OYAK Genel Müdürü Ulusoy: Türkiye'ye sığmıyoruz
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2001 12:38
OYAK Genel Müdürü Şerif Coşkun Ulusoy, ''Türkiye'ye sığmıyoruz. Türkiye'yi yurtdışına taşıyacağız'' dedi.
Ulusoy, 2000 yılının faaliyet raporunun sunulduğu toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kurumun yatırımlarına ilişkin sorulan sorular üzerine Ulusoy, şunları kaydetti:
''Bu kar Türkiye'ye sığmaz. Bu imkanları yurtdışına taşımamız lazım. Türkiye'yi yurtdışında temsil etmemiz lazım. Telekom ve enerji konularında araştırmalarımız sürüyor. Türkiye'ye sığmıyoruz. Türkiye'yi yurtdışına taşıyacağız. Biz Türkiye içine bakan bir kuruluş olmayacağız. Milletlerarası alanlarda da birşeyler yapmaya çalışıyoruz.''
Ulusoy, bir gazetecinin Sümerbank'tan sonra Etibank'ı alma girişimlerini hatırlatması üzerine, Oyak Bank'ı ilk aldıklarında sadece 11 şubesi olduğunu ve o zamanda piyasada özel bir farklılığı olmayan ufak bankaların olmayacağı öngörüsünde bulunduklarını söyledi.
Ulusoy, şöyle devam etti: ''Ya çok büyük olacaksınız. Ya da çok özel bir konumunuz olacak. Bu sadece bankacılık sektöründe değil. Biz de Oyak Bank ile ilgili (ya kapatacağız, ya büyüteceğiz) dedik. Demirbank'a ve Sümerbank'a baktık. Sümerbank'ta karar kıldık. Sümerbank'ın 137 şubesi vardı. Bizim de 12... 150 şubeye ulaştık. Ayrıca 80 bin üyemiz var. Bu ciddi bir bireysel bankacılık temeli demektir.''
Olağanüstü miktarlarda nakit birikimleri olduğunu ve bu likit imkanlarını kullanmaları gerektiğini anlatan Ulusoy, ''Bir lira borcumuz yok'' dedi.
Sümerbank'ı almakla ne kadar doğru yaptıklarının görüldüğünü de belirten Ulusoy, ''Sümerbank'tan net kazançlar 3 haneli olacak. Trilyon olacak ve 3 haneli olacak. Bu yıl sonundaki net kazancımız 3 haneli trilyonlarda olacak'' dedi.
İş yaşamının da muharebe olduğuna inandığını anlatan Ulusoy, binlerce asırdan bu yana kanla test edilen askeri prensiplerin iş yaşamında uygulanması halinde hata yapma olasılığının olmadığını kaydetti.
Kendilerinin de hızlı karar alarak fırsatları değerlendirdiklerini vurgulayan Ulusoy, ''Fırsatı gördük. Üzerine gittik. Kaliteden ödün vermeden büyümeye devam etmek istiyoruz. Finans alanlarında da büyüyoruz. Teknoloji alanlarında da incelemelerimiz devam ediyor'' diye konuştu.
Ulusoy, Etibank'a ilişkin son kararlarını vermeleri durumunda Etibank'ın, Ocak ayının ilk haftası birleşecek olan OYAK Bank ve Sümerbank ile birleşeceğini söyledi.
Başka bir soru üzerine de, OYAK'ın sivillere açılmayı düşündüğünü, ancak OYAK'ın yasa gereği sadece askeri üyelere hizmet verebildiğini hatırlatan Ulusoy, bu konuda çalışmalar yapılarak 40 yıllık birikimlerini aktaracaklarını ifade etti.
"2002 İÇİN ALARM VERMİŞ DURUMDAYIZ"
Ulusoy, 2002 yılının çok karmaşık gidecek gibi gözüktüğünü ifade ederek, ``Bu açıdan 2002 çok zor geçecek. Belirgin bir yıl değil. Olayların nasıl gelişeceğini tahmin etmek zor`` diye konuştu.
IMF`den sağlanacak 10 milyar dolarlık ek kaynağın nefes aldıracağını, ancak bu paranın ne şekilde kullanılacağının önemli olduğunu kaydeden Ulusoy, bu kaynağın, öncekiler gibi kullanılırsa boşa gideceğini vurguladı.
Coşkun Ulusoy, ``2002 için alarm vermiş durumdayız, çok ciddi tedbirlerle gitmemiz lazım. Daha hesaplı, daha dikkatli gideceğiz`` dedi. THY`nin özelleştirmesine ilgilerinin devam edip etmediğinin sorulması üzerine Ulusoy, özelleştirme konusuna ilgi ile bakmaya devam ettiklerini söyledi.
