Güncelleme Tarihi:
"Türkiye'deki depremde meydana gelen birçok can kaybı, ülkenin bir dönem hızlı büyüyen ekonomisi rayında götürmek için çaba sarf ettiği dönemde geldi. Ankara, para birimini değerli tutmak için piyasalara müdahale ederek riskli bir oyun oynuyor ve bunu yaparken de rezervleri azalıyor. Türkiye, kuru desteklemek için yüksek faiz oranlarına başvurmama konusunda bir mücadele sergileyecek, ancak buna rağmen bu durum daha önce hızlı büyüyen ekonominin resesyona girmesi yönünde baskı oluşturabilir.
"Türkiye, yakın döneme kadar sıcak para akışını kısıtlamak için faiz oranlarını düşük tuttu. Ancak bu hızlı büyümeye ve dolayısıyla da dış ticaret açığının artmasına yol açtı. Şimdi ise ülkenin yüksek dış ticaret açığı, artan enflasyon, yılbaşından beri yaklaşık yüzde 25 değer kaybeden lira, Türkiye'nin sıcak paraya karşı verdiği tepkinin hata olarak görünmesine neden oluyor."
Analizde, Merkez'in elinde bulunan 85 milyar dolarlık döviz rezervinin de kura müdahale konusunda yetersiz kalabileceği uyarısında bulundu.
Analizde, TL'nin ve enflasyonun kontrol altında tutulması için daha yüksek faiz oranlarının neredeyse kesinlikle gerektiği de belirtildi.
Merkez'in son dönemde daha gerçekçi adımlar attığına dikkat çekilen analizde, ayrıca Banka'nın euro bölgesinin Türkiye ihracatı ve büyümesi üzerindeki etkisi nedeniyle yumuşak bir iniş umduğu da belirtildi. Ancak, son gerçekleşen deprem ve faizlerin artırılması durumunda bu inişin o kadar yumuşak olmayacağına da dikkat çekildi.