Özyeğin: BNP'nin payı yüzde 51 olacak

Özyeğin, Fiba Holding ile BNP Paribas arasında imzalanan münhasırlık sözleşmesi hakkında bilgi vermek amacıyla düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada, Finansbank'ın 14 yıl önce 24 kişi ve 2.5 milyon dolar sermaye ile kurulduğunu, bugün Fiba Holding çatısı altında 8 ülkede 10 bin kişinin finans ve perakendecilik alanlarında faaliyet gösteren bir grup haline geldiğini vurguladı.

Finansbank'ın 4 milyar dolar aktif büyüklüğü ile Türkiye'de 83 banka içinde ilk 10 banka arasına girmeyi başardığını kaydeden Özyeğin, bankanın 31 Mart tarihi itibariyle Türkiye'de 28 şehirde 116 şubesi, 450 bin bireysel ve 6 bin 700 kurumsal müşterisi bulunduğunu anlattı.

Toplam 150 bini aşkın müşterisiyle yurtdışındaki Türk bankaları içerisinde en büyük konumda olduklarını da belirten Özyeğin, Hollanda, İsviçre, Almanya, Belçika, Fransa, Romanya ve Rusya'da faaliyet gösteren yurtdışı bankalarının toplam aktif büyüklüğünün 2 milyar doları bulduğunu ve binin üzerinde çalışanı olduğunu kaydetti.

ORTAKLIK TEKLİFLERİ

Diğer mali sektör şirketlerinin de kendi alanlarında lider kuruluşlar olduğuna dikkati çeken Özyeğin, Finans Leasing ve Finansinvest'in sektörlerinde ilk 3 şirket içinde yer aldığını vurguladı.

Hüsnü Özyeğin, "Bu konumu ile Finansbank grubu, Türkiye'de en cazip büyüklüğe ulaşmış ve yabancı yatırımcıların odak noktası haline gelmiştir. Geçtiğimiz 12 ay içerisinde birçok yabancı, finansal kurum bankamızla ilgilenmiş ve değişik önerilerle ortaklık teklifinde bulunmuştur" dedi.

BNP PARIBAS İLE ORTAKLIĞIN KAPSAMI GENİŞ

Fransa'nın en büyük bankası olan BNP Paribas ile ortaklık görüşmeleri hakkında bilgi veren Özyeğin, söz konusu görüşmelerin bankacılığın yanı sıra sigortacılık, leasing, tüketici finansmanı, varlık yönetimi, gayrimenkul finansmanı ve bireysel emeklilik alanlarını da kapsayacağını açıkladı.

Özyeğin, bu görüşmelerde her iki grubun güçlü yönlerinin belirleneceğini ve ortak sinerjiler çerçevesinde bir yapılanmanın amaçlandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bu çalışmalarla Finansbank ve mali kuruluşlarını Türk finansal piyasalarının liderlerinden biri konumuna getirecek bir iş planı alanı ortaya çıkarmak hedeflenmektedir.

Söz konusu ortaklık, genel hatları itibariyle BNP Paribas'ın bankamızda yüzde 51'lik bir paya sahip olmasını ve Fiba Holding olarak yüzde 30'luk bir nihai hisse değılımını içermektedir. Ön mutabakata vardığımız konular arasında Finansbank'ın ve diğer mali iştiraklerin mevcut isim ve yönetimiyle faaliyetlerine devam etmesi de yer almaktadır."

Özyeğin, potansiyel ortaklık sonrası yönetimde Fiba Holding ve BNP Paribas'ın, üst yönetim seçimi, sermaye artırımı, iştirakler, yatırımlar ve yeni iş alanlarına girme konularında eşit haklara sahip olacaklarını kaydetti.

PROGRAMIN NİHAİ BAŞARISI BU TÜR EVLİLİKLERE BAĞLI

Fiba Holding ve Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, BNP Paribas'la başlatılan ortaklık görüşmelerine ilişkin, "Ekonomiyi Güçlendirme Programı'nın nihai başarısı da, bu tür evliliklerin oluşmasına bağlıdır" dedi.

Özyeğin, Fiba Holding ile BNP Paribas arasında imzalanan münhasırlık sözleşmesi hakkında bilgi vermek amacıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, BNP Paribas'ın dünyada 87 ülkede faaliyet gösteren güçlü ve etkin bir finansal hizmet grubu olduğunu söyledi.

BNP Paribas'ın kurumsal bankacılık ve yatırım bankacılığı, kişiye özel bankacılık, portföy yönetimi, menkul kıymetler, sigorta hizmetleri ve bireysel bankacılık alanlarında faaliyet gösterdiğini anlatan Özyeğin, Türk bankacılık sektörünün kişiye özel bankacılık, portföy yönetimi, menkul kıymetler ve sigorta hizmetleri alanında atılacak çok büyük adımlar olduğunu söyledi.

BNP Paribas'ın 2000 yılına göre aktiflerinin 694 milyar 37 milyon Euro, mevduatının 172 milyar 877 milyon Euro, kredilerinin 240 milyar 916 milyon Euro ve özkaynaklarının 21 milyar 613 milyon Euro olduğunu bildiren Özyeğin, "Türk bankacılık sisteminin aktiflerinin şu anda 115-120 milyar Euro seviyesinde olduğunu dikkate alırsak, BNP Paribas, Türk bankacılık sisteminin 6 misli büyüklüğünde olan finansal bir dev" dedi.

