‘Santrallara el koyma’ finans devlerini ürküttü

Güncelleme Tarihi:

‘Santrallara el koyma’ finans devlerini ürküttü
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 23, 2003 00:00

Enerji Bakanlığı'nın el koymaya hazırlandığı toplam 10 santral, uluslararası kreditör ve finansörleri tedirgin etti. Bu santrallere finansal destek saÄŸlayan kuruluÅŸlar Enerji Bakanlığı üzerinde baskı kurmaya baÅŸladı.ENERJÄ° Bakanı Hilmi Güler'in toplam dördü doÄŸalgazla çalışan, altısı da hidroelektrik santralı olmak üzere 10 Yap-Ä°ÅŸlet-Devret (YÄ°D) santralı için aldığı el koyma kararı, bu ÅŸirketlerin arkasında bulunan uluslararası kredi kuruluÅŸları ile yatırımcı bankaları rahatsız etti.Operasyonu baÅŸlatmak için EPDK'dan gelecek yazıyı bekleyen Enerji Bakanlığı, yabancı ülkelerin ihracat kredi bankaları-aracı kurumlar-bankalar zincirinin baskısıyla karşı karşıya kaldı.Bugüne kadar yapılan görüşmelerde uluslararası kreditörlerine güvenerek, yüzde 85 alım garantisinden küçük bir bölümün serbest piyasaya satılması önerisine bile sıcak bakmayan iÅŸletmelerin, operasyon sürecinde de yine kreditörlere ve uluslararası tahkim sürecine güvendiÄŸi ifade edildi.Operasyon kapsamında bulunan büyük bir ÅŸirketin üst düzey yöneticisi, uluslararası kredi kuruluÅŸlarının çok tedirgin olduÄŸunu belirtirken, gelen para trafiÄŸi nedeniyle kreditörlerin kaygısının yatırımcılardan daha önde geldiÄŸini ifade etti.Gelen paranın krediyi saÄŸlayan uluslararası bankalara direkt gittiÄŸini, orda kredi ve iÅŸletme ödendikten sonra kalanın yatırımcıya ödendiÄŸini kaydeden yetkili, bu uluslararası zincirin karmaşık ve uzun bir süreç sonunda belirlendiÄŸinin de altını çizdi. Yetkilinin verdiÄŸi bilgiye göre sistem şöyle iÅŸliyor:AÄžIR TOP OPIC ABD, Ä°ngiltere, Almanya, Fransa, Japonya, Belçika gibi birçok ülkenin ihracat kredi bankalarının projelere baÅŸta verdiÄŸi güvence üzerine aracı kurumlar yoluyla yüzlerce bankayla baÄŸlantı kurluyor. BaÅŸvurulan bankalardan projelere sıcak bakanlar ile Türk Hazine MüşteÅŸarlığı'nın uzun ve zorlu görüşmeleri sonucunda anlaÅŸmalar saÄŸlanıyor. Bu kapsamda bir santralın arkasında 40'a yakın yabancı banka bulunuyor. ABD'nin uluslararası alanda yatırımcılara destek veren kuruluÅŸu OPIC (Overseas Private Investment Cooperation) de bu zincirin en güçlü bölümlerinden birini oluÅŸturuyor. Bu nedenle Hürriyet'in santral oparesyonunu duyurmasının ardından ABD'nin Türkiye BüyükelçiliÄŸi'nin konuyu ilgili kurumlar nezdinde yakın incelemeye aldığı bildirildi.GERÄ° ADIM ATMAYIZ Santrallara el konulmaması yönünde yapılan baskıyı deÄŸerlendiren Enerji Bakanlığı'ndan bir yetkili, geri adım atmalarının sözkonusu olmadığını söyledi. Hem Bakanlık hem de CumhurbaÅŸkanlığı Devlet Denetleme Kurulu raporlarının yolsuzlukların ulaÅŸtığı inanılmaz boyutları ortaya koyduÄŸunu kaydeden yetkili, şöyle konuÅŸtu: ‘‘Ben kamu olarak Ambarlı Santralında 1350 mw'lık iÅŸletme için 652 milyon dolar yatırım yapmışım. Trakya Elektrik 478 mw için 620 milyon dolarlık yatırım faturası ortaya çıkarmış. Uluslararası kreditörler izin versinler onların ülkelerinde kuralım bir santral, ne kadara maloluyormuÅŸ görsünler. Burda milletin kaynağı sözkonusu. Biz geri adım atmayız.’’4 santral için operasyon maliyeti 1.8 milyar dolarEnerji Bakanlığı'nın hesaplarına göre, operasyon