Merkez uyardı: Enflasyonda Çin riski var

Güncelleme Tarihi:

Merkez uyardı: Enflasyonda Çin riski var
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 07, 2004 00:00

Merkez Bankası, Çin'in yoÄŸun talebi nedeniyle dünya genelinde ana metal fiyatları ile petrol fiyatlarında yaÅŸanan ve bir süre daha devam etmesi beklenen yükseliÅŸleri, Türkiye'de gelecek dönem enflasyonu üzerinde bir risk olarak deÄŸerlendirdi.Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada, mart ayı enflasyon gerçekleÅŸmeleri ve enflasyonda ileriye yönelik görünüm deÄŸerlendirildi.Mart ayında TÃœFE artışlarındaki olumlu görünüm devam ederken, TEFE artışlarında göreli bir hızlanma olduÄŸuna iÅŸaret eden Merkez Bankası, bunun gelecek dönem TÃœFE enflasyonu açısından "yorumlanması" gerektiÄŸini vurguladı. Merkez Bankası'nın açıklamasında, TEFE içerisindeki enerji fiyatlarının son bir yılda yüzde 0.5 oranında düşmüş olmasının maliyet yönlü enflasyon baskılarını sınırlamaya devam ettiÄŸi, mart ayındaki TEFE artışında tarım fiyatları ve bütçe önlemleri çerçevesindeki kamu fiyat artışlarının etkili olduÄŸu belirtildi. Tarım fiyatlarındaki göreli yüksek artışların TÃœFE içindeki gıda ürünlerine yansımasının sınırlı kaldığı, bu artışların önümüzdeki aylarda yerini düşük artışlar veya azalışlara bırakmasının beklendiÄŸi ifade edildi. PETROL VE METALDE RÄ°SK VAR TEFE içindeki tütün imalat sanayi fiyatlarındaki yüksek artışın dönemde yüksek olmadığına iÅŸaret ettiÄŸi belirtildi. Özel sektöre açılan kredilerin yatırım imkanlarını destekleyerek yol açacağı potansiyel üretim artışının da enflasyonist baskıları azaltabileceÄŸi ifade edildi.MART SONUMart sonu itibariyle gerçekleÅŸmelerin enflasyonun seyrinin yıl sonu hedefiyle uyumlu gitti ÅŸeklinde deÄŸerlendirilmesinin, olumlu bir durum olduÄŸu, ancak Merkez Bankası'nın enflasyonun gelecekteki olası seyri üzerine odaklandığı ve en az gerçekleÅŸen enflasyon kadar ileriye yönelik bilgiyi de önemsediÄŸi ifade edildi. Bu baÄŸlamda, hizmet grubu ile mal grubu arasındaki göreli fiyat farklılaÅŸması ve dünya genelinde ana metal ve petrol fiyatlarındaki yükseliÅŸler, gelecek dönem enflasyonu üzerinde bir risk olarak dile getirildi.HÄ°ZMET FÄ°YATLARIAçıklamada, yıllık hizmet grubu fiyat artışlarının ÅŸubat ayındaki yüzde 22 düzeyinden martta yüzde 19.7'ye düşmesi olumlu bir geliÅŸme olarak deÄŸerlendirildi. Ancak, son üç aydaki hizmet fiyat artışlarının mevsimsellikten arındırılmış ortalamalarının yüzde 1.1'e denk gelmesi ve bu rakamın yıllık olarak yüzde 14.6 düzeyini iÅŸaret etmesinin, hizmet grubu enflasyon eÄŸiliminin henüz yıl sonu hedefiyle uyumlu olmadığını gösterdiÄŸi vurgulandı. Hizmet grubunun alt kalemlerinden kira artışlarındaki yavaÅŸlama olumlu olarak deÄŸerlendirildi ancak, bu eÄŸilimin kalıcı olup olmayacağının önem taşıdığı vurgulandı. Ä°lk çeyrekte yüzde 13 artan hastane hizmetleri fiyatları ise olumsuz bir tablo olarak deÄŸerlendirildi. SaÄŸlık hizmetleri sektöründeki fiyatların ekonominin diÄŸer birçok birimlerinde olduÄŸu gibi hedeflenen enflasyona göre ayarlanmasının enflasyondaki katılığın kırılmasına katkıda bulunacağı ifade edildi. 