Ulusoy, ``THY`nin yarın tekrar özelleştirilmesi gündeme gelirse bakarız. Fiyatları, şartları, vadeleri bizim kaldırabileceğimiz çizgideyse niye ilgilenmeyelim?`` şeklinde konuştu. Ulusoy, ``Bankacılıkta yabancılarla ortaklık düşünüyor musunuz?`` sorusu üzerine de bugünkü şartlar içinde düşünmediklerini ve görüşmelerinin bulunmadığını belirterek, ``Niyetimiz yok`` dedi.
"OYAK ORDUYA AİT BİR KURUM DEĞİL"
Ulusoy, devletin küçülmesi savunulurken ordunun OYAK ile büyük bir güce ulaştığı ifade edilmesi üzerine, öncelikle OYAK`ın orduya ait bir kuruluş olmadığına dikkat çekti.
OYAK`ın orduda çalışan insanların ek sosyal güvenlik kuruluşu olduğuna işaret eden Ulusoy, ``O insanlar Emekli Sandığı`na bağlı. Emekli Sandığı da birtakım yatırımlar yapıyor. Emekli Sandığı`nın otelleri var, yatırımları var. Onlara bir şey demiyoruz. Emekli Sandığı`na ek olarak kurulduğu çok açık seçik belirtilen bir ek sosyalgüvenlik kuruluşu olan OYAK`a neden değişik gözle bakıyoruz?`` dedi.
OYAK`ın ordu kavramının bir parçası olmadığını vurgulayan Ulusoy, şöyle devam etti:
``Ordunun ogranizasyonunda OYAK`ın yeri yok. Orduda çalışan insanların bir sosyal güvenlik kuruluşu. O zaman memurlara da kurulmuştu, ancak hayatiyetini sürdüremedi. OYAK sürdürdü.``
İştiraklerden yavaş yavaş çıkarak ağırlıklarını finansal alanlara kaydırdıklarını anlatan Ulusoy, 40 yıllık tecrübelerini emeklilik fonlarında da ortaya koyacaklarını bildirdi.
GEMİ BATARSA HEPİMİZ BATARIZ
Sıkıntılı olan birçok sektörde dolar bazında en azından sabit kaldıklarını, bazı sıkıntılı sektörlerdeki şirketlerinin ciddi karlar elde ettiğini belirten Ulusoy, zamanında ve çabuk kararlarla tedbirleralarak başarılı olduklarını ifade etti.
``Türkiye bir gemidir. Bizim kamaramızın temiz olması, uzun vadede bir şey ifade etmez. Gemi batarsa hep beraber batarız`` diyen Ulusoy, hizmette olan bir gemide fırsatları doğru değerlendirmek, daha çok çalışmak, üyelerine karşı sorumluluklarını yerine getirmek istediklerini söyledi.
Bir yöneticinin akıllı, zeki, tecrübeli ve en önemlisi cesur olması gerektiğini kaydeden Ulusoy, doğru zamanda doğru kararlarla gemilerine yön değiştirttiklerini bildirdi.
OYAK YÜKSELEN BİR IŞIK
Ulusoy, OYAK`ın başarılı faaliyet sonuçları hakkında bilgi verirken kurumu, karanlık günlerde yükselen bir ışık olarak niteledi. Coşkun Ulusoy, umutsuzluğa kapılmak için bir neden bulunmadığını da dile getirdi.
Ulusoy, ``Yarım katrilyona yakın likitimiz var, 1 TL borcumuz yok`` dedi. OYAK Grubu`ndaki değişimin maliyetiyle ilgili bir soruyu yanıtlarken, manevi maliyeti yönünden üzüldüğünü belirten Ulusoy, Atatürk`ün de Conkbayırı`nda insanları bir tek emirle cepheye sürdüğü zaman üzüldüğünü bildiğini, ama öyle olması gerektiğini vurguladı.
Coşkun Ulusoy, yeni yatırımlar konusunda, Türkiye ve dünyadaki anagelişmeleri izleyeceklerini, telekom ve enerji konuları yeniden gündeme gelirse ilgilerinin devam edeceğini kaydetti.
Coşkun Ulusoy, krizden etkilenmemelerinin nedenlerini açıklarken de,``Devalüasyonu öngörüp, (Döviz alınmalı) dedik. Onu da yaptık`` dedi.
Ulusoy ayrıca, tasarruf yaptıklarını ve kriz olduğunda zarar görebilecek yatırımlarını durdurduklarını kaydetti.
Değişimin öneminden bahseden Ulusoy, bir soru üzerine, devletin de herşeyinin değişmesi gerektiğini, dünya standartları ne ise o yönde değişimin olması gerektiğini belirtti. Ulusoy, ``Maliyeti ne ise ödenmeli, bugün ödemezsek, faizi ile yarın ödeyeceğiz`` dedi.
Coşkun Ulusoy, eski adı Ordu Pazarları olan OYPA ile ilgili de birtakım arayış içinde olduklarını, ciddi araştırmalar yaptıklarını bildirdi, ancak ayrıntı vermedi.
