Patronlarda ’bal gibi getiririm’ endişesi
Güncelleme Tarihi:
Nilgün KARATAŞ
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2006 00:00
Merkez Bankası’ndaki atamalar TÜSİAD’ı da rahatsız etti. Başbakan Erdoğan’ın "Bal gibi getiririm" sözleriyle savunduğu Erdem Başçı ataması, TÜSİAD’da "hükümet temel politikalarda değişikliğe gidecek" endişesi yarattı. "Bu iş sadece basit bir bürokrat ataması değil" görüşünü taşıyan TÜSİAD, Başçı’nın başkan vekili olarak atanmasını "seçim hazırlığı" olarak yorumladı.
SÜREYYA Serdengeçti’nin başkanlığı bırakmasının ardından Merkez Bankası’na yapılan atamalar, pek çok yönüyle tartışma yaratırken iş dünyasının önde gelen örgütü Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nde de (TÜSİAD) rahatsızlık yarattı. Başkan Vekili Erdem Başçı’nın eşinin başının kapalı olup olmamasından öte konuya "hükümet seçimlere hazırlık mı yapıyor" diye bakan TÜSİAD, "temel politikalarda bir değişikliğe gidilecek" endişesi taşıyor.
SEÇİM HAZIRLIĞI MI: Merkez Bankası’nda Serdengeçti’nin yerine vekil olarak Erdem Başçı’nın atanmasının ardından gündeme gelen tartışmaların uzağında duran TÜSİAD, bu atamayı bir "sinyal" olarak yorumladı. Kendi aralarında görüşerek konuyu değerlendiren TÜSİAD yönetimi "Bu iş basit bir bürokrat ataması değil" görüşünü paylaştı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın "Liyakat sahibini eşinin başını kapalı diye getirmeyecek miyiz? Yok okul arkadaşıymış, yok belediye kadrosuymuş, yok bize danışmanlık yapmış. Yapabilir ne var bunda? Böyle saçmalık olur mu? Şimdiye kadar hangi iktidara bu soruları sordular. AKP iktidarına gelmiş bu soruları soruyorlar. Bu sorulara hakkınız yok. Bal gibi de getiririm" diyerek sahip çıktığı Erdem Başçı ataması, TÜSİAD’da "hükümet seçim hazırlıklarına mı başladı" endişesi yarattı.
POLİTİKA DEĞİŞİKLİĞİ: Bu atamanın "bir kurumun başkanının değişmesinden çok daha önemli bir olayın işareti" olabileceği yönünde görüşlerin hakim olduğu TÜSİAD’da en büyük endişe hükümetin uygulanan ekonomik program ve mali politikalarda "sapma" niyeti taşıyıp taşımaması yönünde. Hükümetin 2007 yılında yapılacak seçimler için hazırlığa başlayıp başlamadığı TÜSİAD yönetimi düşündüren en önemli konu olurken, bu atama "temel politikalarda bir değişikliğe gidilecek" korkusu yarattı. Türkiye’nin makro ekonomik sorunlarından tamamen kurtulmasının ilk şartını "mevcut ekonomik programın ve mali disiplinin korunması" olarak gören TÜSİAD, bu yönde yapılacak herhangi bir değişikliğin hedeflerde sapmaya yol açacağı görüşünde.
GEMİ ROTASINDAN SAPMASIN: Elde edilen ekonomik başarıların yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiği görüşünü her fırsatta dile getiren TÜSİAD, hükümetten de "gemiyi rotasında tutmasını" bekliyor. Merkez Bankası’ndaki başkan değişikliğini de bu açıdan hassas bulan TÜSİAD’da seçimlerin yanı sıra IMF ile birlikte yürütülen stand-by anlaşmasının da önümüzdeki yıl bitecek olması bu korkuları tetikliyor. TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı daha önce yaptığı bir açıklamada "Türkiye’nin makul ve emniyetli bir makro ekonomik alt yapıya kavuşması için spesifik bir makro uyum programına bir-iki yıl daha devam etmesinde yarar var" derken şu görüşleri de aktarmıştı: "Şüphesiz elde edilen başarıya bağlı olarak para ve maliye politikalarının yeniden ele alınması, enflasyon hedeflemesi veya borçların yeniden yapılandırılması gibi bazı araçlarda değişiklikler söz konusu olabilir. Ancak makro istikrarın tam olarak tesisi için biraz daha süreye ihtiyacımız olduğu açık."
CHP’den Erdoğan’a ’Bal gibi’ sorusu
CHP Antalya Milletvekili Nail Kamacı, Merkez Bankası’nın başkanlığına atama yapılırken gözetilen ölçütleri sordu. Kamacı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergelerde, Merkez Bankası’na başkan atanırken, kurumun bağımsız kimliğinden dolayı, liyakat unsurunun daha fazla gözetilmesi gerektiğini belirtti. Göreve atanılması düşünülen isimlerin bu görev için yeterli birikim ve tecrübeyi sağlayıp sağlamadıklarının tartışılması gerektiğine dikkati çeken Kamacı, "Merkez Bankası’nın başkanlığına atama yapılırken gözetilen ölçütler nelerdir? Eğer liyakat esasının en temel ölçüt olduğu düşünülüyorsa görevindeki başarısı sadece yurtiçinde değil aynı zamanda yurtdışında da kabul edilen eski Başkan Süreyya Serdengeçti’nin aynı göreve tekrar atanmamasının nedeni nedir?" diye sordu. Kamacı, Merkez Bankası’nda Erdem Başçı’nın dışında kıdem ve liyakat bakımından Başkanlık görevine ataması yapılabilecek kamu görevlilerinin kimler olduğunun açıklanmasını istedi. Başbakan Erdoğan’ın, AK Parti Fatih İlçe Teşkilatı 2. Olağan Kongresi’nde Erdem Başçı’nın atanmasıyla ilgili olarak "Bal gibi getiririz" şeklinde açıklamalarını anımsatan Kamacı, şu sorulara yer verdi: "(Bal gibi getiririz) kime karşı kullanılmıştır? "Bal gibi getiririz", biz teamül ve devlet kuralı tanımayız anlamına mı gelmektedir? Bir anlamda devlete ve geleneklerine meydan okuma mıdır? "Bal gibi" sözü ne anlama gelmektedir?"
