Soyadını zorla seçen aileden 7 dünya markası

Güncelleme Tarihi:

Soyadını zorla seçen aileden 7 dünya markası
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 2003 00:00

Polaris, Kinetix, Flogart, Proshot, Torex, Halley ve Rootles.Yedisi de yabancı malı gibi duruyor ama aslında arkasında aynı ailenin, Ziylan'nın imzası var. Ziylan soyadının da ilginç bir öyküsü.Dede Ziylan iplikçi olduğundan soyadı için nüfus memurunun karşısına dikildiğinde tercihi ‘‘Boyacı’’, ‘‘Dokumacı’’ gibi mesleki etiketler veya en azından ‘‘İyiboya’’, ‘‘Özboyacı’’ türü sıfat tamlamalarıydı. Ama ne çare ki nüfus memurunun ‘‘O söylediklerinin hepsi alındı, tükendi’’ itirazıyla karşılaştı. Soyadı pazarlığında çözüm kitap defterden haritaya taştı. Tendürek Dağları’ndan doğup Van Gölü'ne dökülen ve ‘‘temiz su’’ anlamına gelen Ziylan Deresi aile soyadı oldu.Oğul Ahmet Ziylan ailenin ikinci kuşağını temsilen ve öncü kuvvet sıfatıyla 1959 yılında İstanbul'a gelip ayakkabı ustalığı öğrendi, sonra Gaziantep'e dönüp dükkanını açtı.1971'de yeniden İstanbul seferine çıktı, bu kez kalıcıydı. Yeğeni ve sonradan damadı olan Mehmet Büyükekşi ile kurdukları aile şirketi kısa zamanda büyüdü, dünya markası oldu.Aslında Ziylan'ın aile öyküsü, ayakkabı pazarının yerel sınırları aşarak küreselleşme sürecinin aynası. Daha 1985'te bu ülkede topu topu 85 milyon çift ayakkabı üretilirdi. Bugün 450-500 milyon çifte çıktı. İhracat rakamı milyon dolar değildi, bu yıl sadece bir firma o kadar mal satıyor yabancı pazarlara. Yerli üretici dünya markalarıyla baş etmeyi öğrendi.Ziylan örneğinde olduğu gibi; İç pazardaki kısır rekabet yerine ihracatı seçti.Marka yaratıp katma değerini aracıya kaptırmadı.Kıblesini Güneydoğu Asya seçti, pazarını Avrupa.ZENNENİN MERDANENİN 7 KARTVİZİTLİ USTASI42 yaşındaki Mehmet Büyükekşi'de unvan da, kartvizit de bol. Türkiye Hava Yolları Yönetim Kurulu Üyesi, Eximbank Yönetim Kurulu Üyesi, İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi, TİM İcra Kurulu Üyesi, TOBTİM Yönetim Kurulu Üyesi, İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı Başkanı. Yani birlikte saydığımız kadarıyla 7 ayrı kartvizitin ve koltuğun sahibi.Oysa daha 25 yıl önce İstanbul'a üniversite okumaya gelmiş bir gençti. Dayısıyla birlikte kurduğu Ziylan şirketi çeyrek asırda, yedi marka yarattı, 27 yabancı pazara açıldı. Zenne (kadın ayakkabısı), Merdane (erkek ayakkabısı) ve bebelerin (çocuk ayakkabısı) dünyasını, ilginç anı ve anekdotlarıyla süsleyen Mehmet Büyükekşi'den dinledik.TERLİKTEN MARKA YARATTI 26 ÜLKEYE SATTI Şirket kurucu ortağı Ahmet Ziylan'ın ifadesiyle dört ayrı kriz atlattı: ‘‘Irak harbi (1991), Çiller krizi (1994), Rusya krizi (1998) ve 2001 ekonomik krizi.’’ Yerli krizler üç-dört ay vadeli satış yapan ayakkabı sektörünün finansal kaynaklarını eritti, Rusya krizi en büyük pazarını çok daralttı. Ziylan yeni döneme ayak uydurmak için çok satan bir marka yaratma ihtiyacını duydu, çareyi Polaris terliklerinde gördü. Bugün Polaris üç kıtada 27 ülke pazarına ihraç ediliyor.KUYRUKLUYILDIZ ALTINDA SPOR AYAKKABI ÖYKÜSÜZiylan büyümeye karar verdiğinde faturasız, vergisiz, sigortasız çalışan rakiplerinden farklı alan seçti: Spor ayakkabı. Çünkü spor ayakkabının üretimi maliyetli ve zordu. Ama spor ayakkabıya bir de marka gerekti. 