Sayın Bakanım sağlık yüzsüzlerini açıklayın

Güncelleme Tarihi:

Sayın Bakanım sağlık yüzsüzlerini açıklayın
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 1997 00:00

Haberin Devamı

Tarım Bakanlığı'nın yaptığı çarpıcı araştırmanın sonuçlarını dün gazetemizde okudunuz. Türkiye genelinde 293 sodadan 50'sinde kanserojen nitrit var. Yine 343 içme suyunda da nitrit çıktı. Ancak Tarım Bakanlığı, bunların hangi markalar olduğunu bir türlü açıklamaya yanaşmadı.

Hürriyet'in Tüketici Köşesi olarak gündeme getirdiğimiz ‘‘Soda rezaleti''nin ardından önceki gün Tarım Bakanlığı'nın çok çarpıcı araştırmasının sonuçlarını da Anadolu Ajansı geçti. Gecikmeli olarak açıklanan bu çarpıcı sonuçları dün gazetemizde okudunuz. Ancak, hep birlikte meraklandık:

‘‘293 sodadan nitritli olan 50 soda hangi markaydı? Nerelerde üretiliyordu? Ayrıca nitritli çıkan 343 değişik içme suyunun dolumu nerelerde yapılıyordu?''

Tarım Bakanlığı uzmanları o kadar uğraşmış, 26 ayrı ilde incelemeler yapmıştı. Bunlardan çok ciddi sonuçlar çıkmış, ama kimsenin aklına nitritli çıkan su ve sodaların listesini yayınlamak gelmemişti.

VERGİ VE SSK

Hepiniz hatırlarsınız... Bundan birkaç yıl öncesine kadar vergi yüzsüzleri ve SSK yüzsüzleri açıklanmazdı. Hangi politikacıya, hangi bürokrata sorsak, ‘‘Yasa müsade etmiyor. Açıklarsak suç olur'' deyip, vergi ve SSK yüzsüzlerini gizlerlerdi. Biz yazmaktan bıkmadık, televizyon kanalları sık sık gündeme getirdi. Derken vergi yüzsüzleri ile SSK yüzsüzlerinin açıklanması artık bir gelenek haline geldi.

Nitekim bu yıl da, Maliye'ye 2 milyar liranın üzerinde vergi borcu olan tüm kişi ve kurumlar tek tek açıklandı. Bu yüzsüzler listesi bir ay süreyle tüm il ve ilçe vergi dairelerinin ilan tahtalarında yerini korudu. İsteyen gazetelerden, isteyen vergi dairelerinden vergi yüzsüzlerini tek tek öğrendi.

SAĞLIĞIMIZLA OYNAYANLAR

Biz istedik ki, Tarım Bakanlığı da Maliye Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı gibi davranıp, elindeki araştırmanın sonuçlarını listeler halinde açıklasın. Herkes, hangi sodanın, hangi içme suyunun nitritli olduğunu görsün. Ona göre tedbirini alsın. Bunun için Tarım Bakanlığı'nın ilgili birimleriyle bağlantı kurduk. Ama sonuç alamadık.

Oysa soda üreticilerine ruhsat veren Sağlık Bakanlığı ayrı, Tarım Bakanlığı da ayrı incelemeler yapıyor. Bu incelemelerini de sık sık tekrarlıyor.

Ama her nedense her iki bakanlık da sonuçları kamuoyuna listeler halinde açıklamıyor... Arada aklına gelirse bir iki dolum tesisine belki kilit vuruyor o kadar... Oysa, nitritli çıkan tüm suların piyasadan da toplatılıp imha edilmesi, bu yapıldığında da kamuoyuna markasıyla, adıyla sanıyla duyurulması gerekiyor. Bu iş bütün dünyada böyle yürüyor.

Yani, Tarım Bakanı Mustafa Taşar ile Sağlık Bakanlığı Halil İbrahim Özsoy'a büyük görev düşüyor...

Evet sayın bakanlarım... Belirlediğiniz sağlık yüzsüzlerini açıklayın... Açıklayın ki, hem biz, hem de tüm kamuoyu bunları bilsin... Sonuçta, içtiğimiz soda ve sular temizlensin...

Sonuçları hatırlayalım

İsterseniz Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın dünkü köşemizde yayınlanan araştırma sonuçlarını bir kez daha hatırlayalım. Bakanlık uzmanları 293 maden suyu ve sodasında yapmış olduğu tahlillerin sonucunda 50 suyun nitrit içerdiğini tespit etmişlerdi. Yani piyasadan her gün satın aldığımız 50 maden suyunun sağlığa zararlı olduğunu bildiği halde, bakanlık bu markaları kamuoyundan gizledi.Aynı bakanlık, Türkiye'nin 26 ayrı ilindeki 343 değişik içme suyunun da nitritli olduğunu tespit etmişti. Yine bunların da markaları konusunda kamuoyuna bilgi verilmedi.

İstanbul'da inceleme

İçlerinde kanserojen etki yaratabilecek ‘‘nitrit'' bulunduğu belirlenen maden suları, İstanbul'da da incelemeye alındı. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, bu iddiaların ortaya çıkmasının ardından, Sağlık Müdürlüğü'nce kent sınırları içinde satılan maden sularından numuneler alınarak Hıfzıssıhha'ya gönderildi. Yetkililer, maden sularının incelenmesinin devam ettiğini ve tahlil sonuçlarının, en erken gelecek hafta alınabileceğini bildirdiler.

Çernobil olayı

Sanayi eski bakanlarından Cahit Aral, Çernobil faciasının ardından bile bile ‘‘Türk çaylarında radyasyon yoktur'' diye açıklama yapmış ve tüketicilerin radyasyonlu çayları içmesine göz yummuştu.

Ancak, Cahit Aral yıllarca duyduğu vicdan azabının etkisiyle halka radyasyonlu çayları içirdiğini itiraf etmek zorunda kalmıştı. Ne var ki, itiraf ettiğinde iş işten geçmiş, halk Aral'a güvenip, radyasyonlu çayları içmişti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!