Ulusoy, üye sayılarını da 180 bin olarak açıkladı.
Kurumun yatırımlarına ilişkin sorulan sorular üzerine Ulusoy, şunları kaydetti:
''Bu kar Türkiye'ye sığmaz. Bu imkanları yurtdışına taşımamız lazım. Türkiye'yi yurtdışında temsil etmemiz lazım. Telekom ve enerji konularında araştırmalarımız sürüyor. Türkiye'ye sığmıyoruz. Türkiye'yi yurtdışına taşıyacağız. Biz Türkiye içine bakan bir kuruluş olmayacağız. Milletlerarası alanlarda da birşeyler yapmaya çalışıyoruz.''
Ulusoy, bir gazetecinin Sümerbank'tan sonra Etibank'ı alma girişimlerini hatırlatması üzerine, Oyak Bank'ı ilk aldıklarında sadece 11 şubesi olduğunu ve o zamanda piyasada özel bir farklılığı olmayan ufak bankaların olmayacağı öngörüsünde bulunduklarını söyledi.
Ulusoy, şöyle devam etti: ''Ya çok büyük olacaksınız. Ya da çok özel bir konumunuz olacak. Bu sadece bankacılık sektöründe değil. Biz de Oyak Bank ile ilgili (ya kapatacağız, ya büyüteceğiz) dedik. Demirbank'a ve Sümerbank'a baktık. Sümerbank'ta karar kıldık. Sümerbank'ın 137 şubesi vardı. Bizim de 12... 150 şubeye ulaştık. Ayrıca 80 bin üyemiz var. Bu ciddi bir bireysel bankacılık temeli demektir.''
Olağanüstü miktarlarda nakit birikimleri olduğunu ve bu likit imkanlarını kullanmaları gerektiğini anlatan Ulusoy, ''Bir lira borcumuz yok'' dedi.
Sümerbank'ı almakla ne kadar doğru yaptıklarının görüldüğünü de belirten Ulusoy, ''Sümerbank'tan net kazançlar 3 haneli olacak. Trilyon olacak ve 3 haneli olacak. Bu yıl sonundaki net kazancımız 3 haneli trilyonlarda olacak'' dedi.
İş yaşamının da muharebe olduğuna inandığını anlatan Ulusoy, binlerce asırdan bu yana kanla test edilen askeri prensiplerin iş yaşamında uygulanması halinde hata yapma olasılığının olmadığını kaydetti.
Kendilerinin de hızlı karar alarak fırsatları değerlendirdiklerini vurgulayan Ulusoy, ''Fırsatı gördük. Üzerine gittik. Kaliteden ödün vermeden büyümeye devam etmek istiyoruz. Finans alanlarında da büyüyoruz. Teknoloji alanlarında da incelemelerimiz devam ediyor'' diye konuştu.
Ulusoy, Etibank'a ilişkin son kararlarını vermeleri durumunda Etibank'ın, Ocak ayının ilk haftası birleşecek olan OYAK Bank ve Sümerbank ile birleşeceğini söyledi.
Başka bir soru üzerine de, OYAK'ın sivillere açılmayı düşündüğünü, ancak OYAK'ın yasa gereği sadece askeri üyelere hizmet verebildiğini hatırlatan Ulusoy, bu konuda çalışmalar yapılarak 40 yıllık birikimlerini aktaracaklarını ifade etti.
"2002 İÇİN ALARM VERMİŞ DURUMDAYIZ"
Ulusoy, 2002 yılının çok karmaşık gidecek gibi gözüktüğünü ifade ederek, ``Bu açıdan 2002 çok zor geçecek. Belirgin bir yıl değil. Olayların nasıl gelişeceğini tahmin etmek zor`` diye konuştu.
IMF`den sağlanacak 10 milyar dolarlık ek kaynağın nefes aldıracağını, ancak bu paranın ne şekilde kullanılacağının önemli olduğunu kaydeden Ulusoy, bu kaynağın, öncekiler gibi kullanılırsa boşa gideceğini vurguladı.
Coşkun Ulusoy, ``2002 için alarm vermiş durumdayız, çok ciddi tedbirlerle gitmemiz lazım. Daha hesaplı, daha dikkatli gideceğiz`` dedi. THY`nin özelleştirmesine ilgilerinin devam edip etmediğinin sorulması üzerine Ulusoy, özelleştirme konusuna ilgi ile bakmaya devam ettiklerini söyledi.
Ulusoy, ``THY`nin yarın tekrar özelleştirilmesi gündeme gelirse bakarız. Fiyatları, şartları, vadeleri bizim kaldırabileceğimiz çizgideyse niye ilgilenmeyelim?`` şeklinde konuştu. Ulusoy, ``Bankacılıkta yabancılarla ortaklık düşünüyor musunuz?`` sorusu üzerine de bugünkü şartlar içinde düşünmediklerini ve görüşmelerinin bulunmadığını belirterek, ``Niyetimiz yok`` dedi.
