Özince: Merkez Başkanı'nın aile fertleriyle ilgili değerlendirme abesle iştigal
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2006 10:37
İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Merkez Bankası Başkanlığı konusunda aile fertleriyle ilgili değerlendirme yapmanın “abesle iştigal” olacağını söyledi.
İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, İş Bankası Ege ve Akdeniz illeri toplantısı için geldiği Denizli'de, AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Özince, Merkez Bankası Başkanlığı için adı geçen Başkan Vekili Erdem Başçı'yla ilgili tartışmalar konusunda, 30 yıldır finans sektörünün içinde bulunduğunu, bugüne kadar Merkez Bankası başkanlarının eşleri ya da aileleriyle ilgili bir şey olmadığını belirtti.
Böyle bir değerlendirmeyi gereksiz bulduğunu bildiren Özince, ”Bu, ne beni, ne de başkasını ilgilendiren husus değildir. Zaten konu olan Merkez Bankası'nın başkanıdır. Onun aile fertleriyle ilgili değerlendirme abesle iştigal olur” dedi.
KONUT KREDİLERİ
Bankaların yoğun bir şekilde konut kredilerine yöneldiğinin hatırlatılarak, “Geriye dönüşte bir sorun yaşanma riski var mı?” sorusuna Özince, “Konut kredilerinin geri dönüşüyle ilgili bir sorun olacağını sanmıyorum. Çünkü geri dönüşleri teminatlı. Ancak konut kredisi faizleri aşırı bir rekabetle çok süratli düştüğü için, orada biraz sorun görüyorum. Bankacılık sektörünün bu işe iştahı kaçacak diye kaygı duyuyorum. Şu anda konut kredileri faizi, mevduata uygulanan faizin altına inmiş durumda” yanıtını verdi.
KREDİ KARTLARI
“Kredi kartlarıyla ilgili yapılan düzenlemeler, yaşanan problemi giderecek mi?” sorusunu da yanıtlayan Özince, finansal hayatta veya bankacılıkla ilgili ilişkilerde sorun olanların her zaman görüleceğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Yalnızca bankalarda değil, borçlu-alacaklı ilişkilerinde de sorunlar olur. Bunun yalnızca bankayla ve kredi kartıyla olanın üzerinde durmamak lazım. Aslında kredi kartıyla ilgili çareyi vatandaşlar kendisinde aramalı. Mümkün olduğunca kredi amaçlı kullanmamalı. İhtiyacı olan bankalardan tüketici kredisi kullansın. Kredi kartı, kredi aracı değil, ödeme aracıdır.”
FAİZLER
Devlet Bakanı Ali Babacan'ın faizlerin yüzde 13,5'a gerilediğini, buna rağmen faizlerin yüksek olduğunu belirten açıklamasıyla ilgili soruyu Özince, “Böyle bir değerlendirme bulunabilecek durumda değilim. Ancak bunu Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı söylüyorsa, ki en önde gelen piyasa yapımcısı Hazine olduğuna ve Hazine'nin de çok özenli bir disiplinle borçlarını sürekli azalttığına göre, faizler düşecektir. Tabi ki enflasyon konusunda kalıcı ve önemli bir başarı elde edildiği için, reel faizin yüksek olduğu görüşünü paylaşırım” diye yanıtladı.
KUR POLİTİKASI
“Tekstil sektörünün temsilcileri, YTL'nin fazla değerli olduğunu, bundan dolayı sıkıntı yaşadıklarını söylüyor. Size göre de YTL aşırı değerli mi?” sorusunu da yanıtlayan Özince, şunları kaydetti: “Doğru, böyle bir gerçeklik var. Serbest kur politikasından taviz vermeden yapılabilecek şeyler varsa, yapılması gerektiğine inanıyorum. Ben sadece bir bankacı değilim. Aynı zamanda Şişe Cam Fabrikaları'nın Yönetim Kurulu Başkanıyım. Cam ihracatında sıkıntılarımız var. Sorunu çok yaşıyor ve biliyorum. Mevcut durumda yapabileceğimiz tek şey verimliliği artırmak. Ekonomik yönden yapılabilecek bir şey varsa da yapılmasını dilerim.”
