Serdengeçti'den Bakanlar'a brifing
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2005 18:59
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, “Bu eğilimlerin sürmesi halinde hizmetler sektörünün 2006 yılı enflasyonu üzerindeki etkisi çok kuvvetli bir şekilde hissedilecektir” dedi.
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, Bakanlar Kurulu'nda bir brifing verdi. Serdengeçti “ekonomik görünüm” başlığı altında sunduğu brifingde Türkiye ekonomisi hakkında kısa bir değerlendirmede bulunurken, büyüme, para politikası stratejileri, kısa vadeli faiz oranları, sıcak para, kur politikası, cari açık, dolarizasyon ve iç borç stoku hakkında da bilgiler verdi.
Bireysel kredilerde hızlı bir artışın söz konusu olduğunu belirten Serdengeçti, son dönemde kredi kartlarının yıllık reel artış hızında bir miktar yavaşlama olduğunu söyledi. En yüksek artışın konut kredilerinde meydana geldiğini ifade eden Serdengeçti, son üç ayda burada bir hızlanma olduğunu, 2002 yılında yüzde 20.3 olan konut kredilerinin tüketici kredileri içindeki payının, bu yılın eylül sonu itibariyle yüzde 36.8'e çıktığını anlattı.
Konut talebinin, konut fiyatları ve kiralar üzerinde baskı yarattığına değinen Serdengeçti, hizmet sektöründe ise bazı katılıklar bulunduğunu bildirdi. Bu katılıkların son bir yılda enflasyondaki düşüş sürecinin yavaşlamasında etkili olduğunu kaydeden Serdengeçti, bunun petrol fiyatındaki artışlardan da önemli ölçüde etkilendiğini kaydetti.
Son iki ayda kira artışlarının geçen yılın üzerinde seyrettiğine de dikkat çeken Serdengeçti, “bu eğilimlerin sürmesi halinde hizmetler sektörünün 2006 yılı enflasyonu üzerindeki olumsuz etkisi çok kuvvetli bir biçimde hissedilecektir” dedi. Dünyada enerji ve metal fiyatlarındaki yüksek fiyat artışlarının devam ettiğine dikkat çeken Serdengeçti, son bir yıl içinde petrol fiyatlarındaki artışın TÜFE üzerindeki birincil etkisinin 1.5 puana ulaştığını, bunun birincil etkilerinin bir bölümünün gecikmeli olarak 2006 yılı içinde ortaya çıkmasının beklendiğini anlattı.
BÜYÜME
Brifingde büyüme konusuna da değinen Serdengeçti, baz etkisinin ortadan kalkmaya başlamasıyla 2005 yılı üçüncü çeyreğiyle birlikte yıllık büyüme oranlarının kuvvetli seyrini sürdüreceğini anlattı.
Brifingde kısa vadeli faiz oranları hakkında da bilgi veren Serdengeçti, bugün alınan faiz kararlarının gelecek yılın enflasyonuna ve orta vadeye yönelik olduğunu bildirdi. Ancak faizlerin genel düzeyinin henüz arzu edilen seviyelerde olmadığına vurgu yapan Serdengeçti, nominal ve reel faizlerin kalıcı bir biçimde daha düşmesinin Merkez Bankası'nın suni bir biçimde kısa vadeli politika faiz oranını düşürmesi ile değil, yapısal reformlar ile ekonominin iç ve dış şoklara daha dayanıklı hale gelmesi, makroekonomik dengelerin daha kuvvetli bir biçimde tesis edilmesi, beklentiler iyileştikçe, güven arttıkça ve kamu borç stoku ile ilgili endişeler azaldıkça, finansman daha da sürdürülebilir hale geldikçe gerçekleşeceğini bildirdi.
Brifingde sıcak para konusuna da değinen Serdengeçti, sıcak paranın yönünü ve hacmini reel faizlerin seviyesinden ziyade, beklentilerin belirlediğini söyledi. Türk parasının neden değer kazandığı konusunda da değerlendirmelerde bulunan Serdengeçti, Merkez Bankası'nın Türk lirasını değerli tutmak yönünde bir politikası bulunmadığını bildirdi.
CARİ AÇIK
Cari açığın tek başına bir kriz göstergesi olmadığını anlatan Serdengeçti, bugün Türk ekonomisinin koşullarının geçmişten önemli ölçüde farklı olduğunu bu yüzden cari açıdaki artışın, bugünkü koşullarda ve mevcut program uygulaması çerçevesinde krizle sonuçlanmasının beklenmemesi gerektiğini ifade etti.
