Narin: Korumacılık istemiyoruz

Türkiye Tekstil Ä°ÅŸverenleri Sendikası BaÅŸkanı Halit Narin, sektörün hiçbir korumacılık talebinin bulunmadığını belirterek, ''İşçiye iÅŸ, iÅŸverene de çalışma gücü verecek olan ithalatın, disiplinli olmasını istediklerini'' söyledi. Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in baÅŸkanlığında, tekstil sektörünün sorunlarının ele alındığı toplantı sona erdi. BaÅŸbakanlık Merkez Binası'nda yaklaşık 2 saat süren toplantının ardından, gazetecilere açıklama yapan Türkiye Tekstil Ä°ÅŸverenleri Sendikası BaÅŸkanı Narin, toplantıya Devlet Bakanı Tunca Toskay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı YaÅŸar Okuyan, bakanlık müsteÅŸarları,işçi ve iÅŸveren temsilcilerinin katıldığını belirtti. Narin, toplantıda Türkiye'nin 2005 yılında gümrüklerin kaldırıldığı bir ortama gelmeden önce Türk tekstil sanayiinin geleceÄŸini ve bu sanayinin UzakdoÄŸu'dan yapılan ''haksız ithalat'' karşısında daha disiplinli bir çalışma düzeninin nasıl yaratılacağını görüştüklerini bildirdi. Narin, sözlerini şöyle sürdürdü: ''(Bu disiplinli çalışma düzeni nedir?) dediÄŸiniz zaman... UzakdoÄŸu'da hükümetlerin, bildiÄŸiniz gibi insanların çalışabilmesi için teÅŸviki verdiÄŸi, hammaddenin ve maliyet girdilerinin hemen hemen sıfıra yakın olduÄŸu bir ortamda bizim gibi dünyayla entegre olmuÅŸ bir Türkiye, yani Ortak Pazar ve Amerika ile felsefesini paylaÅŸmış bir ülkenin maliyet girdilerinin nasıl dengeleneceÄŸini konuÅŸtuk. Bunun izahı ÅŸudur; UzakdoÄŸu, Türkiye ile açık, ÅŸeffaf bir politika izlemelidir. 'Dünya fiyatları ile bize istediÄŸi kadar mal satabilir, biz onlara ihracat yapabilmeliyiz, bizim onlara tatbik ettiÄŸimiz gümrük rakamları çok düşüktür' gibi lafları konuÅŸtuk.'' Narin, Türk tekstil sanayiinin korumacılık istemediÄŸini, gümrüklerden giren ve çıkan her türlü malın, Türkiye'nin ne kadar tekstil malı ithal ve ihraç ettiÄŸinin, bunun hangi fiyatlarla ve hangi ülkelerle yapıldığının kamuoyuna açıklanmasını istediklerini kaydetti. Türk tekstilinin Avrupa'nın bütün üretimini saÄŸlayan bir sanayi olduÄŸunu ve bu sektörde 4 milyon kiÅŸinin çalıştığını belirten Narin, bu konuya öncelik verilerek gümrüklerin organize edilmesini talep ettiklerini ifade etti. ''Ä°THALATIN DÄ°SÄ°PLÄ°NLÄ° OLMASINI TALEP ETTÄ°K''Narin, ''Hiçbir korumacılık talebimiz yok. KDV'lerin indirilmesinide istemedik. Ama, işçimize iÅŸ, iÅŸverenimize de çalışma gücü verecek olan, ithalatın disiplinli olması talebinde bulunduk'' dedi. Halit Narin, bir gazetecinin düzenlemelerle ilgili takvim verilip verilmediÄŸine iliÅŸkin sorusu üzerine, böyle bir takvimin verilmediÄŸini söyledi. Narin, ''Yasal düzenleme istediniz mi?'' ÅŸeklindeki soruya da''Hiçbir ÅŸey istemedik. Ne yasal düzenleme, ne içtüzük talimatı, ne ÅŸu, ne bu'' yanıtını verdi. Narin, ''YaÅŸanan ekonomik kriz sonrasında tekstil sektörünün tablosu ne?'' sorusuna da ÅŸu karşılığı verdi: ''Åžu anda sizin sektör de dahil, içinden işçi çıkarılmayan hiçbir sektör yok. Herkes iÅŸine giderken 'akÅŸam iÅŸten çıkacak mıyım' diyor. Türkiye'de 14 milyon iÅŸsiz var. Maalesef, ayda bir hafta çalışmak isteyen ya da ayda 3 gün çalışmak isteyen iÅŸsizlerimiz var. Fabrikasını, iÅŸyerini 1 gün, 2 gün çalıştırabilmek isteyen çok müteÅŸebbis var. Bu 14 milyon insanın, işçi, iÅŸveren, memur, beyaz yakalı dahil herkesin iÅŸ bulabilmesi, ancak ve ancak UzakdoÄŸu'nun baskılı, haksız rekabet ortamının ortadan kaldırılmasına baÄŸlıdır.'' ''BÄ°Z, ANKARA'YI BIRAKIR MIYIZ"Halit Narin, tekstil sektörünün sorunlarını görüşmek için hükümet yetkilileri ile tekrar biraraya geleceklerini ifade ederek, ''Biz, Ankara'yı bırakır mıyız? Burası, bizim ekmek kapımız'' dedi. Konuya bakanların yaklaşımının da çok iyi olduÄŸunu kaydeden Narin, bakanlar ve ilgili bürokratların tekstil sektörünün sorunlarına yaklaşımından bir ÅŸikayetleri olmadığını belirtti. Narin, şöyle konuÅŸtu: ''Onların bir tek tereddütü var; Türk gibi söz vermek herkesi biraz sıkıyor. Halbuki, Türk gibi söz vermek doÄŸrudur da Türk milletini düşünerek söz vermek bence daha doÄŸru oluyor. Bence, iÅŸsizliÄŸi düşünmeden yapılan her hareket, kuralları ne olursa olsun -biz kuralsızlık diye bir ÅŸey söylemiyoruz- Türk milletinin aşını düşünmeyen hiçbir anlaÅŸma, bize göre geçerli deÄŸildir. Ä°ÅŸi ve aşı olmayan bir milletin kural ve kurallara riayeti, gerçekçi bir yaklaşım deÄŸildir.'' Â