Saldırılar olmasa yatırımı 3’e katlardık

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin 2013 yılından bu yana neredeyse kesintisiz şekilde maruz kaldığı saldırılar olmasaydı uluslararası yatırım rakamlarını 2-3’e katlayabileceğini söyleyerek, Türkiye’de güven ve istikrar olduğu için yatırımların geldiğini vurguladı. Erdoğan, 16-18 Nisan tarihleri arasında İstanbul’da yapılan Global Girişimcilik Kongresi’nin açılış konuşmasını yaptı. Türkiye’nin sadece 2006 yılından 2017 yılına kadar, yaklaşık 180 milyar dolarlık uluslararası yatırım çekmiş bir ülke olduğunu belirten Erdoğan, “Bu tabii her şeyden önce bir güvendir. Eğer bu güven olmamış olsa bu 180 milyar dolarlık yatırımı, küresel sermayeyi siz ülkenize çekemezsiniz. Bu başarının 2008 küresel finans krizine, Irak ve Suriye’de yaşanan hadiselere, 2013 yılından bu yana neredeyse kesintisiz bir şekilde maruz kaldığımız saldırılara, 15 Temmuz darbe girişimine rağmen, elde edildiğinin unutulmaması lazım” dedi.

36 MİLYON TURİSTİ AŞARIZ

Erdoğan, Türkiye’nin, gayri safi milli hasıla bakımından dünyanın 17’nci, bunu bir de satın alma paritesine göre değerlendirirsek 13’üncü sırada yer alan büyük bir ekonomi olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: “Burada güven var, istikrar var. Eğer bu istikrar, bu güven olmamış olsa küresel sermayenin de Türkiye’ye girmesi mümkün değil. Kendi girişimcilerimizin de bu alanlarda adım atması mümkün değil. Şimdi küresel sermaye de buraya giriyor, kendi girişimcimiz de rahatlıkla adımlarını atabiliyor.”

Bu yıl turist sayısında 36 milyonun aşılacağını dile getiren Erdoğan, “Ciddi sinyaller geliyor, 40 falan olur diye ama biz şimdilik 36’ya kilitlenelim. Döviz rezervlerinin 17.5 milyar dolardan bir ara 130 milyar dolara kadar çıktı. Ancak son dönemde bu rakam 110 milyar dolar seviyesine, özellikle darbe girişimi ertesinde indi. Bunu tekrar çıkarmaya muktediriz, o gücümüz var. Kamu borç stokumuzun milli gelire oranını, yüzde 60 seviyesinden yüzde 8.5’a kadar indirdik. Fakat biz bunlarla yetinebilecek ülke değiliz. Çünkü ülkemizin potansiyeli büyük. Ciddi bir dinamik genç nüfusumuz” dedi.

ALTINLA BORÇLANALIM

Daha önce G20’de yaptığı öneriyi hatırlatan Erdoğan, “Niye bu borçlandırmaları dolarla yapıyorsunuz? Gelin buraya biz başka bir birim, para birimi kullanalım. Bu borçlandırmalar altınla olsun. Çünkü altının bu noktadaki ayarı hiç bir şeye benzemez. Devletleri ve milletleri bu kur baskısından kurtarmamız lazım. Altın tarih boyunca bir baskı unsuru olmamıştır” dedi.

IMF’NİN RUHUNDA VESAYETÇİLİK VAR

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, ekonomiyi düzeltmek için IMF ile yapılan anlaşmaların adeta Türkiye’yi siyasi olarak vesayet altına alınması noktasına gittiğini gördüklerini belirterek, şunları söyledi: “O dönemin IMF başkanıyla bir görüşme yapıyoruz. Kendilerine o zaman 23.5 milyar dolar borcumuz var. Dedim ki bakın, ‘Siz Türkiye’ye belli bir borç verdiniz. Taksitleri alıyor musunuz? Alıyorsunuz. Zaman zaman hesapları gelip kontrol ediyor musunuz? Ediyorsunuz. Bunlar sizin doğal hakkınızdır. Ama siyaseten de idare etmek istersen bu ülkenin başbakanı benim, kusura bakma ona karışamazsınız.’ IMF’nin ruhunda vesayetçilik var.”