1986 yılında dünyaya teğet geçen kuyrukluyıldız imdada yetişti. Televizyon ve gazete haberlerinde sürekli ismi anılan Halley kuyruklu yıldızı Ziylan'ın ilk ünlü markası oldu. Halley sayesinde Ziylan üretimini ikiye katladı, ayakkabıyı tam 14 rakip üretici taklit etti. YUNANLIYA 30 BİN DOLARLIK İHRACATI İTALYANCA KURTARDI1980'lerde Türkiye'nin toplam ayakkabı ihracatı 2 milyon dolar kadardı, yani yok denecek kadar azdı. Halley marka spor ayakkabıya ilk dış sipariş 1988'te Yunanistan'dan geldi. Mehmet Büyükekşi yanına İngilizce bilen tanıdığını aldı, Atina'ya gitti. Ama karşısındaki Yunanlı İngilizce bilmiyordu. İki tercüman aracılığıyla yürütülen pazarlık tıkandı. Tam o sırada Büyükekşi'nin arkadaşı Yunanlı işadamına ‘‘İtalyanca biliyor musun?’’ diye sordu, tercümanını devre dışı bıraktı. Bu sayede şirketin 30 bin dolarlık ilk ihracatı gerçekleşti. Büyükekşi bu tecrübeden ders çıkardı, o yazı eşiyle birlikte İngiltere'de dil kursunda geçirdi.FİNLANDİYA'YA MAL SATMAK İÇİN ALMAN FABRİKASI ALDIFinlandiyalı eski bir diplomat Esko Bey, Mehmet Büyükekşi'ye 3 milyon dolarlık bot ve çizme siparişi verdiğinde Türkiye'nin ayakkabı ihracatı 30 milyon dolardı. Yani Türkiye'nin ihracatının yüzde 10'u talih kuşu gibi Büyükekşi'nin omzuna kondu, belini büktü. Bu siparişi karşılamanın tek yolu fabrika satın almaktı. Büyükekşi Almanya'nın ayakkabı üretimiyle ünlü Pirmasens'teki bir tesisi 212 bin marka satın aldı, TIR'lara yükleyip Türkiye'ye taşıdı. Esko Bey'in, ‘‘Bak Mehmet Bey, Finlandiya Ruslarla tarihte çok savaştı, hiç kazanamadı. Ama bugün Rusya'ya mal sattığımıza göre sonunda savaşı biz kazandık’’ sözünü hiç unutmadı.50 HİPER MAĞAZAYLA AVRUPA REKABETİNE HAZIRLANIYORMehmet Büyükekşi'yle 1000 çeşit ayakkabı sergilenen Metrocity'deki Flo Mağazası'nda buluştuk. Ziylan'ın hepsi 500 metrekareden büyük 17 mağazası var. Büyükekşi mağaza sayısını Türkiye Avrupa Birliği'ne girmeden 50'ye çıkartmayı ve kendi ifadesiyle ‘‘büyük sermayenin rekabetine hazır olmayı’’ hedefliyor. Büyükekşi'nin mağaza işine girmesi biraz da tepkiden. 1994 krizinde kur alıp başını giderken hiçbir toptancı Ziylan'dan mal çekmemiş. Güç bela krizi atlatan Büyükekşi de artık toptancı ile çalışmama kararı almış, mağaza zincirine yönelmesi kriz sayesinde desek yeridir.KİNETİX'İ DÜNYA TANIDI AMA TÜRKİYE’DE X'İN TESCİLİ YILLAR ALDIRusya pazarına aracısız-doğrudan açılma kararıyla birlikte yeni marka arayışı başgösterdi. Büyükekşi ve dayısı Ahmet Ziylan Kore, Tayvan, Hong Kong ve Çin turuna çıktı. Amaçları Kore'nin Arrow markasının lisansını satın almaktı. Ama pahalı geldi, yerine teknoloji ve malzeme temin ettiler, kendi markalarını yarattılar: Kinetix. Siz böyle birkaç satırda anlatıldığına bakmayın bugün Kinetix Türkiye'de spor ayakkabı denilince akla gelen üçüncü marka oldu. Ama sonundaki X harfinin tescili o tarihte (1989) mümkün değildi. Mecburen Kore markası olarak gösterildi, Türk markası olarak tescili yıllar sonra gerçekleşti.Gerekli Şeyler