Arjantin'de başlayan krizin, ardından Türkiye'ye sıçradığı hatırlatan yorumda, uluslararası ekonomi çevrelerinin şimdi krizin burada kalacağını mı yoksa bulaşıcı bir şekilde yayılacağını mı kestirmeye çalıştıkları belirtildi.
Gelişmelerin 1997 yılında Tayland'dan başlayıp neredeyse bütün Güney Doğu Asya ülkelerine yayıldıktan sonra Rusya'ya sıçrayan Asya krizini hatırlattığı kaydedilen yorumda, ancak, bu yeni krizin Arjantin ve Türkiye gibi 1997 krizinden kurtulan ülkeleri vurduğu, yayılması halinde de yine söz konusu krizden etkilenmemiş ülkelere yayılacağı ifade edildi.
Yorumda, krizin bulaşıcı bir şekilde yayılması durumunda sıranın Polonya, Macaristan ve Filipinler'de olduğu öne sürüldü.
BÜYÜK YATIRIMCILARIN ROLÜ SINIRLI Newsweek'in yorumunda Arjantin ve Türkiye'deki krizi 1997 Asya krizinden ayıran önemli özelliklerden birinin, son krizde Asya krizinin derinleşmesinde rol oynayan büyük spekülatörlerinin rolünün sınırlı kalması olduğu vurgulandı.
Yorumda, Türkiye
Merkez Bankası'nın günde 200 milyon
dolar satarak liranın değerine yönelik saldırıyı kontrol altına alabildiği belirterek, Asya krizinin doruğa çıktığı 1998 yılında uluslararası spekülatörlerin büyük para transferleri yüzünden, krizden etkilenen ülkelerin ulusal paralarının değerini korumayı milyarlarca dolar harcamalarına rağmen başaramadıkları hatırlatıldı.
Büyük uluslararası spekülatörlerin denetimindeki "hedge" fonların 1997 krizinde zayıflamış olmasının Türkiye ile Arjantin için son krizde "bir şans" olduğu vurgulandı.
Newsweek'in yorumunda Türkiye'de liranın değerine yönelik baskıların uluslararası büyük spekülatörlerin hareketlerinden çok yerli tasarruf sahiplerinin hareketlerinden kaynaklandığı belirtilerek, yerli yatırımcıların yabancıların hareketlerini izleyerek Türk Lirası'ndan kaçtığı ifade edildi.