SEÇİM HAZIRLIĞI MI: Merkez Bankası’nda Serdengeçti’nin yerine vekil olarak Erdem Başçı’nın atanmasının ardından gündeme gelen tartışmaların uzağında duran TÜSİAD, bu atamayı bir "sinyal" olarak yorumladı. Kendi aralarında görüşerek konuyu değerlendiren TÜSİAD yönetimi "Bu iş basit bir bürokrat ataması değil" görüşünü paylaştı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın "Liyakat sahibini eşinin başını kapalı diye getirmeyecek miyiz? Yok okul arkadaşıymış, yok belediye kadrosuymuş, yok bize danışmanlık yapmış. Yapabilir ne var bunda? Böyle saçmalık olur mu? Şimdiye kadar hangi iktidara bu soruları sordular. AKP iktidarına gelmiş bu soruları soruyorlar. Bu sorulara hakkınız yok. Bal gibi de getiririm" diyerek sahip çıktığı Erdem Başçı ataması, TÜSİAD’da "hükümet seçim hazırlıklarına mı başladı" endişesi yarattı.
POLİTİKA DEĞİŞİKLİĞİ: Bu atamanın "bir kurumun başkanının değişmesinden çok daha önemli bir olayın işareti" olabileceği yönünde görüşlerin hakim olduğu TÜSİAD’da en büyük endişe hükümetin uygulanan ekonomik program ve mali politikalarda "sapma" niyeti taşıyıp taşımaması yönünde. Hükümetin 2007 yılında yapılacak seçimler için hazırlığa başlayıp başlamadığı TÜSİAD yönetimi düşündüren en önemli konu olurken, bu atama "temel politikalarda bir değişikliğe gidilecek" korkusu yarattı. Türkiye’nin makro ekonomik sorunlarından tamamen kurtulmasının ilk şartını "mevcut ekonomik programın ve mali disiplinin korunması" olarak gören TÜSİAD, bu yönde yapılacak herhangi bir değişikliğin hedeflerde sapmaya yol açacağı görüşünde.
GEMİ ROTASINDAN SAPMASIN: Elde edilen ekonomik başarıların yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiği görüşünü her fırsatta dile getiren TÜSİAD, hükümetten de "gemiyi rotasında tutmasını" bekliyor. Merkez Bankası’ndaki başkan değişikliğini de bu açıdan hassas bulan TÜSİAD’da seçimlerin yanı sıra IMF ile birlikte yürütülen stand-by anlaşmasının da önümüzdeki yıl bitecek olması bu korkuları tetikliyor. TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı daha önce yaptığı bir açıklamada "Türkiye’nin makul ve emniyetli bir makro ekonomik alt yapıya kavuşması için spesifik bir makro uyum programına bir-iki yıl daha devam etmesinde yarar var" derken şu görüşleri de aktarmıştı: "Şüphesiz elde edilen başarıya bağlı olarak para ve maliye politikalarının yeniden ele alınması, enflasyon hedeflemesi veya borçların yeniden yapılandırılması gibi bazı araçlarda değişiklikler söz konusu olabilir. Ancak makro istikrarın tam olarak tesisi için biraz daha süreye ihtiyacımız olduğu açık."
CHP’den Erdoğan’a ’Bal gibi’ sorusu
CHP Antalya Milletvekili Nail Kamacı, Merkez Bankası’nın başkanlığına atama yapılırken gözetilen ölçütleri sordu. Kamacı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergelerde, Merkez Bankası’na başkan atanırken, kurumun bağımsız kimliğinden dolayı, liyakat unsurunun daha fazla gözetilmesi gerektiğini belirtti. Göreve atanılması düşünülen isimlerin bu görev için yeterli birikim ve tecrübeyi sağlayıp sağlamadıklarının tartışılması gerektiğine dikkati çeken Kamacı, "Merkez Bankası’nın başkanlığına atama yapılırken gözetilen ölçütler nelerdir? Eğer liyakat esasının en temel ölçüt olduğu düşünülüyorsa görevindeki başarısı sadece yurtiçinde değil aynı zamanda yurtdışında da kabul edilen eski Başkan Süreyya Serdengeçti’nin aynı göreve tekrar atanmamasının nedeni nedir?" diye sordu. Kamacı, Merkez Bankası’nda Erdem Başçı’nın dışında kıdem ve liyakat bakımından Başkanlık görevine ataması yapılabilecek kamu görevlilerinin kimler olduğunun açıklanmasını istedi. Başbakan Erdoğan’ın, AK Parti Fatih İlçe Teşkilatı 2. Olağan Kongresi’nde Erdem Başçı’nın atanmasıyla ilgili olarak "Bal gibi getiririz" şeklinde açıklamalarını anımsatan Kamacı, şu sorulara yer verdi: "(Bal gibi getiririz) kime karşı kullanılmıştır? "Bal gibi getiririz", biz teamül ve devlet kuralı tanımayız anlamına mı gelmektedir? Bir anlamda devlete ve geleneklerine meydan okuma mıdır? "Bal gibi" sözü ne anlama gelmektedir?"