Rakamlarla 2002 yılında ekonomi

Güncelleme Tarihi:

Rakamlarla 2002 yılında ekonomi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2003 00:00

YILIN ilk gününde okurların ekonomi hakkında bir yazıyı dikkatlice okumalarını beklemiyorum. Karmaşık bir ekonomik analizin çok fazla ilgi çekeceğini de düşünmüyorum.Yeni yıla yeni umutlarla girdiğimiz bugün olumsuzluklardan söz etmek de iç açıcı değil. En iyisi, 2002 yılındaki ekonomik göstergeleri alt alta sıralamak. Belki, bu rakamları bir köşede saklarsınız. İleride üzerine kendi yorumlarınızı yapma olanağı bulursunuz.Ekonomi 2001 yılına göre yüzde 7 civarında büyüdü. Kişi başına gelirin 2,600 dolar civarında olacağı tahmin ediliyor.2002 yılında, 2001 yılına göre dolar bazında yüzde 10 daha fazla ihracat yaptık ve ihracatımız 35 milyar dolara yaklaştı. İthalatımız 45 milyar dolar oldu. Artmaya devam ediyor.Turizm gelirlerimiz hala 7-8 milyar dolar civarında. Gelen turist sayısı artıyor, ama daha az para harcayan turistler ülkemizi ziyaret ediyorlar.Bir zamanların en büyük döviz gelirlerinden olan işçi gelirleri düşüyor. Yabancı mali yatırımcılar Türkiye'de paralarını değerlendirmek istemedikleri dönemlerde yurt dışında çalışan Türkler de paralarını Türkiye'ye göndermek istemiyorlar.Döviz dengemizde 1 milyar dolar civarında bir açık olabilir. Hiç sorun değil.Bütçe açığını tutamıyoruz. Açığın milli gelire oranı yüzde 13 civarında olacak. Bütçede faiz dışı fazlanın milli gelire oranı planlananın yarım puan kadar altında.Devletin dış borcu 55 milyar doları aştı. İç borçlar ise 95 milyar dolara yaklaştı. 2001 yılı sonuna göre, devletin toplam borçları dolar bazında yüzde 20'nin üzerinde artıp 150 milyar dolar civarına geldi. Toplam devlet borçlarının milli gelire oranı 2001'de yüzde 85'den 2002'de yüzde 81'e düştü. Yani, göreli olarak devlet borçları azaldı. Döviz kurlarının marifetini küçümsemeyelim!İç piyasa ve kamu kuruluşlarından sonra devletten en büyük alacaklı IMF oldu. Toplam devlet borcu içinde iç piyasanın payı yüzde 29, kamu kuruluşlarının payı yüzde 30 ve IMF'nin payı yüzde 13.Döviz rezervlerimizin düzeyi iyi. Ekonomideki bunca belirsizliklere rağmen 26 milyar dolar döviz rezervimiz var.Nedeni ne olursa olsun, 2002'de özelleştirme yapamadık. Tüm yılda özelleştirme gelirimiz 250 milyon dolar oldu. Büyük bir olasılıkla, Özelleştirme İdaresi'nin masrafları bu rakamdan daha fazlaydı.Reel ücretler 2002 yılında da düşmeye devam etti. Ortalama bazda, üretimde çalışanların reel ücreti özel sektörde yüzde 7, kamu sektöründe yüzde 2 civarında düştü.Bankalarımızın sayısı 2002 yılında da düşmeye devam etti. Mevduat toplayan 19 yerli sermayeli bankamız kaldı.Ekonomide kişi başına verimlilik artıyor. Özel sektör imalat sanayinde, 2001 yılı ortalamalarına göre, 2002 yılında kişi başına yüzde 10'un üzerinde verimlilik artışı sağladı.İstihdam edilenlerin sayısında 2002 yılında fazla bir değişiklik yok, ama istihdam edilebilecek nüfus yılda yüzde 2 civarında artıyor. Yani, işsizlik artıyor.Enflasyon yüzde 30'a düştü. 2001 yılının başında yüzde 30'un altına inen enflasyon yüzde 100 bandına yaklaştı, şimdi iki yıl önce bıraktığı yere geri döndü. Reel faizler 2002 yılında düştü, ama hálá yüksek. Devletin ortalama borçlanma maliyeti yüzde 65 civarında olurken, ortalama borçlanma vadesi de 4 aydan 8 aya çıktı. Yeni yılda her şeyin herkes için daha iyi olmasını dilerim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!