Özdemir: Galataport’ta kaybeden biz değiliz

İPTAL edilen Galataport ihalesindeki Ofer’li beşli konsorsiyumun üyelerinden Limak İnşaat’ın sahibi Nihat Özdemir, "Bu iptalde kaybeden biz değiliz" dedi. Özdemir, ihalenin tekrar açılması seçeneğini ise, "Böyle bir ortamda yeniden açılsa bile, yeniden bozulur. Bizim tekrar girip girmememiz ise çok önemli değil. Ama Türkiye kaybetti" diye değerlendirdi. Geçtiğimiz hafta iki büyük özelleştirme projesi konusunda, ardarda gelen yargı kararlarının Türkiye’nin dünyadaki imajı açısından büyük kayıplara yol açtığını savunan Özdemir, Hürriyet’e şunları söyledi: "Türkiye önemli fırsatları kaçırıyor. Yeniden ihaleye çıkılır çıkılmaz, biz gireriz girmeyiz, çok önemli değil. Çünkü biz, sürekli hareket halinde olan yaşayan şirketleriz. Ama bu insanlar, (Royal Caribbian) Türkiye’nin İstanbul’unu çok değişik bir noktaya getireceklerdi. 300’e yakın cruise gemileri var. İstanbul’u da destinasyonlarına alacaklardı. Türkiye’nin döviz kazancı inanılmaz noktalara gelecekti. Kaybeden Türkiye oldu."

KOÇ DA TEKLİF VERMİŞ: Galataport ihalesinin çok şeffaf yapıldığını, ilanların Resmi Gazete ve İnternet’te yayımlandığını belirten Nihat Özdemir, "Rahmi Koç, (Bilsem ben de girerdim) dedi. Ama siz biliyor musunuz ki, Galataport ihalesinde Koç’un şirketlerinden biri olan Setur da bize mektup yazıp konsorsiyuma girme talebinde bulunmuştu? Demek ki haberleri varmış" diye konuştu. Nihat Özdemir, Galataport’ta imar planı davasını açan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, dava sürerken, vazgeçme yönünde bir karar aldığına ilişkin duyumları olduğunu ama sonuç getirmediğini ifade etti.

ALLAH YARDIMCISI OLSUN: Tüpraş satışında gelinen noktanın çok sıkıntılı olduğuna değinen Özdemir, "Allah Koç’un yardımcısı olsun" diyerek şu değerlendirmeyi yaptı: "Şirketi iade edip parayı geri alırsa Koç kurtulmuş olur. Bu seçeneğe dua etmeli. Çünkü hükümet bir formülle (devam) dese bile, sendikadan dolayı bu ortam varken hiçbir çalışanını işine son veremez. Sendika bu davayı kazanışken, hiçbir işçinin kılına dokundurtmaz. Hiçbir işçi de verimli çalışmaz." Danıştay’ın verdiği karara hukuken bir şey diyemeyeceğini belirten Özdemir, "Ama şuna itiraz ediyoruz: Koç’a verilen süre belliydi. Dolayısıyla imzanın ne zaman atılacağı da aşağı yukarı bellidir. Danıştay bu kararı neden zamanında vermedi. Neden imzaların atılmasını bekledi" dedi.