BANKACILIK SEKTÖRÜ
Özince, “Türk bankacılığı sağlam zemine oturdu mu?” sorusunu da şöyle yanıtladı: “Türkiye istikrarlı ve ekonomi sağlamsa, bankacılıkta sağlıklı olur. 2001'de ekonomik kriz, ülke ekonomi politikalarının çökmesi nedeniyle ortaya çıkmıştır. Bugün böyle bir problem yok. Bankacılıkla ilgili standartları AB normlarına getirdik. Bankaların mali bünyeleri güçlü. Değerli olduklarını da yabancı sermayedarların ilgisi gösteriyor.”
Böyle bir değerlendirmeyi gereksiz bulduğunu bildiren Özince, ”Bu, ne beni, ne de başkasını ilgilendiren husus değildir. Zaten konu olan Merkez Bankası'nın başkanıdır. Onun aile fertleriyle ilgili değerlendirme abesle iştigal olur” dedi.
KONUT KREDİLERİ
Bankaların yoğun bir şekilde konut kredilerine yöneldiğinin hatırlatılarak, “Geriye dönüşte bir sorun yaşanma riski var mı?” sorusuna Özince, “Konut kredilerinin geri dönüşüyle ilgili bir sorun olacağını sanmıyorum. Çünkü geri dönüşleri teminatlı. Ancak konut kredisi faizleri aşırı bir rekabetle çok süratli düştüğü için, orada biraz sorun görüyorum. Bankacılık sektörünün bu işe iştahı kaçacak diye kaygı duyuyorum. Şu anda konut kredileri faizi, mevduata uygulanan faizin altına inmiş durumda” yanıtını verdi.
KREDİ KARTLARI
“Kredi kartlarıyla ilgili yapılan düzenlemeler, yaşanan problemi giderecek mi?” sorusunu da yanıtlayan Özince, finansal hayatta veya bankacılıkla ilgili ilişkilerde sorun olanların her zaman görüleceğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Yalnızca bankalarda değil, borçlu-alacaklı ilişkilerinde de sorunlar olur. Bunun yalnızca bankayla ve kredi kartıyla olanın üzerinde durmamak lazım. Aslında kredi kartıyla ilgili çareyi vatandaşlar kendisinde aramalı. Mümkün olduğunca kredi amaçlı kullanmamalı. İhtiyacı olan bankalardan tüketici kredisi kullansın. Kredi kartı, kredi aracı değil, ödeme aracıdır.”
FAİZLER
Devlet Bakanı Ali Babacan'ın faizlerin yüzde 13,5'a gerilediğini, buna rağmen faizlerin yüksek olduğunu belirten açıklamasıyla ilgili soruyu Özince, “Böyle bir değerlendirme bulunabilecek durumda değilim. Ancak bunu Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı söylüyorsa, ki en önde gelen piyasa yapımcısı Hazine olduğuna ve Hazine'nin de çok özenli bir disiplinle borçlarını sürekli azalttığına göre, faizler düşecektir. Tabi ki enflasyon konusunda kalıcı ve önemli bir başarı elde edildiği için, reel faizin yüksek olduğu görüşünü paylaşırım” diye yanıtladı.
KUR POLİTİKASI
“Tekstil sektörünün temsilcileri, YTL'nin fazla değerli olduğunu, bundan dolayı sıkıntı yaşadıklarını söylüyor. Size göre de YTL aşırı değerli mi?” sorusunu da yanıtlayan Özince, şunları kaydetti: “Doğru, böyle bir gerçeklik var. Serbest kur politikasından taviz vermeden yapılabilecek şeyler varsa, yapılması gerektiğine inanıyorum. Ben sadece bir bankacı değilim. Aynı zamanda Şişe Cam Fabrikaları'nın Yönetim Kurulu Başkanıyım. Cam ihracatında sıkıntılarımız var. Sorunu çok yaşıyor ve biliyorum. Mevcut durumda yapabileceğimiz tek şey verimliliği artırmak. Ekonomik yönden yapılabilecek bir şey varsa da yapılmasını dilerim.”
BANKACILIK SEKTÖRÜ
Özince, “Türk bankacılığı sağlam zemine oturdu mu?” sorusunu da şöyle yanıtladı: “Türkiye istikrarlı ve ekonomi sağlamsa, bankacılıkta sağlıklı olur. 2001'de ekonomik kriz, ülke ekonomi politikalarının çökmesi nedeniyle ortaya çıkmıştır. Bugün böyle bir problem yok. Bankacılıkla ilgili standartları AB normlarına getirdik. Bankaların mali bünyeleri güçlü. Değerli olduklarını da yabancı sermayedarların ilgisi gösteriyor.”