Seramikte ‘küme’ çatlağı

TÜRK seramik sektörü için toplam üretimin yüzde 39’unu yapan Eskişehir-Bilecik-Kütahya üçgeni ‘kümelenme alanı’ seçildi. Bu durumu eleştiren Türkiye’nin en büyük seramik üretim grubu Kale Grubu’nun patronu Zeynep Bodur Okyay, “Sektörün yüzde 61’inin küme dışında olması soru işareti. İtalya ve İspanya modelini örnek alıyoruz ama onlarda kümelenme, sektörün yüzde 85’ini kapsıyor” dedi. ‘Seramik sektörü kümelenme projesi’nin ilk toplantısındaki bu eleştiriye Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, “Kaygıya gerek yok. Tüm sektörü kapsayacak paralel kümelenme modelleri geliştirilebilir. Bu kümelenmeler birbirinin rakibi görülmemeli” karşılığını verdi.
Soru işareti var
Bakan Ergün, “Türkiye seramik sektörü, İtalya ve İspanya kalitesine, daha az maliyetle ulaşabilir. Kalitemizle, yenilikçilikle, tasarımla öne çıkmalıyız Çin başta olmak üzere Uzakdoğu kaynaklı sofra-seramik ürünleri, sağlığı tehdit ediyor” derken, Seramik sektörüyle ilgili bir sunum da yapan Türkiye Seramik Sanayicileri Federasyonu Başkanı Zeynep Bodur Okyay şunları söyledi: “En önemli maliyet enerji. Maliyette enerjinin payı yüzde 25-30. Kâr marjları rekabet yüzünden azalıyor. Yüzde 39’u içeren küme yerine Türkiye ulusal seramik kümesi kurulmalı. Haksız rekabet doğuracak uygulamalar olmamalı.”
Kaygılanmaya gerek yok
Bakan Ergün bu eleştiriye şu karşılığı verdi: “Rekabet gücünü sadece ucuz işgücü, ucuz hammadde, ucuz enerji ile artıramayız. Rekabet gücünü geride değil ileride arayalım. İleriye de teknoloji ile yenilikçilikle gidebiliriz. Rekabet sadece Türkiye’deki firmaların rekabeti değil. Dünya ile rekabet etmeden önce içeride işbirliği yapalım. Kümelenme, rekabet gücünü artıracak. Lojistik avantajı sağlayacak. Seramik sektöründe paralel kümelenme de geliştirilebilir. İki farklı küme birbirinin rakibi değil. Bu kaygılara gerek yok.”
İhracatçı, içeride de güçlü olur
“Seramik, Anadolu coğrafyasında 8 bin yıllık geçmişe sahip. Seramik sektörü 60 ülkeye ihracat yapıyor. İhracat yapamayanların, iç pazarda da rekabet şansı yok. Çünkü, dış pazarda rekabet eden, iç pazarda da ayakta kalır” ifadelerini kullanan Ergün, Türk seramiğinin dünya ihracatında yüzde 2 pay aldığını, İspanya’da bu oranın yüzde 15, İtalya ve Almanya’da yüzde 10’ar, Çin’de yüzde 20 olduğunu bildirdi.

Ergün: Büyüme moral verdi

SANAYİ Bakanı Nihat Ergün, yılın ilk çeyrek büyümesinin yüzde 11.7 gibi yüksek olmasının, ekonomi çevrelerinin moralini iyi yönde etkileyeceğine ve önümüzdeki döneme de olumlu yansıyacağına işaret etti ve “Gelinen noktada, Türkiye bu yıl en az yüzde 6 oranında büyüyecek. OECD ve IMF tahminlerine göre de bu yıl yüzde 6,2 ve 6,8 oranında büyüyeceğiz. Bu nedenle, reel sektörümüze odaklanmalıyız’’ dedi

Ezcacıbaşı: Dalgalı kuru tartışalım, taşları dökelim

VİTRA ile seramik sektöründe en büyük gruplardan Eczacıbaşı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Türkiye’de ekonomik verilerin olumlu gelişmeleri gösterdiğine işaret ederken, ‘dalgalı kur’a eleştiri getirdi. Eczacıbaşı, “Euro’nun TL karşısında değer kaybetmesi çok ciddiye alınmalı. Burada zaman zaman ihracatın daha hızlı artmasını engelleyen etkenlerden biri olarak şikayet konusu olan mevcut döviz kuru politikasında esnekliklere gidilmeli. Döviz kuru politikası tartışılmalı” dedi. Eczacıbaşı, şöyle konuştu: “Evet, dalgalı kuru tartışalım. ‘Dalgalı kur politikası devam etmeli& demeyelim. Sıcak para girişi artıyor. Ucuz ithalat artıyor. Dışarıdan alıma yöneliyoruz. Bu durumda büyüme ve ihracat yaratamayız. ‘Sabit kura dönelim’ de demiyorum. Dalgalı kur tartışılmaz değil. Tartışılabilir. ‘Verimlilik artsın, maliyet düşsün’ diyoruz ama, bunun da bir maliyeti var. Verimlilik artışını sürekli yapmalıyız. Bu da, TL’nin değerlenmesi ile olmaz. TL böyle değerlenmeye devam ederse, seramik örneğinde de atıl kapasiteyi harekete geçiremeyiz. IMF, sıcak paraya karşı önlem tavsiye ediyor, dalgalı kuru tartışalım.”

‘Küme’ seramik için ne avantaj sağlayacak

Seramik sektöründe yeni bir kalkınma modeli üolan ‘kümelenme’ ile, Eskişehir-Bilecik-Kütahya üçgenindeki üreticiler, İtalya ve İspanya’yı yakalamayı hedefledi.
Kümelenme ile, Türk seramiğinin markalanması, İtalya ve İspanya’dan bayrağın devralınması hedeflendi.
Alt sektörlerle birlikte 1 milyar dolar ihracat yapan seramikçiler, ‘kümelenme projesi’ ile lojistik yatırımlarını bir araya çekerek ciddi avantaj sağlarken, yurt dışından servis vermek için gelen firmalar da, kümelenen bölgeye çekilecek, yatırıma teşvik edilecek.
Bu noktada, ‘Türkiye’de seramik karosu taşlamak için her üreticinin ayrı ayrı yatırım yapmasına gerek kalmayacak. Avrupa7daki gibi, bölgeye hitap eden tek bir taşlama tesisi yeterli olacak’ örneği veriliyor.
Kümelenme ayrıca, seramik yan sanayi içinde sinerji yaratacak.