Sıkıntıdaki sektörlere yeni paket geliyor

Güncelleme Tarihi:

Sıkıntıdaki sektörlere yeni paket geliyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 23, 1999 00:00

Haberin Devamı

Başbakan Bülent Ecevit, sıkıntıdaki sektörler için yeni ekonomik paket açacaklarını açıkladı. Ecevit, bu pakette öncelikle tekstil ve otomotiv sektörünün olacağını bildirdi. Ecevit, sıkıntıdaki sektörler için bankalardan da ‘‘anlayışlı olmalarını’’ istedi.

Başbakan Bülent Ecevit, Hürriyet'e verdiği mülakatta, hükümetinin bayram sonrasında almayı tasarladığı ekonomik önlemler konusunda ayrıntılı açıklamalarda bulundu. Ecevit, bu çerçevede, öncelikle krizde olan tekstil, otomotiv gibi sektörler ve bunların sıkıntıya giren alt sektörlerindeki sorunları aşmak için yeni bir ‘‘önlemler paketi’’ üzerinde çalıştıklarını söyledi. Ecevit, bu kararların şubat ayı başında toplanacak Ekonomik ve Sosyal Konsey'de işçi ve işveren kesimlerinin katılımıyla sonuçlandırılacağını açıkladı.

Başbakan Ecevit'e ekonomiye ilişkin yönelttiğimiz sorular ve kendisinin yanıtları özetle şöyle:

Hükümetiniz bayram sonrasında hangi önceliklerle yola koyulacak?

- Önceliğimiz doğal olarak ekonomi. Bu yılın ilk dört ayının ekonomik bakımdan bir hayli sıkıntılı, zorluklarla dolu olduğunu bilerek görevi devraldık. Öncelikle bütçenin çıkması gerekiyor. Belki ondan da öncelikli olarak bankalar yasasının çıkması gerekiyor. Tatilden önce ANAP ve DYP ile bu konuları görüştük. Ben bir uzlaşmaya varıldığı kanısındayım. Sayın Baykal'ın da bir iki itirazı var. Onlar da karşılanabilecek durumda. Çünkü bu yasanın semeresini seçimden sonraki hükümet derleyecektir. Tabii, bizim de o hükümette olma olasılığımız var. Ama söylemek istediğim şu: Partiler bu yasaya bu hükümetin kendisi için istediği bir yasa olarak bakmamalılar.

Piyasaları hareketlendirmek için üzerinde çalıştığınız önlemler var mı? Hazırlanabilecek bir ekonomik paket beklenebilir mi?

- Tabii... Bir kere 55. hükümet düşürüldükten sonra da bazı ekonomik tedbirler açıklandı. Bunlar genellikle sanayici ve inhracatçı kesimler tarafından olumlu karşılandı. Onun dışında şubat başında toplantıya çağıracağımız Ekonomik ve Sosyal Konsey'e büyük önem veriyoruz. Ben öteden beri katılımcı demokrasiye inanırım. Ben 1979 yılında Başbakanken de sendikalar ve işveren kesimlerini biraraya getirerek bir toplumsal anlaşma sağlamıştık. Onun için ekonomik ve sosyal konsey toplantısından öncesinde ekonomide şunu şunu yapacağız diye fazla bir ayrıntıya girmeyi doğru bulmuyorum.

Bu çalışma neyi hedefliyor?

- Piyasalarda bir daralma var. Bu dünya ekonomisindeki krizin, Rusya ekonomisindeki krizin doğal bir sonucu. Şimdilik kriz ekonomiyi tümüyle etkilemiş değil. Dünya krizinden olumsuz yönde etkilenen sektörler var, etkilenmeyen sektörler var. Bu arada hatta bazı alt sektörlerde farklılıklar oluyor. Örneğin, tekstil sektörü sıkıntılı bir durumdan geçiyor. Üretim düşüyor, dışsatımda tıkanıklıklar var. Ama mesela dışarıya konfeksiyon satan kesim o kadar etkilenmiyor. Çünkü Uzak Doğu'dan ucuz girdi sağlıyor. Ama Uzak Doğu'dan ucuz girdi gelmesi, bu kez iplik imalatçılarını rahatsız ediyor. Aynı sektörün içinde de değişik durumlar var. Dolayısıyla bütün ekonomiyi kapasayacak tedbirler değil, sektörlere ve alt sektörlere göre üretim ve dışsatım düşüşünü olabildiğince engelleyecek, olabildiğince sınırlayacak önlemler almaya özen göstereceğiz.

PRİMAKOV'UN MESAJI

Üzerinde çalıştığınız önlemler salt tekstil sektörünü mü kapsıyor?

