Psikolojik savaşı kazandık, halk dolarları bozuyor

Güncelleme Tarihi:

Psikolojik savaşı kazandık, halk dolarları bozuyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2001 01:52

Ekonomide yukarı doğru çıkışın başladığını belirten Devlet Bakanı Kemal Derviş, ‘‘Dolar 2 milyon olacak, 3 milyon olacak diye garip laflar vardı. Dolar her zaman yükselir psikolojisini kırabildik. Millet dolar bozduruyor’’ dedi.

Devlat Bakanı Kemal Derviş, Türkiye ekonomisinde yukarı doğru çıkışın başladığını ve en önemlisi doların sürekli yükseleceği yönündeki inanışın artık kırıldığını söyledi. Derviş, ‘‘Dolar 2 milyon olacak, 3 milyon olacak diye garip laflar vardı. Dolar 1 milyon 650 bin liraya çıktı ama 1 milyon 480 bine düştü. (Dolar her zaman yükselir) psikolojisini kırabildik. Bu çok önemli, çünkü orta kesimin yastık altında parası var. (Bu parayı tutalım) psikolojisinden, bir ölçüde döndüler. Ziraat Bankası‘ndan da verileri alıyoruz, millet efektif bozduruyor. Dolar bozduruyor’’ dedi.

‘‘Türkiye'de artık borç döndürülür mü sorusu sorulmuyor’’ diyen Derviş, 2002 hedefin ise, enflasyonu yüzde 35’lere indirmek olacağını kaydetti. Derviş bu olumlu gelişmelere rağmen dar gelirlilerin henüz bu iyileşmeyi hissetmediğini, yeni iş alanı açılması ve istihdamın zaman alacağını belirtti. AB üye ve aday ülkelerin ekonomi bakanları toplantısına katılmak üzere Brüksel'e giden Derviş, Türk gazetecileri ile sohbet toplantısı yaptı. Derviş, 9 aylık bakanlık dönemini değerlendirdi ve 11 Eylül sonrası yaşadıklarını ‘‘En üzüntülü günleri’’ olarak niteledi. Türkiye'nin nefes almaya ve umut belirtilerini ‘‘cılız da olsa’’ hissetmeye başladığı bir ortamda 11 Eylül olaylarının yaşandığını söyleyen devlet bakanı, doların 1 milyon 650 bin liraya yükselmesi, faiz oranlarının ise yüzde 95'lere çıkmasının, kendisinde ciddi üzüntü yarattığını kaydetti.

Derviş, IMF'nin hemen ardından olumsuz etkiyi teyit ettiğini ve 10 milyar dolarlık ek yardıma olumlu baktığını hatırlattı ve bu kararı, ‘‘Türkiye'nin teröre karşı aldığı tavır ve sözünü tutan bir ülke’’ olmasına bağladı. Derviş’in değerlendirmeleri şöyle:

YABANCI YATIRIM:

Yabancı yatırımı engelleyen üç unsur var. İlke makro ekonomik istikrarsızlık. İkincisi vergi sistemindeki haksızlık. Üçüncüsü ise kamu yönetimindeki eş güdüm eksikliği. Bir bakan imza veriyor. Bir diğeri ise çoğu zaman haklı olarak bu karara katılmadığını söylüyor. Enflasyon muhasebesi yapılmasına taraftarım.

BANKALAR:

BDDK'nın bağımsız ve siyasi baskılardan uzak olarak görev yapması, uluslararası güveni de sağlayacak. Kurullar yine de kararlarını ekonominin çıkarı ve yasaları düşünerek vermeli. Amacımız mümkün olduğu kadar özel bankacılığı teşvik etmek. Bankaların geleceği, ekonominin geleceğine bağlı. Reel sektörde durum iyileşirse, bankaları olumlu etkiler. Göreve geldiğimde kamu bankaları günlük 12 katrilyon borç ödüyordu. Şimdi kamu bankaları arasında Ziraat Bankası kár ediyor. Halk Bankası düzeldi. Vakıfbank'ın özelleştirilmesi gerekiyor.

AVRUPA BİRLİĞİ:

Avrupa Birliği, Türkiye'nin coğrafi, ekonomik ve emek potansiyelini göz ardı etmemeli. AB ülkelerinde 4.5 milyona yakın vatandaşımız, Türkiye'nin gücüdür. AB dışında bir strateji göremiyorum. AB içinde Türkiye'ye muhalefet var. Ancak amaçtan sapmamalı. Beş yıl içinde 25 ülkeye çıkacak olan AB'de başka bir yönetim olacak. Veto kalmayacak. Cari işlemlerin yüzde 65'ini büyük Avrupa ile yapıyoruz.

Birtakım insanlara maaş verme lüksü yok

Devlet Bakanı Kemal Derviş, Türk-İş'in çalışanları korumasının çok doğal olduğunu belirterek, şöyle konuştu: ‘‘Eğer bir çalışana ihtiyaç varsa zaten işten çıkarılmayacak. Ancak bir çok fabrika artık üretim yapmıyor. Burada bir takım insanların maaş almasına devam edilmesi lüksümüz yok. 50 yaşın üstündekiler kıdem tazminatlarını alarak emekli olacaklar. Herkes fedakarlık yapmalı.’’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!