Sabancı'nın gözü yeni bankada

Güncelleme Tarihi:

Sabancının gözü yeni bankada
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 1999 00:00

Haberin Devamı

Dünyanın en büyük bin bankası arasında bu yıl 215'inci sıraya yükselen Akbank'ın stratejilerini, Erol Sabancı'nın kızı Suzan Sabancı Dinçer belirliyor. Akbank Murahhas Azası Suzan Sabancı Dinçer, mevduata güvencenin sınırlandırılmasıyla banka birleşmelerinin gündeme gelebileceğini ve bir bankayı satın alabileceklerini açıkladı.

Suzan Dinçer, Hürriyet Dergi Grubu bünyesindeki Ekonomist Dergisi'nde yer alan söyleşisinde, faizlerin düşme eğiliminde olduğuna işaret etti.

Suzan Dinçer, bugünkü görevinden önce Akbank'ın birçok departmanında çalıştı. ABD Boston Üniversitesi mezunu Dinçer, geçen yıl Euromoney tarafından ‘‘Finans dünyasının önde gelen 50 kadını’’ ve ‘‘40 yaşının altındaki en başarılı 50 finans yöneticisi’’ arasında gösterildi. Dinçer, bu yıl Türkiye gelir vergisi dördüncüsü ve kadınlar arasında vergi rekortmeni olarak da gündeme geldi.

Suzan Sabancı Dinçer, Akbank'ın stratejileri ve finans sektörünün durumuyla ilgili olarak Ekonomist'in sorularını şöyle yanıtladı:

Akbank'ın başarısındaki sır nedir?

- Sermaye yapısı güçlü ve oturmuş bir yönetim kadrosu var. Ayrıca, müşterilerinin bankaya olan bağımlılığı ve teknolojiye yaptığı yatırımlar Akbank'ı bugünkü yere getirdi.

1999 kár hedefiniz nedir?

- Şu anda sermayemiz 250 trilyon lira. 2000 yılında, en az enflasyon oranında sermaye artırımı yapacağız. Yıl sonu kárlılığı da enflasyona göre reel bazda kár etme ve reel temettü dağıtma hedefi doğrultusunda gerçekleşecek. Tabii Akbank halka açık olduğu için her şeyi söylemek de pek mümkün olmuyor.

Türkiye ile IMF arasında stand-by anlaşması imzalanır mı?

- Mali milat sistem dışı olan paranın sisteme tekrar gerebilmesini sağlamaya yönelik, tamamen ekonominin canlanması için alınmış bir karar. Geçici vergiyle ilgili değişiklikler, şirketlerin gelir-gider likit tablolarını daha rahat ayarlayabilmesi için yapıldı. Alınan kararlar çercevesinde, repo ile mevduatın stopajının eşitlenmesi söz konusu. Bu bankalar, açısından mevduata tekrar dönüş anlamına geliyor. Çünkü, repoda stopaj yüzde 6, mevduatta yüzde 12 oranında.

Bu kararların piyasaları canlandırmasını bekliyor musunuz?

- Alınan kararların bin nebze de olsa, piyasaya müspet etkisi olacağını düşünüyorum. Ciddi bir canlanma olması, bir koordinasyon içinde mümkün.

Mevduat güvencesinin sınırlanması, neden gündem dışı kaldı?

- Mevduat güvencesinin gündem dışında kalması, sektördeki sorunları ertelemekten başka bir şey değil. En kısa zamanda düzeltilmesi gerekir. Mevduat güvencesi, rekabete dayalı serbest ekonomiyle hiçbir şekilde bağdaştırılamaz. Çünkü mevduat güvencesi haksız rekabete yol açıyor ve iyi yönetimle kötü yönetim arasında hiçbir fark kalmıyor.

Mevduat güvencesinin kaldırılmasıyla, banka birleşmeleri gündeme gelebilir mi?

- Gelebilir.

Sabancı Grubu başka bir bankaya talip olabilir mi?

- Bizim stratejimize, kültürümüze, bilgimize, yönetim anlaşıyımıza uyan bir şeyse düşünürüz. Bu, banka satın alma olabilir, banka birleştirme de olabilir.

Bankalar üst kurulunun oluşturulmasıyla ilgili politik endişelere katılıyor musunuz?

- Kurul üyeleri hiçbir baskı altında olmadan işlerini ciddi yaparlarsa, sektör için çok sağlıklı olur. En önemlisi, sektör yurtdışında daha fazla prestij kazanır.

Dolar yıl sonunda 525 bin lira olur

Yılsonu dolar kuru, büyüme faiz oranları ne olabilir?

- Revize ettiğimiz son rakamlara göre, bu yıl sonunda enflasyonun yüzde 60 olacağını tahmin ediyoruz. 1999 yılı büyümesini de yüzde 0-1 arasında öngörüyoruz. Yıl sonu dolar kurunu ise yüzde 60 enflasyon ve 1.06 pariteye göre 520 bin, 525 bin lira olarak tahmin ediyoruz. Paritenin yurtdışında oynaması durumunda, tekrar revize etmemiz gerekiyor. Faizlerde düşüş beklentisi var. Hele ki IMF ile sonbaharda pozitif bir anlaşma olur ve dış kaynak gelirse, faizler daha da düşer. Şu anda yıllık faiz yüzde 94-95 civarında. IMF anlaşması olursa, yüzde 85'i çok rahat görürüz diye düşünüyorum.

Babasından fazla vergi ödemesinin sırrı ne?

SUZAN Sabancı Dinçer, Sabancı ailesinde üçüncü kuşağın babalarına göre daha fazla vergi ödemesinin nedenlerini şöyle açıkladı: ‘‘Bu durum, Sabancı kardeşlerin kendi üzerlerindeki hisselerini çocuklarına devretmiş olmasından kaynaklanıyor. Mesela babam Erol Sabancı, biz 12-13 yaşlarındayken, varlığının dörtte üçünü bana ve kızkardeşim Çiğdem Sabancı Bilen'e devrettiği için, bizlerin gelirleri ve vergileri daha yüksek görünüyor. Rahmetli Hacı Ömer dedem de aynı şekilde yapmış. Bu, hem babadan kalan bir alışkanlık, hem de çocuklara küçük yaşta sahip oldukları varlıkların sorumluluğunu aşılama ve güvenden kaynaklanıyor.’’



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!