2004 yılında iç talepteki canlanmanın kontrollü biçimde süreceÄŸi ve büyümenin 2003'te olduÄŸu gibi yatırım ve tüketim kaynaklı olacağı, birim maliyetlerin düşük olmasının ve enflasyon bekleyiÅŸlerindeki olumlu geliÅŸmelerin düşüşü desteklemeye devam edeceÄŸi tahmini yapıldı. DiÄŸer yandan, KOBÄ° ve tüketici kredilerinde son dönemde gözlenen artışların bir süre daha devam edebileceÄŸi kaydedildi. Ancak, tüketici kredilerinin önemli ölçüde yöneldiÄŸi otomobil sektöründeki kapasite kullanım oranlarının henüz üretim kapasitesini zorlayacak düzeye eriÅŸmemesi ve tüketimin bir bölümünün bu sektörlerdeki göreli fiyat düşüklüğünden kaynaklanmasının, talep kaynaklı bir enflasyonist baskının oluÅŸma olasılığının kısa dönemde yüksek olmadığına iÅŸaret ettiÄŸi belirtildi. Özel sektöre açılan kredilerin yatırım imkanlarını destekleyerek yol açacağı potansiyel üretim artışının da enflasyonist baskıları azaltabileceÄŸi ifade edildi.BANKALARA KREDÄ° UYARISI Açıklamada, mali piyasaların istikrarı açısından bankaların mali yapılarının güçlü olması ve karlılıklarını koruyabilmeleri gerektiÄŸi vurgulandı. Enflasyonun düşüş eÄŸiliminde olduÄŸu ve faiz marjlarının daraldığı bu dönemde, bankaların, maliyetlerini azaltmaya çalışması ve kredi kullandırırken risk yönetimine ağırlık vermesi gerektiÄŸi uyarısı yapıldı.Açıklamada, "Bankalar, faiz marjlarındaki daralmayı pazar paylarını ve müşteri sayılarını artırarak telafi etmeye çalışırken, faiz ve kredi risklerine de dikkat etmelidir" denildi.  Tüketici kredisi faizlerinin hızla gerilemekle birlikte, hedeflenen enflasyon oranları dikkate alındığında halen yüksek düzeylerde bulunduÄŸu, bireylerin reel gelirlerinde yüksek artışlar olmasının beklenmediÄŸi bir dönemde, tüketicilerin tüketimlerini reel faizi hala yüksek olan tüketici kredileriyle finanse etme eÄŸilimlerinin rasyonel bir davranış olmadığı vurgulandı.BAZ ETKÄ°SÄ°Irak savaşının etkisiyle enflasyonun geçen yılın ilk beÅŸ ayında hızlanması nedeniyle ortaya çıkan baz etkisiyle, bu yıl oranlarındaki düşüş eÄŸiliminin, önümüzdeki iki ayda da belirgin ÅŸekilde devam edeceÄŸi belirtilen açıklamada, buna karşın, aynı baz etkisi nedeniyle, yılın kalan döneminde, enflasyonun genel eÄŸilimindeki düşüş süreci devam etse bile, yıllık enflasyon oranlarının duraklama veya yükseliÅŸ eÄŸilimi gösterebileceÄŸi bildirildi. Ancak böyle bir eÄŸilimin yıllık enflasyon hedefiyle tutarlı olacağı kaydedildi.HÄ°ZMETLERDEKÄ° KATILIKMerkez Bankası'na göre enflasyon hedeflerinin tutması için  önümüzdeki dönemde hizmet grubu enflasyonunun mal grubuna doÄŸru yakınsaması ve enflasyondaki düşüş sürecinin 2005 yılında da devam edebilmesi için hizmet sektöründeki katılığın asgariye indirilmesi gerekiyor.  Bunun da bekleyiÅŸlerin doÄŸru yönetimi, kamu fiyatlama ve gelirler politikasının enflasyon hedefiyle tutarlı olarak yürütülmesi, iç talepteki canlanmanın kontrollü gerçekleÅŸmesi, piyasa kurallarına dayalı ve rekabete açık bir üretim sürecinin oluÅŸturulmasıyla yakından iliÅŸkili olduÄŸu belirtildi. Kamu dengesinin orta ve uzun dönemde sürdürülebilir olması için vergi, sosyal güvenlik ve kamu yönetimi reformlarının ön plana çıktığını bildiren Banka, rekabet ve verimliliÄŸin geliÅŸmesi açısından özel sektörün ekonomideki rolünün artırılmaya konulması gereÄŸine iÅŸaret etti.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!