun olarak gittikleri pazarları değerlendirebilirler.”

Halka arz daha iyi

De Backer, Türkiye’de Ziraat Bankası’nın özelleştirilmesi ya da halka arzı konusunda ise, şöyle konuştu: “Kamu bankalarını özelleştirilmesinde halka arz iyi bir opsiyon. Çünkü Ziraat gibi büyük bir bankanın çeşitlendirilmiş bir hissedar yapısına sahip olması önemli. Blok satış da bir yöntem ama oranın iyi belirlenmesi gerekiyor.”

Her bölgeden yatırım

Türkiye’nin krize rağmen Avrupa’dan bağımsız tek başına bu bölgede büyümesini sürdürdüğüne dikkat çeken De Backer, “Şirketler Türkiye’ye yapılan yatırımın iyi bir yatırım olduğuna ilişkin inanç artıyor” dedi.

2 fon şirketi daha geliyor

Türkiye pazarında 1980’li yıllardan bu yana proje bazlı çalıştıklarını kaydeden Bain & Company Istanbul Yönetici Ortağı Karaca Kestelli, “Müşterilerimizden gelen talepler nedeniyle ofis açmaya karar verdik. Türkiye çok hızlı büyüyor. Global müşterilerimizin çoğu da Türkiye’deki bizi tercih ediyor. Şu anda 2 büyük fon şirketi Türkiye’ye girmek için bizimle pazar araştırması yapıyor. Son yıllarda artan satın alma ve birleşme faaliyetlerinde de rol alıyoruz. Satışa konu olan şirketlerin nihai incelemelerini yapıyoruz.