için adı geçen YÄ°D yöntemiyle kurulan dört doÄŸalgaz santralının sözleÅŸme ÅŸartlarında bir risk gerekçe gösterilerek devralınması halinde 1,8 milyar dolarlık bir ödeme yapılması gerekiyor.Bugüne kadar zaten ‘‘şiÅŸirildiÄŸi’’ ifade edilen maliyetlerin büyük kısmı ‘‘kamuya yüksek fiyatla elektrik satışı’’ yoluyla çıkarılmış durumda olduÄŸu, bundan sonra devralınması halinde kamunun zarar edeceÄŸi görüşleri de bulunuyor. Zira ilk baÅŸlarda 12 centi geçen fiyatlarla kamuya elektrik satan söz konusu 4 doÄŸalgaz ÅŸirketinin ÅŸu anki satış fiyatları 5 centlere kadar düşmüş durumda olduÄŸu savunuluyor.Ciner aldı, borç devlete kaldıİşletme hakkı devri (Ä°HD) yöntemiyle Turgay Ciner'e ait Park Holding'e devredilen Çayırhan Termik Santralı'nın 326.4 milyon dolarlık dış kredi borcunu üstlenen kamuya, özelleÅŸtirme kapsam ve programında bulunan santralların da milyar dolarlık dış kredi borçlarının kalma olasılığı kaygıları ve uyarıları gündeme taşıyor.Enerji sektöründe bugüne kadarki en baÅŸarı özelleÅŸtirme olarak sunulan Çayırhan Termik Santralı, 23 Haziran 2000'de 20 yıllığına iÅŸletmek üzere Park Holding'e devredildi. Devir bedeli olarak 185 milyon dolar deÄŸer biçildi. 20 yıl için devir bedeli olarak 185 milyon dolar belirlenmesine karşılık santralın devir tarihindeki dış kredi borcu 326 milyon 400 bin dolar düzeyinde bulunuyordu. Devir tarihinden baÅŸlayarak yapılan ödemeler düşüldüğünde geçen ay itibariyle santralın kalan dış kredi borç tutarı 228 milyon dolar düzeyinde seyrediyor. 3 yılda santralın ancak 100 milyon dolarlık dış borcunun ödendiÄŸi dikkate alındığında, kalan 228 milyon doların da en erken 7 yılda ödenebileceÄŸi hesaplanıyor. Santralın 20 yıllığına devredildiÄŸi göz önünde bulundurulursa kamunun, bu sürenin yarısına denk düşen 10 yıllık dönemde, iÅŸletme hakkı devri yöntemiyle özelleÅŸtirdiÄŸi santralın borcunu ödemeyi sürdürecek olması dikkat çekiyor.Santral için alınan dış kredi nedeniyle eylül ayı sonu itibariyle kamunun ödediÄŸi faiz tutarının da dikkat çekici biçimde yüksek olduÄŸu belirlendi. Eylül ayı sonu itibariyle santral için 714 bin dolar, 377 milyon Euro, 8.5 milyar yen ve 4.5 milyon sterlin faiz ödemesi yapıldığı hesaplandı. Bir kamu ÅŸirketi olan Elektrik Ãœretim A.Åž.'nin (EÃœAÅž) iÅŸlettiÄŸi Hamitabat, Soma A ve B, Orhaneli, Seyitömer, Ambarlı DoÄŸalgaz, Ambarlı Ful-oil, Hopa, Ali AÄŸa, Bursa DoÄŸalgaz ve Jeotermal santralları özelleÅŸtirme kapsamına alındı. Yeniköy, Kemerköy ve YataÄŸan santralları da özelleÅŸtirme kapsam ve programında bulunuyor. ANKAUnimar: Her ÅŸey hukuka uygunEnerji Bakanlığı'nın el koymaya hazırlandığı 4 santralden birinin iÅŸletmecisi olan Unimar, yaptığı yazılı açıklamada sözkonusu santralin tamamen hukuki mevzuata uygun ÅŸekilde tesis edilip iÅŸletmeye alındığını savundu. Açıklamada şöyle denildi:‘‘Dünyanın enerji sektöründe önde gelen Avrupalı, Amerikalı ve Japon büyük yatırımcı ÅŸirketlerinin 1992-1996 yılları arasında 4 yıl süren sözleÅŸme müzakereleri sonucunda ve yüzlerce imza sahibinin kontrolünden geçerek neticelendirilen bu anlaÅŸmalarda yolsuzluk iddiasında bulunulması diye bir durum mümkün olamaz. Bu meyanda, hiçbir kasdi davranış ve yanlışlığa yatırımcıların ve finansörlerin onay vermiÅŸ olması mümkün deÄŸildir.’’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!