Sıra reel sektör şirketlerine geliyor

Güncelleme Tarihi:

Sıra reel sektör şirketlerine geliyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2002 00:00

BİR süredir, bankalara sermaye katkısı öngören yasanın aynı zamanda reel sektör şirketlerinin de artık kendilerine çeki düzen vermesini gerektireceğini söylüyoruz.Bu yasa ile birlikte bankaların, dolayısıyla da bankalardan kredi alacak şirketlerin artık düzgün ve şeffaf bilançolar hazırlamaları gerekeceğini belirtiyoruz.Bu konu önümüzdeki dönemin en önemli konularından biri olacak.Ekonomi yönetimi reel sektörün sorunlarını çözebilmek için İstanbul Yaklaşımı'nı etkin bir biçimde uygulamaya sokmak istiyor. BDDK, hazırladığı yönetmelik taslağını bankalara ve özel sektör kuruluşlarına gönderdi. Bankalar görüşlerini söylediler ama henüz TOBB'den yanıt gelmedi. BDDK, bu görüşleri toplayıp önümüzdeki hafta bu yönetmeliği yayımlayacak. En önemli değişikliğin, Karşılık Kararının İstanbul Yaklaşımı için yumuşatılması olacağını tahmin ediyoruz.İstanbul Yaklaşımı'nın devreye sokulmasıyla birlikte şirketlerin durumu en ince detayıyla masaya yatırılıp, kredilerinin yeniden yapılanması tartışılacak. Belki de bankalar, kredilerini yeniden yapılandıracakları şirketlere bir yönetim kurulu üyesi atayıp, bizzat izlemek isteyecekler. BDDK İstanbul Yaklaşımını mümkün olduğunca yaygınlaştırmak ancak yardım yapılsa bile yaşayabileceği şüpheli olan reel sektör şirketlerine fazla yardım yapılması da, pek mümkün görünmüyor.Bizce bankalar sermaye katkısı yapılması ve İstanbul Yaklaşımı'ndan yararlanacak şirketlerin ortaya çıkmasından sonra, Hükümet bu kez kalan reel sektör şirketleri hakkında karar vermek durumunda olacak. Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların desteği alınarak, belki varlık yönetim şirketi'ni yürürlüğe sokarak, reel sektör şirketlerinden bir bölümüne daha yardım imkanı getirilebilecek. Ancak bunun da ötesinde, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere yardım için yeni fon oluşumu gibi, değişik girişimlerin gündeme gelmesini bekliyoruz.Ancak bu aşamaya gelinmesi için önce İstanbul Yaklaşımı'nın işletilip, kapsamının görülmesi ve bankalara sermaye katkısı operasyonunun bitirilmesi gerekiyor.ÖZİLHAN HAKLIBundan sonra da özel sektör işletmelerinin mali kesimden kredi kullanabilmeleri için bizce, mutlaka ve mutlaka bilançolarını ve mali tablolarını artık çağdaş işletmelere yakışır düzeye getirmeleri gerekecek. Aksi takdirde bankaların hesabı kitabı belli olmayan şirketlere kredi veremeyeceğinin artık görülmesi gerekiyor. Önceki gün TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan'ın özeleştiri niteliğinde söyledikleri, bizce TÜSİAD'ın çağdaş niteliğine yakışır bir demeçti. Özilhan büyük bir samimiyetle çuvaldızı kendilerine de batırarak, özel sektörün artık kendi çeki düzen vermesi gerektiğini belirtiyor. Devleti ‘‘şeffaf olması gerekir’’ diye eleştirirken, kendilerinin de şeffaflaşmaları gerektiğini, kriz ortamından çıkarken özel sektörün kendini derleyip toparlamasının şart olduğunu kaydeden Özilhan ‘‘Yeniden yapılanma sürecine ayak uyduramayan şirketlerin, yeni dönemde sahnedeki yerlerini değişime ayak uydurabilenlere terk etmek zorunda kalacağını’’ söylüyor.Özilhan, şirketlerin şeffaflık, hesap verebilirlik, adillik ve sorumluluk ilkelerine göre yönetilmediği bir ortamda şirket bilançolarının gerçek durumu yansıtmasının beklenemeyeceğini kaydederek, ‘‘Bu koşullar altında bankalarımız bu şirketlere nasıl kredi verebilir? Makyajlanmış bilançolar üzerinden verilen kredilerin bankacılık sektörünün şimdi içinde bulunduğu durumda hiç mi payı olmamıştır’’ diye soruyor.Bizce Özilhan'ın çıkışı çok haklı. TÜSİAD gibi TOBB da artık çuvaldızı kendine batırmaya başlamalı ve gerçekten üyelerini düşünüyorsa, şeffaf ve çağdaş bilançolar hazırlanması için şimdiden kampanyalar düzenlemeye başlamalı.Özilhan'ın dediği gibi ayak uyduramayanlar gidecek, artık bu işin şakası yok...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!