Toplumsal talebe IMF sigortası

ÜÇ liderin onayından geçtikten sonra Bakanlar Kurulu'nun imzasına sunulan ‘‘Etkin Devlet Eylem Planı Karar Taslağı’’, Türkiye'de siyaset ve kamu yönetimi alanlarında köklü bir devrim niteliği taşıyor.Taslak, devlet ve siyasetin etkin hale getirilmesi, şeffaflaştırılması, yolsuzlukla mücadele gibi sorunlu alanların düzeltilmesine ilişkin bir taahhüt belgesi. Metinde, bu çerçeve içinde yasalarda yapılacak değişikliklerin hedefleri, ilkeleri vazediliyor ve ardından her bir başlık miada bağlanıyor. Düzenlemeler, 2004 yılına kadar yayılıyor. Bunların bir bölümü, çok köklü reformlar getiriyor. Siyasi partilere yapılan bağışların, ayrıca milletvekili ve belediye başkanlarının mal bildirimlerinin kamuya açık ve denetime tabi hale getirilmesi, bu düzenlemeler arasında sayılabilir. Bu taahhütte yer alan hedefler uygulama şansı bulursa, kamu yönetimi ve siyasetin artık yeni ve sıkı kurallar üzerinde işleyeceği söylenebilir.* * *Burada önem taşıyan, söz konusu taslağın içeriğine IMF'ye geçen hafta verilen yeni niyet mektubunda da yer verilmiş olmasıdır. Türkiye, IMF'nin sağlayacağı 10 milyar dolarlık kaynak karşılığında üstlendiği yeni taahhütler arasında, bu reformu hayata geçirme sözünü de vermiş oluyor.IMF'ye yapılan taahhüt, bu reformun IMF'nin dayatması ile hazırlandığı anlamına gelmiyor. Çünkü, ortaya çıkan metin, aslında 2000 yılı kasım ayında, daha ilk kriz patlak vermeden önce doğrudan Başbakan Bülent Ecevit'in siyasi talimatı ile kurulan bir bakanlıklararası çalışma grubunun eseri. Başbakan Ecevit'in bu grubun oluşturulmasına ilişkin ilk olur yazısı 13 Kasım 2000 tarihini taşıyor. Çalışma grubu, Hazine Müsteşarlığı'nın koordinasyonunda, İçişleri ve Adalet Bakanlıkları ile Başbakanlık Teftiş Kurulu ve MASAK'ın katılımıyla oluşturuluyor. Kemal Derviş'in Hazineden Sorumlu Devlet Bakanlığı'na gelmesi, çalışma grubunun mesaisine ivme katıyor. Temmuz ayından sonra da grubun öncülüğünü Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Osman Nuri Oduncu yürütüyor.Çalışma Grubu, diğer ülkelerdeki tecrübesinden yararlanmak üzere Dünya Bankası ile de zaman zaman danışma yürütüyor.* * *Büyük ölçüde ‘‘Made in Turkey’’ etiketini taşıyan bu egzersiz, son aşamada, IMF niyet mektubuna da dahil edilmiştir.Taslağın niyet mektubuna sokulmasının anlamı, bu taahhüdün uygulamasının, artık geri dönülemeyecek bir şekilde doğrudan IMF'nin gözetimi ve disiplini altına girecek olmasıdır. Türk toplumu tarafından yıllardır özlenen bu reformların IMF sigortasına bağlanacak olması, belki de uygulama şansını yükseltecek bir adım olacaktır. Nereden nereye geldik? Bir dönem, bütün kötülüklerin kaynağı olarak gösterilen IMF, bugün Türkiye'de devlet ve siyasetin yolsuzluklardan arındırılması ve şeffaflığın yerleşmesi için en önemli denetim organı haline gelmiş oluyor.Türkiye'de büyük bir kesiminin haklı toplumsal talebi, şimdi IMF gözetimi ve disiplini ile örtüşmektedir.