Önce beklentilerin değişmesi gerekiyor

Güncelleme Tarihi:

Önce beklentilerin değişmesi gerekiyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2001 00:00

YAKIN tarihimizde ekonomik beklentiler hiç bu kadar kötü olmamıştı. Ekonomideki olumlu gelişmeler beklentileri fazla düzeltmezken, olumsuz haberler katlanarak ekonomiyi etkiler hale geldi. Önümüzdeki dönemde, ekonomi politikaları uygulayıcılarını en çok zorlayacak etken, beklentilerin bu denli kötüleşmesidir.Bu köşede dokuz aydır ‘‘dalgalı kur’’ sisteminin Türkiye için yanlış olduğunu vurgulamamın nedeni de buydu. Çünkü, ülkemizde ekonomik beklentileri etkileyen en önemli değişken döviz kurlarıdır. Kuru serbest bıraktık diye serseri mayın gibi yukarı-aşağı dalgalanmasına seyirci kalmamızın faturasını ödüyoruz.HERKES ŞİKÁYETÇİEkonominin bütün sektörleri şikáyetçi. Memnun olması gerektiğini düşündüğümüz turizm ve ihracat sektörleri dahi halinden memnun değil. Krizde en çok darbe alan otomotiv sektörü ise ‘‘bir dokun bin ah işit’’ durumunda. 2000 yılında gerçekleştirdikleri performansı 2004-2005 yıllarında yakalayabileceklerini umuyorlar.Olumlu bir yazı yazdığımda, okurlarım kızıyor. Beni yağcılıkla suçluyorlar. Olumsuz bir yazı yazdığımda, okurlarım yeteri kadar olumsuz yazmadığımı söylüyorlar. Birkaç ‘‘iflah olmaz iyimser’’ ise olumlu şeyler yazıldığında işlerin düzeleceğini sanıyorlar. Giderek insanlar gerçekçilikten uzaklaşıyorlar. Romantikleşiyoruz.Geçmişte yaşanan krizlerden farklı olarak şimdi binlerce yetişmiş insan gücü işini kaybetti. İşini kaybedenlerin çoğunun, ekonomi düzelse dahi, yıllarca çalıştıkları sektöre geri dönebilme umutları yok. Yani, bu insanlar meslek değiştirmek zorundalar. İş bulsalar dahi, eski alıştıkları ücret seviyelerini yakalamaları çok olası değil.Bu ortamda, ekonomi politikaları ‘‘itibar sorunu’’ yaşayacak. Her şeyden daha önemlisi, uygulanan ekonomi politikaları saptanan hedeflerle tutarlı dahi olsa, beklentilerin olumsuz olmaları nedeniyle, saptanan hedeflere varmak mümkün olmayacak. Asaf Savaş'ın da bir yazısında belirttiği gibi, beklentilerin bozukluğu nedeniyle ekonomik hedefleri tutturamamanın maliyeti üretim kaybıdır, krizin daha da derinleşmesidir.TEK YOLSorunu aşmanın bir tek yolu vardır. Uygulanacak ekonomi politikaları inandırıcı olmak zorundadır. İnandırıcılık bu aşamada yuvarlak hedefler telaffuz ederek ya da ileriye dönük ‘‘yapacağız, edeceğiz’’ gibi söylevlerle sağlanamaz. Yeni program şaşırtıcı olmalıdır ve ortodoks olmayan önlemler içermelidir. Bir anlamda, yeni istikrar programı eskisinden bile daha sert olmak zorundadır.Yeni program, bugüne kadar öğrendiklerimiz çerçevesinde, ekonomi politikalarına yeterli ‘‘inandırıcılık’’ ve ‘‘itibar’’ kazandırabilecek öğelerden eksikmiş gibi görünüyor. Bir başka deyişle, IMF ile uzlaşılan üç yıllık stand-by düzenlemesi Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı'na benziyor. O programda da akıllarda kalan ‘‘doğru işler yapıldığı halde, ekonominin çökmesi önlenemedi’’ oldu.Kamuoyunun çok da gerçekçi olmayan beklentilerini kırmak için daha fazlasının yapılması gerekiyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!