TMSF: Şevket Demirel, ’ayrıldım’ dediği holdingini hiç bırakmadı

Güncelleme Tarihi:

TMSF: Şevket Demirel, ’ayrıldım’ dediği holdingini hiç bırakmadı
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2006 00:00

TMSF, Murat Demirel’in batırdığı Egebank’tan doğan borçlar yüzünden şirketlerine ve kişisel varlıklarına el koyduğu baba Şevket Demirel’le ilgili Danıştay’dan gelen, "kişisel mallarına şimdilik dokunma" kararına itiraz etti. TMSF, Şevket Demirel’in, "Egebank’ın alınmasından önce Şevket Demirel Holding’i bıraktım" demesine rağmen, hep işlerin içinde olduğunu ortaya koydu.

TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Danıştay’ın, "Şevket Demirel, kendi adını taşıyan holdingin hissedarı değil. Egebank’tan doğan zararların tahsili için Şevket Demirel’in şahsi mallarına takibi durdurun" kararına itiraz etti. TMSF, Danıştay’a yaptığı itirazda, "Şevket Demirel, 17 Mart 1997 tarihinde Şevket Demirel Holding A.Ş.’deki hamiline yazılı hisse senetlerini devrettiğini, bu tarihten itibaren holdingle hukuki ilişkisi kalmadığını, dolayısıyla 4 Mayıs 1998’de Demirel Grubuna geçen Egebank A.Ş.’nin yönetim ve denetimiyle doğrudan veya dolaylı ilişkisi olmadığını belirtiyor. Oysa, dikkatinize yeniden sunduğumuz belgeler, Şevket Demirel’in holdingle ilişkisinin hiç kopmadığını gösteriyor" denildi. TMSF, sundukları belgeler ışığında Şevket Demirel’in mallarına takibat yapmalarının önünün açılmasını istedi.

MURAT DEMİREL YOKTU: TMSF’nin Danıştay’a yaptığı itirazda en büyük kozunu, "Yahya Murat Demirel’in devir sözleşmesini imzaladığı iddia edilen tarihte kendisi yurt dışındaydı" belgesine dayandırdı. TMSF, Danıştay’ın Şevket Demirel’in, "Şevket Demirel Holding A.Ş.’deki hisselerimi Yahya Murat Demirel’e 17 Mart 1997’de devir ve teslim ettim" beyanını hatırlatarak, şu noktanın altını çizdi: "Hisse devrinin yapıldığı iddia edilen tarihte Yahya Murat Demirel yurt dışındaydı. Bunu İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün konuyla ilgili yazısından görmek mümkün. Şevket Demirel 14 Aralık 1996’da yurda girmiş, bundan sonraki ilk yurt dışına çıkışı da 4 Nisan 1997’de olmuştur. Hisseleri devralan Murat Demirel ise 15 Mart 1997’de yurt dışına çıkmış, 23 Nisan 1997’de yurda giriş yapmıştır. Yani, hisse devrinin yapıldığı iddia edilen 17 Mart 1997’de Şevket Demirel yurt içinde, Murat Demirel ise yurt dışındaydı."

HAZİNE’DEN GİZLEDİ: TMSF, Yahya Murat Demirel’in Egebank’ı aldıktan sonra yasa gereği o dönemdeki bankacılık otoritesini bünyesinde bulunduran Hazine Müsteşarlığı’na yaptığı mal bildiriminde, babası Şevket Demirel’den almış gibi gözüktüğü holding hisselerini beyan etmediğini belirledi. TMSF, Murat Demirel’in "hisse gizleme" tutumunu, şimdi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) kayıtlarında olan belgeyle de ortaya koydu. TMSF, "Bu durum da açıkça hisse devirlerinin ilgili belgede beyan edildiği tarihte değil, Egebank’ın alımından sonraki bir tarihte yapıldığını ve düzenleme tarihini taşımayan belgenin Şevket Demirel’in bankanın ortağı olan Şevket Demirel Holding A.Ş.’deki hissedarlık durumunun gizlenmesi amacıyla geriye yönelik olarak muvazaalı şekilde düzenlendiğini ortaya koyuyor" dedi.