- Hayır, krizden deri sektörü otomotiv sanayii gibi değişik sektörler etkileniyor. Kimi daha çok, kimi daha az. Genel bir kriz yok. Fakat, dikkat edilmezse, bir krize dönüşebilir. Bu arada Rusya ile ekonomik ilişkiler büyük önem taşıyor. Rusya Başbakanı Primakov'dan güzel bir kutlama mektubu almıştım. Ben de gönderdiğim mektupta ekonomik sorunlara birlikte eğilmemizin yaralı olacağını söyledim. Rusya ile etkili bir ekonomik diyalog kurmakta çok büyük fayda var. Rusya pazarı Türk ekonomisi için çok büyük önem taşır hale gelmiştir. Hem Rus ekonomisine katkıda bulunacak, hem Türk ekomisindeki zorlukları aşacak, hafifletecek tedbirler almamız lazım.

BANKALARDAN BEKLENTİ

Bankacılık sektörüne dönük beklentileriniz nelerdir?

- Bankalar düzeni bazı sektörlerin yaşadığı güçlüklerin aşılması bakımından büyük önem taşıyor. Çünkü bankalar genellikle dışsatım ve üretime kendilerinden beklenen katkıyı yapmıyorlar. Hatta açtıkları kredileri süresi dolmadan geri istiyorlar. Onun için bankalarla ilgili yasaya büyük önem veriyoruz.

Piyasadaki daralma için başka hangi araçları kullanmayı düşünüyorsunuz?

- Kredi kolaylıkları önem taşıyor, ancak, bu kolaylıklar genellikle kamu bankalarından bekleniyor. Kamu bankaları da zaten sıkışık durumda.

Bu sözleriniz özel bankaların da ellerini taşın altına sokmaları çağrısında bulunduğunuz anlamına geliyor mu?

- Tabii, ancak, onları sadece teşvik etmek yetmiyor. Yasanın da mutlaka çıkması lazım. Çünkü hükümetin elinde yeterince yaptırım yok.

Çağlar'a yardım etmek isteriz

Önceki gün Bursa'lı işadamı bağımsız milletvekili Cavit Çağlar ile yaptığınız görüşmenin içeriği hakkında bilgi verir misiniz?

- Kendi iş durumundaki sıkıntıları da görüştük. Çok sayıda işçi çalıştıran tesisleri var. Elbette bir borcu varsa onu ödeyecektir. Ama biz fabrikaların kapanmasına, işsizliğin artmasına karşı olabildiğince önlem getirmek istiyoruz. İhracatın ve üretimin düşmemesini sağlamalıyız. Bir işadamı, eğer yaptırım söz konusuysa, bu yaptırımın gereklerine uyacaktır. Ama, bunu olabildiğince üretime ve ihracata zarar vermeden yapmalıyız. Türkiye'nin bazı kentlerinde ve bu arada Bursa'da da kapanan, faaliyetini tatil eden, işçisine bir ay ücretli izin veren var. Mutlaka sıkıntı olan bu sektör ve alt sektörlere çözüm getirmeliyiz.

Ecevit: IMF'den yeşil ışık bekliyoruz

Türkiye'nin IMF'den beklentileri nelerdir?

- IMF ile ilişkiler konusunda yaptığım açıklama yanlış yansıdı. Ben, '24 milyar dolarlık iç ve dış ödememizi yapabilmek için IMF bize acil yardım yapsın' demedim. IMF çarklarının acil işlemediği belli. IMF'den elbette beklentilerimiz var. Ama, IMF yardımı gelmezse bu borçlar ödenmeyecek gibi bir izlenimin doğması yanlış. Biz IMF'den herşeyden önce, yeşil ışık yakmasını bekliyoruz. Türkiye'nin özellikle faizleri ve borçlarındaki faizleri aşağıya indirebilmek için kredi katkısına gereksinmesi var. Tabii, IMF'in doğrudan

kendisinin yapabileceği katkılar var ama, bir tek yeşil ışık yakarak, Türkiye adına olumlu sinyaller vererek, yapabileceği katkılar var, bunlar görüşülecek.

IMF ile bir Stand-By anlaşması yetişebilir mi?

- Bu kadar kısa döneme sığamayabilir.

ABD’den IMF'ye Türkiye daha anlayışlı davranması için telkinde bulunmasını isteyecek misiniz?

- Bu konularda ayrıntılara girmeyi doğru bulmuyorum. Ama, ABD'nin IMF kararlarında etkili olduğu bir gerçek. Bu etkinin kullanılmasını memnuniyetle karşılarız.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!