ORTAKLIĞIN AMACI

Bu ortaklık ile amaçlarının Finansbank'ı çok ileriye götürmek ve Türkiye'ye birçok yeni finansal ürünü kazandırmak olduğunu vurgulayan Özyeğin, "Ülkemizin gelişmiş ülkeler arasına girebilmesi ancak BNP Paribas gibi global kurumların Türkiye'ye yabancı sermaye ve know-how getirmesi ve ülkemizdeki kurumların global büyüklüklere ulaşmasına bağlıdır. Hükümetimizin 1.5 ay kadar önce açıkladığı Ekonomiyi Güçlendirme Programı'nın nihai başarısı da bu tür evliliklerin oluşmasına bağlıdır" diye konuştu.

Hüsnü Özyeğin, bu ortaklık gerçekleşmediği takdirde, Finansbank'ın bugüne kadar olduğu gibi yıllık yüzde 30'un üzerindeki organik büyümesini sürdüreceğini ve sağlıklı bir şekilde gelişmesine devam edeceğini bildirdi.

Özyeğin, bu doğrultuda bankanın sermayesinin 194 trilyon liradan 275 trilyon kayıtlı sermaye tavanına yükseltilmesi kararının geçen hafta alındığını belirtti.

2005'DE İLK 3 BANKADAN BİRİ OLMA HEDEFİ

Finansbank'ın 2005 yılı hedeflerini de açıklayan Özyeğin, yaygın ve sağlam mevduat tabanına sahip ilk 3 bankadan biri olmayı istediklerini söyledi.

Hızlı bir gelişim içerisinde bulunan pazar paylarını hızla artırmayı, yaygın bir müşteri tabanına yönelik portföy hizmetleri sunmayı istediklerini söyleyen Özyeğin, banka dağıtım kanallarını etkin bir şekilde kullanarak sigorta ve yatırım ürünlerini pazarlamayı, tüketici finansmanı ve kredi pazarında lider 3 bankadan biri olmayı, markayı kuvvetlendirmeyi ve fonlama maliyetini düşürmeyi hedeflediklerini belirtti.

"SATIŞ DEĞERİ HENÜZ BELLİ DEĞİL"

Daha sonra soruları yanıtlayan Özyeğin, BNP Paribas ile 30 Haziran Cumartesi günü imzalanan münhasırlık sözleşmesinin, nihai bir sözleşme olmadığını, ortaklık görüşmesine başlama sözleşmesi olduğuna işaret ederek, anlaşma süresince kendilerinin başka bir potansiyel ortakla, BNP Paribas'ın da herhangi bir Türk mali kurumla görüşmeyeceğini söyledi.

Özyeğin, bir soru üzerine, satış değerinin henüz belli olmadığını, iki kurumun önümüzdeki haftalarda yapacakları çalışmalarla banka ve diğer tüm finansal şirketlerle ilgili işbirliği alanlarını belirleyeceklerini, bundan sonra BNP Paribas'ın teklif yapmasının söz konusu olacağına bildirdi.

BNP Paribas ile sohbet niteliğindeki görüşmelere 1-1.5 yıl önce başladıklarını açıklayan Özyeğin, "Görüşmelerin asgari 2 ay gibi süreceğine inanıyoruz" dedi.

BNP Paribas'ın Türkiye'de ekonominin yeniden yapılandırılması programı ve enflasyonun düşmesinden sonra bireysel bankacılığın çok daha fazla gelişeceğine inandığı için Türkiye'ye geldiği görüşünü dile getiren Özyeğin, "Türkiye'ye çok uzun perspektiften bakıyorlar" dedi.

Özyeğin, bir soru üzerine, Finansbank'ta bugünkü yönetimin devam edeceğini hatırlatarak, "Onların yüzde 51 hisseyi alma sebepleri kendi bilançolarında Finansbank'ı konsolide edebilmeleri, bizim nihai payımızın yüzde 30 olmasını hedefliyoruz" dedi.

Hüsnü Özyeğin, bir başka soru üzerine, son 1 yıldır yabancılardan teklifler aldıklarını, kriz esnasında 3-4 aylık bir dönemde bir durgunluk olduğunu, ama son 1-1.5 ayda tekliflerin şiddetle gelmeye başladığını ifade etti.

"UNİVERSAL BANKA OLMAK İSTİYORUZ"

Özyeğin, "Yabancı bankalar ile ortaklığı, Türk bankalarının ele geçirilmesi diye görebilir miyiz?" şeklindeki bir soru üzerine, Avrupa bankalarının gelişmekte olan ülkelerde bireysel bankacılık yapmak üzere bankalar aldığını ve büyük yabancı kurumların Türkiye'ye gelmesinin kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, bunu "satranç veya köşe kapmacaya" benzettiğini söyledi.

Türk bankacılık sektörünün 5 yıl sonra farklı bir görünüme ulaşacağını belirten Özyeğin, şöyle dedi:

"Türkiye'de bankacılık sektöründe şimdiye kadar sadece çok banka problemi yoktu, aynı zamanda her bankanın her şeyi yapma arzusu problemi vardı. Türk bankacılığında verilen hizmetler konsolide olacak. Bazı bankalar universal banka olacak. Biz, Türkiye'de universal banka olmak istiyoruz. O arzu içinde bu ortaklığı yapıyoruz."

ARAS: SEKTÖRDE BİRLEŞME SÜRECİ YAŞANACAK

Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer A. Aras da, Türkiye'de bankacılık sektöründe yaşanacak olan stabilizasyon süreci içinde gelişmekte olan diğer benzer ülkelerde olduğu gibi bir birleşme süreci yaşanmasını beklediklerini vurguladı.

Finansbank'ın büyüme stratejisinin, yabancı ortaklıklar kurma modeline dayalı olduğunu anlatan Aras, bu sayede rakip bankalardan bir adım öne sıçrama şansı, genişleyen ürün yelpazesini Türkiye'ye sunma, düşün fonlama maliyeti, gelecekteki olası satın alma yoluyla büyümeler için ek finansman fırsatı yaratıldığını kaydetti. (İstanbul-aa)