Serdengeçti, Türk ekonomisinde yaşanan dolarizasyon sürecinin son 3 yılda tersine döndüğünü de anlattı.
(AA)
Bireysel kredilerde hızlı bir artışın söz konusu olduğunu belirten Serdengeçti, son dönemde kredi kartlarının yıllık reel artış hızında bir miktar yavaşlama olduğunu söyledi. En yüksek artışın konut kredilerinde meydana geldiğini ifade eden Serdengeçti, son üç ayda burada bir hızlanma olduğunu, 2002 yılında yüzde 20.3 olan konut kredilerinin tüketici kredileri içindeki payının, bu yılın eylül sonu itibariyle yüzde 36.8'e çıktığını anlattı.
Konut talebinin, konut fiyatları ve kiralar üzerinde baskı yarattığına değinen Serdengeçti, hizmet sektöründe ise bazı katılıklar bulunduğunu bildirdi. Bu katılıkların son bir yılda enflasyondaki düşüş sürecinin yavaşlamasında etkili olduğunu kaydeden Serdengeçti, bunun petrol fiyatındaki artışlardan da önemli ölçüde etkilendiğini kaydetti.
Son iki ayda kira artışlarının geçen yılın üzerinde seyrettiğine de dikkat çeken Serdengeçti, “bu eğilimlerin sürmesi halinde hizmetler sektörünün 2006 yılı enflasyonu üzerindeki olumsuz etkisi çok kuvvetli bir biçimde hissedilecektir” dedi. Dünyada enerji ve metal fiyatlarındaki yüksek fiyat artışlarının devam ettiğine dikkat çeken Serdengeçti, son bir yıl içinde petrol fiyatlarındaki artışın TÜFE üzerindeki birincil etkisinin 1.5 puana ulaştığını, bunun birincil etkilerinin bir bölümünün gecikmeli olarak 2006 yılı içinde ortaya çıkmasının beklendiğini anlattı.
BÜYÜME
Brifingde büyüme konusuna da değinen Serdengeçti, baz etkisinin ortadan kalkmaya başlamasıyla 2005 yılı üçüncü çeyreğiyle birlikte yıllık büyüme oranlarının kuvvetli seyrini sürdüreceğini anlattı.
Brifingde kısa vadeli faiz oranları hakkında da bilgi veren Serdengeçti, bugün alınan faiz kararlarının gelecek yılın enflasyonuna ve orta vadeye yönelik olduğunu bildirdi. Ancak faizlerin genel düzeyinin henüz arzu edilen seviyelerde olmadığına vurgu yapan Serdengeçti, nominal ve reel faizlerin kalıcı bir biçimde daha düşmesinin Merkez Bankası'nın suni bir biçimde kısa vadeli politika faiz oranını düşürmesi ile değil, yapısal reformlar ile ekonominin iç ve dış şoklara daha dayanıklı hale gelmesi, makroekonomik dengelerin daha kuvvetli bir biçimde tesis edilmesi, beklentiler iyileştikçe, güven arttıkça ve kamu borç stoku ile ilgili endişeler azaldıkça, finansman daha da sürdürülebilir hale geldikçe gerçekleşeceğini bildirdi.
Brifingde sıcak para konusuna da değinen Serdengeçti, sıcak paranın yönünü ve hacmini reel faizlerin seviyesinden ziyade, beklentilerin belirlediğini söyledi. Türk parasının neden değer kazandığı konusunda da değerlendirmelerde bulunan Serdengeçti, Merkez Bankası'nın Türk lirasını değerli tutmak yönünde bir politikası bulunmadığını bildirdi.
CARİ AÇIK
Cari açığın tek başına bir kriz göstergesi olmadığını anlatan Serdengeçti, bugün Türk ekonomisinin koşullarının geçmişten önemli ölçüde farklı olduğunu bu yüzden cari açıdaki artışın, bugünkü koşullarda ve mevcut program uygulaması çerçevesinde krizle sonuçlanmasının beklenmemesi gerektiğini ifade etti.
Serdengeçti, Türk ekonomisinde yaşanan dolarizasyon sürecinin son 3 yılda tersine döndüğünü de anlattı.
(AA)