Sıkın dişinizi 20 milyar kredi geliyor!

Ancak Başkan Bilgin, bankaların asli görevinin mudiden aldığı mevduatı zamanında ödemek olduğunu hatırlattı. Bankalar için yüksek kar etme döneminin sona erdiğini ve sinekten yağ çıkarmak zorunda olduklarını anlattı. Krizde bankalar böyle yapmasaydı, dinleyicilerin bir kısmı bu salonda olmazdı, dedi. Bankalar topladığı mevduatı DİBSL’lere yatırmasaydı faizler bu seviyede olur muydu, diye sordu. Ardından da ‘kriz biterse, 20 milyarlık krediniz hazır’, dedi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, krizden hemen önce çıkardıkları düzenlemeler sayesinde bankaların ellerinde 20 milyar likidite biriktiğini söyledi. Bunun şu anda atıl bir para olduğunu belirten Bilgin, “Ama durum düzelince, olumlu sinyaller gelmeye başladıkça bu para kredilere gidecektir” dedi. Bankaların artık sinekten yağ çıkarma dönemine girdiklerini belirtirken, dünyada en güvenilir bankanın Türkiye’de olduğunu söyledi.

Aynı zamanda kapı komşusu olan Ankara Sanayi Odasında  (ASO) sanayicilere seslenen BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, küresel krizde Türk bankacılık sisteminin sağlam yapısının sanayiciler için de büyük şans olduğunu söyledi. Bilgin, “Global depremin etkisini azaltan bankacılıktır. Gel bir de bize sorun, diyenleriniz olabilir. Ama bankacılık sektöründe sorun yaşasaydık dinleyicilerin bir kısmı bu salonda olmayabilirdi” dedi.

Toparlanma yavaş olacak!
Küresel krizden çıkışta toparlanmanın zamana yayılacağını ve çok hızlı olmayacağını belirten Bilgin, bunun nedenlerini ise şöyle açıkladı: “Krizin başladığı ülkelerde hane halkı borçluluk oranı çok yüksek. İşsizlik oranları yüksek. Üçüncü olarak da kriz konuttan başladı ve konuttaki sorun devam ediyor.”
 
Global düzeyde etkili olan krizin artık şekil ve yer değiştirdiğine dikkat çeken Bilgin, Türkiye’nin bazı noktalarda iyi bazılarında kötü olduğunu belirtti. Bankaların birinci görevinin topladığı parayı mudilere zamanında vermek olduğunu söyleyen Bilgin, krizde tedirginliğin mevduattan başlayıp kredilere yayıldığını anlattı. Kriz görmemiş genç şube müdürlerinin kredileri geri çağırmasının reel sektörü olumsuz etkilediğini dile getiren Bilgin, sanayicilere kriz sonrası bu bankalarla çalışmayarak cezalandırmaları tavsiyesinde bulundu.

Kredilerde sürpriz artış!
Kriz döneminde kredi hacminin sadece yüzde 1 arttığına işaret eden Bilgin, son 41 günde ise yüzde 3’lük artışa dikkat çekti. Bunun bazı şeylerin iyi gittiğine işaret olduğunu belirten Bilgin, kredilerdeki artış trendinin gelecek yıl da devam edeceği tahmininde bulundu. 2010’da kredi hacminin yüzde 10 ila 15 oranında artmasını beklediklerini açıkladı.

Bankaların krizde sanayicilere tamamen sırtlarını dönmediklerini söyleyen Bilgin, çarpıcı tespitler yaptı, önemli mesajler verdi:

- Bir yılda bankaların topladığı mevduat 58 milyar artmış, 62 milyar Devlet İç Borçlanma senetlerine yatırmışlar. Yani bankalar topladıkları mevduatı DİBS’lere yatırmış. Riske girmemeye çalışmış. Ama bankalar DİBS almasaydı; bugün faizler nerede olurdu, takdire bırakıyorum.
- 2010 yılının en önemli riski krediler. Takibe düşme oranının bir miktar daha artmasını bekliyoruz. Bankalar şimdiden önlemlerini alsınlar.
- Bankacılık sektörünün 10 aylık karı 17,4 milyar. Yıl sonu itibariyle kar 20 milyar olacak. 4 milyarını devlete vergi olarak verecekler.
- 2010’ da bankaların karları düşecek. Kredilerin takibe dönüşüm oranı artacak. Bankacılık yapmak zorlaşacak. Bu nedenle karımız yedek akçemizdir. Dağıtmadan önce bize sorsunlar. - - Faiz indiriminin sonuna geldik. Artık bankalar sineğin yağını hesap etmek zorundalar. Zor kazanıyorlar. Bakmayın karın böyle olduğuna. En küçük hizmetin  dahi maliyetini hesaplamak gerekiyor. Bankacılar artık gerçek bankacılık yapmak zorunda kalacaklar. Farklı enstrümanlar geliştirmeleri gerekecek.

- Parasını yatırmak isteyenlere, Türk bankalarını tercih edin, diyoruz. Hatta başka ülkede merkezi olup bizde şubesi  ya da bankası varsa, aynı isimde bile olsa bizdekine yatırın. Çünkü ellerinde yığınakları ve bununla yollarına devam ediyorlar.
- BDDK olarak bankalarının karlarının başka yere gitmesini istemeyiz. İzin de vermeyiz. Yerli ya da yabancı biz kar dağıttırmıyoruz, transfer yaptırmıyoruz. Bankaların devlete ödemesi gereken para da yok. Dolayısıyla likidite krediye gidecek. Size gidecek. Karlarını dağıtmalarına da izin vermiyoruz.