Güncelleme Tarihi:
Van depreminin ardından bir açıklama yapan Koçoğlu, yaşanan depremin doğal afetlerle mücadelede sığınılacak bir bahanenin olmadığı gerçeğini çok acı bir şekilde ortaya koyduğunu belirterek, "Bina izni veren kamu görevlisinden ihaleye çıkan kuruma, inşaatı yapan firmadan evi alan vatandaşa, gerekli denetimi yapmayan denetim elemanına kadar herkesin yaşanan bu kayıplarda ve yıkımlarda sorumluluğu olduğunu unutmamak, Türkiye için yeni bir başlangıç noktası oluşturabilir" dedi.
Koçoğlu, şunları söyledi:
"Türkye'deki denetimsiz konutlar, “patlamaya hazır bombalar” olarak, yüzde 98’i deprem kuşağında olan Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış durumda bulunuyor. Bu nedenle denetimlerin bir an önce yapılması ve kaçak olduğu tespit edilen binalarla ilgili gerekenin yapılması hayati önem taşıyor.
Yıkılan her bina, giden her canla beraber “neden biz” sorusunu sorduğumuz şu günler, müteahhitlik sektörünün yaşamsal önemini de bir kez daha ortaya koyuyor. Artık Türkiye’de inşaat sektörüne “kalıcılığı hedefleyen, mesleki sorumluluk taşıyan, mühendislik bilim dalına dayalı hizmet üreten”lerin egemen olması ve inşaatı harç ve tuğladan ibaret gören küçük azınlığın müteahhitlik yaklaşımının değişmesi gerekiyor. Her önüne gelen müteahhit olamamalı! Bu nedenle, kime müteahhit deneceği ve hangi nitelikleri taşıyanların müteahhitlik yapabileceği konusu da yapılacak işler listesine alınmalı."