Kalıpçı Sokak’a gitti yerine Okuyanus Kitabevi geldiTeşvikiye Milli Reasürans Çarşısı'nın müdavimleri Gerekli Şeyler'i çok iyi bilir. Gerekli Şeyler, Frp (Fantasy Role Playing) ve strateji oyunları ile çizgi roman tutkunlarının gözdesi, çok renkli bir dükkan. Teşvikiye Kalıpçı Sokak'taki yeni yerine geçen ay başında taşındı. Yeni mağaza 100 metrekare. Büyük dükkana geçilmesiyle birlikte daha çok ürüne ulaşmak da mümkün oldu.Arkabahçe Yayınları'ndan çıkan Spiderman, Superman gibi kahramanların çizgi romanlarını artık bolca bulmak mümkün. Bunların yanında, çizgi kahramanların plastik oyuncakları, anahtarlıkları satılıyor.Dükkanda, belli aralıklarla yeni strateji oyunlarının tanıtım günleri de yapılıyor. Şu aralar en çok satılan masaüstü/strateji oyunu Hero Clix. Oyunda, Spiderman, Batman, Hulk, Superman gibi kahramanların minyatürleri bulunuyor. Bu minyatür kahramanlar farklı özellikler ve değerlere sahip. Kahramanlardan bir ordu kuruyorsunuz. Oyun santranç gibi ilerliyor.Gerekli Şeyler'in Reasürans Çarşısı'ndaki dükkanının yeni sakini Okuyanus Kitabevi oldu. Önümüzdeki günlerde açılacak olan mağazada, kitap, kitap aksesuvarları ve yerli dergiler bulunabilecek. Kitapçının bir de kafesi var. Çay, buzlu çay, kahve ve kurabiye satılacak. Okuyanus'ta yazarlar da ağırlanacak. İmza günlerinin haricinde, yazarlar çeşitli türlerden kendi seçtikleri ve tavsiye ettikleri kitapları tanıtacaklar. Öznur KAYMAKBitkinize beş yıldızlı otel hizmeti Cem Botanic Garden, 29 yıllık bir kuruluş. Son 10 yıldır da bitki hastanesi ve oteli olarak hizmet veriyor. Otel kısmında, bitkinizin tüm ihtiyaçları itinayla karşılanıyor. Otelde kaldığı süre içinde sulama, budama, saksı ve toprak değişimi gibi hizmetler veriliyor. Siz tatildeyken, bitkiniz de Cem Botanic'te keyfini sürüyor. Otelin fiyatları hastane fiyatlarıyla aynı. Aylık tedavi ve konaklamanın ücreti, bitkinin sağlık durumuna, boyutuna ve türüne göre 2 ile 15 milyon arasında değişiyor. Hastane kısmında yoğun bakım ve ayakta tedavi üniteleri bulunuyor. Tıpkı, gerçek bir hastanede olduğu gibi. Hastane olur da ambulans olmaz mı? Yaprak döken, hızla kurumakta olan bitkinize acil müdahale etmek için bir ambulans gelip, bitkiyi evden alıyor. Bitkiyi hastaneye getirdiğinizde, fotoğrafları çekiliyor. Sağlık durumunu anlatan bir rapor hazırlanıyor. Olası kötü sonuçlara karşı bitki sahibi uyarılıyor. Günlük bakım ya da periyodik bakım hizmetleri de veriliyor.Cem Botanik'te 40 ülkeden gelen salon, bahçe bitkileri ve bodur ağaçlar satılıyor. Bunun yanında aranjmanlar, Vietnam ve Malezya gibi ülkelerden getirilen turkuaz, mavi, yeşil, lacivert renklerdeki değişik formlarda el yapımı saksılar da var. Online olarak www.cembotanic.com adresinden bitki satın alabiliyorsunuz. Sipariş ettiğiniz bitki kargoyla ücretsiz olarak evinize geliyor. Ödemeyi üç taksitle yapabiliyorsunuz. Ayrıca açılış, düğün, kokteyl gibi organizasyonlar için dilediğiniz bitkiyi kiralayabiliyorsunuz. Cem Botanik'in peyzaj mimarlarından oluşan ekibi bahçe düzenleme hizmeti de veriyor. Tel: (216) 410 40 44
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!