"OYAK ORDUYA AİT BİR KURUM DEĞİL"
Ulusoy, devletin küçülmesi savunulurken ordunun OYAK ile büyük bir güce ulaştığı ifade edilmesi üzerine, öncelikle OYAK`ın orduya ait bir kuruluş olmadığına dikkat çekti.
OYAK`ın orduda çalışan insanların ek sosyal güvenlik kuruluşu olduğuna işaret eden Ulusoy, ``O insanlar Emekli Sandığı`na bağlı. Emekli Sandığı da birtakım yatırımlar yapıyor. Emekli Sandığı`nın otelleri var, yatırımları var. Onlara bir şey demiyoruz. Emekli Sandığı`na ek olarak kurulduğu çok açık seçik belirtilen bir ek sosyalgüvenlik kuruluşu olan OYAK`a neden değişik gözle bakıyoruz?`` dedi.
OYAK`ın ordu kavramının bir parçası olmadığını vurgulayan Ulusoy, şöyle devam etti:
``Ordunun ogranizasyonunda OYAK`ın yeri yok. Orduda çalışan insanların bir sosyal güvenlik kuruluşu. O zaman memurlara da kurulmuştu, ancak hayatiyetini sürdüremedi. OYAK sürdürdü.``
İştiraklerden yavaş yavaş çıkarak ağırlıklarını finansal alanlara kaydırdıklarını anlatan Ulusoy, 40 yıllık tecrübelerini emeklilik fonlarında da ortaya koyacaklarını bildirdi.
GEMİ BATARSA HEPİMİZ BATARIZ
Sıkıntılı olan birçok sektörde dolar bazında en azından sabit kaldıklarını, bazı sıkıntılı sektörlerdeki şirketlerinin ciddi karlar elde ettiğini belirten Ulusoy, zamanında ve çabuk kararlarla tedbirleralarak başarılı olduklarını ifade etti.
``Türkiye bir gemidir. Bizim kamaramızın temiz olması, uzun vadede bir şey ifade etmez. Gemi batarsa hep beraber batarız`` diyen Ulusoy, hizmette olan bir gemide fırsatları doğru değerlendirmek, daha çok çalışmak, üyelerine karşı sorumluluklarını yerine getirmek istediklerini söyledi.
Bir yöneticinin akıllı, zeki, tecrübeli ve en önemlisi cesur olması gerektiğini kaydeden Ulusoy, doğru zamanda doğru kararlarla gemilerine yön değiştirttiklerini bildirdi.
OYAK YÜKSELEN BİR IŞIK
Ulusoy, OYAK`ın başarılı faaliyet sonuçları hakkında bilgi verirken kurumu, karanlık günlerde yükselen bir ışık olarak niteledi. Coşkun Ulusoy, umutsuzluğa kapılmak için bir neden bulunmadığını da dile getirdi.
Ulusoy, ``Yarım katrilyona yakın likitimiz var, 1 TL borcumuz yok`` dedi. OYAK Grubu`ndaki değişimin maliyetiyle ilgili bir soruyu yanıtlarken, manevi maliyeti yönünden üzüldüğünü belirten Ulusoy, Atatürk`ün de Conkbayırı`nda insanları bir tek emirle cepheye sürdüğü zaman üzüldüğünü bildiğini, ama öyle olması gerektiğini vurguladı.
Coşkun Ulusoy, yeni yatırımlar konusunda, Türkiye ve dünyadaki anagelişmeleri izleyeceklerini, telekom ve enerji konuları yeniden gündeme gelirse ilgilerinin devam edeceğini kaydetti.
Coşkun Ulusoy, krizden etkilenmemelerinin nedenlerini açıklarken de,``Devalüasyonu öngörüp, (Döviz alınmalı) dedik. Onu da yaptık`` dedi.
Ulusoy ayrıca, tasarruf yaptıklarını ve kriz olduğunda zarar görebilecek yatırımlarını durdurduklarını kaydetti.
Değişimin öneminden bahseden Ulusoy, bir soru üzerine, devletin de herşeyinin değişmesi gerektiğini, dünya standartları ne ise o yönde değişimin olması gerektiğini belirtti. Ulusoy, ``Maliyeti ne ise ödenmeli, bugün ödemezsek, faizi ile yarın ödeyeceğiz`` dedi.
Coşkun Ulusoy, eski adı Ordu Pazarları olan OYPA ile ilgili de birtakım arayış içinde olduklarını, ciddi araştırmalar yaptıklarını bildirdi, ancak ayrıntı vermedi.
Ulusoy, üye sayılarını da 180 bin olarak açıkladı.