Popoyu küçük gösteren pantolon üretti, 260 milyon liraya ulaştı

İlk olarak bacağı uzun, popoyu ufak gösteren pantolonlarla innovatif ürünlere yönelen Koton, 2009’un ilk 6 ayında 260 milyon TL ciroya ulaştı. Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz, Koton’un standartlara savaş açtığını belirterek, “İşimize odaklanmamız ve innovatif projelerimiz bizi yukarıya taşımaya devam ediyor. Krizi hissetmiyoruz” dedi. Kitleler için terzi gibi üretim yaptıklarını söyleyen Yılmaz şöyle konuştu: “Koton standartlara savaş açtı. Çünkü insanlar standart değil ve vücutları birbirinden farklı. Yıllarca Avrupa’dan alınan standart ölçülerle Türk insanına giysiler üretildi. Biz inovatif ürünlerimize pantolondan başladık. Popoyu ufak gösteren, bacağı uzun gösteren pantolonlar ürettik. Daha sonra bunun gömleği nasıl olur dedik. Türk kadınının ölçülerini çıkardık. Göğüs tiplerine göre, omuz ve kol boylarına göre kalıplar ve özel modeller ürettik. 6 ay önce piyasaya sunduğumuz bu ürünle gömlek satışlarımız 5 katına çıktı. Şimdi bunların ceket versiyonlarını yapıyoruz. 1 ay sonra deneme mağazalarımızda olacak.” Bu yılı yüzde 30 büyüme ile kapatacaklarını ifade eden Yılmaz “Capital’in yaptırdığı ‘Türkiye’nin En Değerli 100 Markası’ araştırmasında tekstil içi ve dışı markaların arasında 26’ncı sırada yer aldık. Önümüzde konfeksiyon sektöründen bir mağaza vardı ve o da 25’nci sırada yer aldı. Koton’a 287 milyon dolarlık marka değeri biçiliyor” dedi. Yılmaz, bu yıl 5 yeni ülkede daha mağaza açacaklarını da belirterek, “Libya, Mısır, Bulgaristan, Slovakya ve Hollanda’ya giriyoruz. 3 yılda bu 5 ülkede 18-20 civarında mağaza hedefimiz var. Dubai’de iki, Azerbaycan’da da bir mağaza açacağız. Yıl sonunda Türkiye’de 170, yurtdışında da 62 mağazamız olacak” diye konuştu.

Türkiye’nin ciddi bir moda etkinliğine ihtiyacı vardı

KOTON Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz, İstanbul Moda Günleri ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye, dünyanın 3’ncü büyük konfeksiyon ihracatçısı. Arupa Birliği’nin de 2’nci büyük tedarikçisi. Konfeksiyon konusunda oluşan alt yapı son yıllarda da perakendecilikte ciddi bir altyapı getirdi. Ne yazık ki bu seneye kadar böyle ciddi bir organizasyon yoktu. Dolayısıyla bu organizasyona hem destek vermek istedik hem de kendimizi Türk ve dünya kamuoyuna tanıtmak istedik.”