BELGELER BABA KASASINDA: TMSF, Şevket Demirel’in çekildiğini iddia ettiği Şevket Demirel Holding A.Ş.’nin 1997-1998-1999 dönemine ait resmi defterleri ile yönetim kurulu karar defterlerinin 30 Haziran 2005’te kendilerine gelen ihbar üzerine "Şevket Demirel’in Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Göltaş Göller Bölgesi Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin arazisinin en ücre köşesinde, tamirhane bölgesindeki bir odada iki büyük kasada" bulunduğunu hatırlattı. TMSF, "Şevket Demirel Holding A.Ş. ticaret sicili kayıtlarına göre şirket merkezinin İstanbul’da olmasına rağmen, resmi defterlerinin ve yönetim kurulu karar defterinin yıllar sonra Isparta’da Şevket Demirel’e ait gizli kasada bulunması, Şevket Demirel Holding’in yine Şevket Demirel tarafından bizzat yönetildiğini gösteriyor" uyarısında bulundu.
 
TMSF, Selçuk Yaşar’ın mektubunu kanıt gösterdi

TMSF’nin Danıştay’a yaptığı itirazda, Yaşar Holding’in Onursal Başkanı, Yaşarbank’ın eski hakim ortağı Selçuk Yaşar’ın bir mektubunu da kanıt gösterdi. TMSF, Selçuk Yaşar’ın, "Egebank’ı Şevket Demirel’in satın almasına sevindim" ifadesine dikkat çekti.

Bayraktar emniyette, ’Egebank’ı Şevket Demirel’e sattım’ dedi

TMSF, Egebank’ın Demirel Grubu’ndan önceki sahibi Hüseyin Bayraktar’ın 15 Kasım 2000’de Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde verdiği ifadeye dikkat çekti. Bayraktar, Şevket Demirel’le görüşmesini, "Ben Egebank A.Ş.’yi itibarı olmayan bir gruba satmadım. Bankayı satın alan şirketin sahibi Şevket Demirel Holding’dir. Banka satışı konusu ile ilgili olarak Şevket Demirel’le görüştüğümde, ’Ben bu işin içindeyim. Bu (Murat Demirel) benim tek oğlum, kızımı da bankaya koyacağım’ dedi" şeklinde aktardı.

Holding hisselerini murakıptan gizlediler

TMSF, Şevket Demirel Holding A.Ş.’nin Şevket Demirel tarafından Murat Demirel’e devredildiği iddia edilen hisselerinin akibetinin Bankalar Yeminli Murakıbı Sinan Çam’ın Egebank’ta yaptığı denetim sırasında gizlendiğini vurguladı. Buna göre, Sinan Çam, Şevket Demirel Holding’in ortaklık yapısını defalarca istedi. Sonunda Neslihan Demirel’in talimatı üzerine, 07 Mayıs 1999’da, "Şirket yönetimi olarak tamamı hamiline yazılı hisse senetleri sahiplerine ilişkin ortaklık yapısını bilmemiz, ancak genel kurula iştirak veya temettü ödemesi ile mümkün olabilmektedir" yanıtı verildi. TMSF bu durumu şöyle yorumladı: "İddia edildiği gibi hisse devri 1997’de yapılmış olsaydı, murakıba gönderilen cevabi yazıda Şevket Demirel Holding A.Ş.’nin yüzde 68.5 hissesinin Murat Demirel’e ait olduğu beyan edilirdi. Murakıp tarafından tespit edilmesi istenmeyen hususun yüzde 68.5 hissenin Şevket Demirel’e ait olduğu açıktır."

Ertürk: Kamu alacağı için çaba gösteriyoruz

TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, önceki gün NTV’de Murat Birsel’in "Basın Odası" programında bir soru üzerine, Egebank ile ilgili olarak hukuki sürecin devam ettiğini, yürütmeyi durdurma kararına karşı itiraz yaptıklarını söyledi. Ertürk, Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu’nun konuyu önümüzdeki haftalarda görüşmesini beklediklerini belirterek, "İnanıyorum yargı sürecinde delillerimiz kabul görür. Sonuçta biz kamu alacağını tahsil imkanına tekrar kavuşmuş oluruz. Kamu alacağının kaybolmaması için çaba gösteriyoruz" dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!