‘Örtülü reklam’da yumuşamanın altından ‘terlik adam’ çıktı

Güncelleme Tarihi:

‘Örtülü reklam’da yumuşamanın altından ‘terlik adam’ çıktı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 22, 2010 00:00

Yılmaz Erdoğan’ın ‘örtülü reklam’ yüzünden Sanayi Bakanı Nihat Ergün’e götüren olay Neşeli Hayat filminin çekiminde yaşandı. İnönü Stadyumu’ndaki çekimlerde Twigy’nin ‘terlik adam’ı kılığına girmek isteyen Yılmaz Erdoğan’a reklamcılar “Bu örtülü reklam olur” uyarısı yaptı. Erdoğan, Bakan Ergün’e, “Amacım gerçek hayatı çekmek” dedi. Ergün, “örtülü reklam”da yumuşamayı gündemine aldı.

SANATÇI Yılmaz Erdoğan’ı ‘örtülü reklam’ uygulaması için Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün karşısına çıkaran olay geçen kasım ayında gösterime giren Neşeli Hayat filminin çekimleri sırasında yaşandı. Senaryonun tamamlanmasıyla çekimler için İnönü Stadyumu’nun yolunu tutan Yılmaz Erdoğan, Twigy’nin “terlik adam” kostümünü giyip kamera karşısına geçtiği sırada reklamcıların uyarısıyla karşılaştı.

Gerçek hayatı çekmeli

Reklamcılar Erdoğan’a “Bu terliklerin markası görünüyor. Ya karakteri değiştirmeli ya da markayı değiştirmeli. Film gösterime girince ceza keserler” uyarısında bulundu. Erdoğan’da gerçek hayatı çekmek istediğini belirterek Bakan Ergün’e senaryoyu anlattı.

Çekimlerden önce Bakan Ergün’le görüştüklerini belirten Yılmaz Erdoğan, “İnönü Stadyumu’nda her maçtan önce bu terlik adamlar taraftarı eğlendiriyor. Filmdeki ana karakterde bu terlik adam kıyafetini giyerek geçimini sağlamak isteyen bir adamı anlatıyordu. Eğer bu terliğin markasını değiştirirsek gerçek hayattan kopmuş olurduk. Durumu Sayın Bakan’a anlattık. O da bu konuyla yakından ilgilendi ve sinemada ‘örtülü reklam’ uygulamasıyla ilgili yeni değişikliğe gidileceğini açıkladı. Kendisine çok teşekkür ederim” dedi.

Twigy’den para almadık

Sinemadaki ‘örtülü reklam’ uygulamasını eleştiren Yılmaz Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bir reklam nasıl ‘örtülü’ olur anlamıyorum. Sanki yasadışı bir iş yapıyoruz. Reklam varsa reklamdır. Biz Neşeli Hayat’ta Twigy markasını filmde göstermek için para da almadık. Çünkü tüm stadyumlarda bu marka var. Başka marka yok. Biz de bu yüzden o markayla izleyici karşısına çıkmak istedik. Bu uygulamanın değişecek olması bizim için de sevindirici bir durum.”

Yılmaz Erdoğan haklı

Sinema da örtülü reklam uygulamasıyla ilgili olarak Yılmaz Erdoğan’ın sonuna kadar haklı olduğunu belirten Aksoy Film’in patronu Faruk Aksoy, şöyle konuştu: “Sinema sektörünün önündeki en önemli sorunlardan birisi örtülü reklam uygulamasıdır. Bu konuyla ilgili olarak birçok yere başvurduk. Ancak geri dönüş olmadı. Recep İvedik filmlerinin her birine 60 bin lira ceza yedik. Son filmimiz ise incelemeye alındı. Senaryodaki karakterle veya onun bulunacağı mekanla oynamak filmin kalitesini de bozuyor.”

Yurtdışında 630 bin kişi izledi ‘mekan’ cezası yedi

RECEP İvedik filmlerinde kullandıkları mekanlar yüzünden yapım şirketine önemli cezalar kesildiğini anlatan Aksoy Film’in patronu Faruk Aksoy, “Recep İvedik 2’yi yurtdışında 630 bin kişi izledi. Filmin çekildiği mekanın ticari hayatta faaliyet gösteren bir kafe olması nedeniyle ceza yedik. Oysa 630 bin kişinin sinema da izlediği film bir de yabancı televizyon kanallarında gösterilecek. Sinemadaki tanıtım fırsatı hiç bir yerde yok. Ancak cezalar sektörün önüne geçiyor. Bu konuda gerekenlerin biran önce yapılması şart” diye konuştu.

Taksim’de nasıl çekim yapalım

ÖRTÜLÜ reklam uygulamasından kaçmak için dikkatli davrandıklarını anlatan Aksoy Filmin patronu Faruk Aksoy, şu bilgileri verdi: “Sinemada en çok sokak çekimlerinde zorlanıyoruz. Özellikle Taksim’de yapılacak bir çekim için kamera arkasına geçtiğinizde karelere onlarca tabela giriyor. Bu tabelaların hepsinde markalar bulunuyor. Bunları göstermemek için çok çabalıyoruz. Tabelalardaki markalardan da sponsorluk parası alınmıyor. Film gösterime girdikten sonra incelemeler yapılıyor. Bu incelemelerden sonra ‘örtülü reklam’ var diye cezalar kesiliyor. Taksim gibi bir yerde nasıl çekim yapmalıyız bilmiyorum.”

Gelir yüzde 50 azalıyor

TÜRK sinemasının daha çok kazanması ve yeni yatırımlara açık olması gerektiğine işaret eden Plato Film’in patronu Sinan Çetin, “Örtülü reklam film gelirlerini yüzde 50 etkiliyor. Bu da sinemaya yeni yatırımların önüne geçiyor. Sektör tam gelişmeye başlamışken bu uygulamalar nedeniyle yapımların kalitesi de azalıyor. Gerekli mercilerin bu konuda biran önce çalışmaya başlaması gerekiyor. Bu uygulama Türk sinema sektörünün önündeki en büyük engellerden birisini oluşturuyor” diye konuştu.

Kameranın yeri bile değişiyor

SENARYODAKİ değişikliklere rağmen filmin kalitesinden ödün vermemek gerektiğinin altını çizen Altıoklar Prodüksiyon’un ortağı Mehmet Altıoklar, şöyle konuştu: “Sine-macılar gözünü karartıp çekim-lerini yapıyor. Ancak bazen öyle bir sahne oluyorki arkada tabela var diye, kamerayı koymamız gereken yeri bile değiştiriyoruz. Umarım Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın bu uygulaması sonuca ulaşır. Sektörün önü açılır. Türk dizi ve filmlerinin yeni pazarlarla tanışmaya başladığı bir dönemde tanıtım fırsatını kaçırmamak gerekiyor.”

Sponsorluk filmin bütçesini artırıyor

TÜRK sinemasında sponsorluklara izin çıkması gerektiğini dile getiren Altıoklar Prodüksiyon’un ortağı Mehmet Altıoklar, şu değerlendirmeyi yaptı: “2 milyon dolarlık bir film çekiliyorsa bunun 500 bin dolarlık sponsorluk çalışması olmalı. Filme sponsor bulunduktan sonra bütçe bir anda 2.5 milyon dolara çıkıyor. Yapımın kalitesi artıyor. Aslında Türk sinema sektörü sponsorluk gelirleriyle filmin bütçesini artırmanın peşinde. Bu sektörün önünü açacak bir karar olmalı ve buna sponsorluklar da dahil edilmeli.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!