Serdengeçti: AB üyeliği sinerji yaratır
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2005 11:55
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin, her iki taraf için, farklı krakteristik özelliklerin birleşmesinin yaratacağı ortak avantajlardan yararlanabileceği bir “sinerji” yaratacağını bildirdi.
Serdengeçti, İngiltere'nin önde gelen okulundan biri olan London School of Economics'de dün, “Türkiye Ekonomisi ve Avrupa Birliği” (AB) başlıklı bir sunum yaptı.
Serdengeçti, izlenen ekonomik program sonucu, Türkiye'de enflasyonun sadece tek haneli rakamlara düşmekle kalmadığını, enflasyonun dinamiklerinin önemli ölçüde değiştiğini, bunun da Türkiye'de enflasyonun düşürülmesi sürecinde geri dönüşün olamayacağını gösterdiğini bildirdi.
Türkiye'nin bugün enflasyon konusunda Maastricht kriterlerini yakalayacağının göründüğünü ifade eden Serdengeçti, Türkiye'nin 2001-2005 yılın ilk yarısında yüzde 28 oranında büyüdüğünü, bu oranın dünyanın en büyük büyüme oranlarından biri olduğunu belirtti.
Bu süre içinde verimliliğin arttığını ve ekonomik büyümenin motor gücünün özel sektör olduğunu bildiren Serdengeçti, son 3 yılda verimlilikteki kümulatif artışın yaklaşık yüzde 35 olduğunu kaydetti.
“TOPLAM DIŞ TİCARET HACMİ YÜZDE 120 ARTTI”
Serdengeçti, Türkiye'nin 2001 yılından bu yana toplam dış ticaret hacminin yüzde 120 oranında arttığını ve bu oranın AB ülkeleri ile üye olması öngörülen ülkeler arasında en yüksek büyüme oranı olduğunu söyledi.
Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasının Topluluk pazarının genişlemesine katkıda bulunacağını belirten Serdengeçti, Türkiye ekonomisinin dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında yer aldığını ve Türkiye'nin 6. gelişen ülke piyasa ekonomisi ülkesi olduğunu hatırlattı.
Türkiye'nin birçok AB'ye yeni üye olmuş ve diğer aday ülkelerden daha fazla Avrupa pazarına entegre olduğunu ifade eden Serdengeçti, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin yakın ekonomik ilişkileri daha da büyüteceğini bildirdi.
Serdengeçti, Türkiye'nin üyeliğinin AB tüketicileri ve firmaları acısından sadece bir pazar yaratmayacağını, AB'yi ceografik açıdan Ortadoğu, Rusya, Karadeniz ve Orta Asya piyasalarına yaklaştıracağını ve rekabet gücünü artıracağını belirtti.
Türkiye ile AB ülkeleri ile demografik profilinin farklı olduğunu ifade eden Serdengeçti, Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip iken, Topluluk ülkelerinde nüfusun yaşlandığını ve doğum oranın azaldığını hatırlattı. Serdengeçti bu arada, Avrupa'nın bugün sahip olduğu işsizlik sorunundan ziyade, gelecekte işgücü noksanlığı deneyimi ile karşı karşıya kalabileceğini kaydetti.
(LONDRA/ANKARA/A.A)
Serdengeçti, izlenen ekonomik program sonucu, Türkiye'de enflasyonun sadece tek haneli rakamlara düşmekle kalmadığını, enflasyonun dinamiklerinin önemli ölçüde değiştiğini, bunun da Türkiye'de enflasyonun düşürülmesi sürecinde geri dönüşün olamayacağını gösterdiğini bildirdi.
Türkiye'nin bugün enflasyon konusunda Maastricht kriterlerini yakalayacağının göründüğünü ifade eden Serdengeçti, Türkiye'nin 2001-2005 yılın ilk yarısında yüzde 28 oranında büyüdüğünü, bu oranın dünyanın en büyük büyüme oranlarından biri olduğunu belirtti.
Bu süre içinde verimliliğin arttığını ve ekonomik büyümenin motor gücünün özel sektör olduğunu bildiren Serdengeçti, son 3 yılda verimlilikteki kümulatif artışın yaklaşık yüzde 35 olduğunu kaydetti.
“TOPLAM DIŞ TİCARET HACMİ YÜZDE 120 ARTTI”
Serdengeçti, Türkiye'nin 2001 yılından bu yana toplam dış ticaret hacminin yüzde 120 oranında arttığını ve bu oranın AB ülkeleri ile üye olması öngörülen ülkeler arasında en yüksek büyüme oranı olduğunu söyledi.
Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasının Topluluk pazarının genişlemesine katkıda bulunacağını belirten Serdengeçti, Türkiye ekonomisinin dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında yer aldığını ve Türkiye'nin 6. gelişen ülke piyasa ekonomisi ülkesi olduğunu hatırlattı.
Türkiye'nin birçok AB'ye yeni üye olmuş ve diğer aday ülkelerden daha fazla Avrupa pazarına entegre olduğunu ifade eden Serdengeçti, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin yakın ekonomik ilişkileri daha da büyüteceğini bildirdi.
Serdengeçti, Türkiye'nin üyeliğinin AB tüketicileri ve firmaları acısından sadece bir pazar yaratmayacağını, AB'yi ceografik açıdan Ortadoğu, Rusya, Karadeniz ve Orta Asya piyasalarına yaklaştıracağını ve rekabet gücünü artıracağını belirtti.
Türkiye ile AB ülkeleri ile demografik profilinin farklı olduğunu ifade eden Serdengeçti, Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip iken, Topluluk ülkelerinde nüfusun yaşlandığını ve doğum oranın azaldığını hatırlattı. Serdengeçti bu arada, Avrupa'nın bugün sahip olduğu işsizlik sorunundan ziyade, gelecekte işgücü noksanlığı deneyimi ile karşı karşıya kalabileceğini kaydetti.
(LONDRA/ANKARA/A.A)