Merkez Bankası hükümeti kandırıyor

Güncelleme Tarihi:

Merkez Bankası hükümeti kandırıyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 31, 2006 00:00

TİM Başkanı Oğuz Satıcı, "Merkez Bankası’nın reel sektörle sorunu olduğu gayet açık. Merkez Bankası, hükümeti geçici başarılarla kandırıp, gündemi başka yere doğru çekiyor" dedi.

TÜRKİYE İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, Merkez Bankası’nı hükümeti geçici başarılarla kandırmakla suçladı. Satıcı, "Hükümet, bir Merkez Bankası’nın sözüne kanacak kadar aptal mı?" sorusuna, "Bizim kimseyi herhangi bir tarafa koyduğumuz yok. Kim kendini nasıl görmek istiyorsa, öyle değerlendirir" yanıtı verdi.

SERDENGEÇTİ’YE CEVAP:

TİM Başkanı Oğuz Satıcı, Başkanvekilleri Süleyman Orakçıoğlu ve Mehmet Büyükekşi, yönetim ve icra kurulu üyeleri Enver Özsoy, Adnan Dalgakıran, Özcan Balkır, Ege İhracatçılar Birliği Başkanı Servet Eröcal ve İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği (İHTİB) Başkanı İsmail Gülle ile birlikte düzenlediği toplantıda, Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti’ye yüklendi.

TÜRKİYE’NİN ÇIKARI:

Merkez Bankası ile bir sorunları olmadığını vurgulayarak söze giren Oğuz Satıcı, TİM, ihracatçı birlikleri ve üreticilerin bir çıkar grubu olmadığını savundu. Satıcı, şunları söyledi: "Merkez Bankası veya diğer tarafların, uygulanan ekonomik programın yan etkilerinin bazı kesimler tarafından dile getirilmesinin zararlı olmadığını bilmesi gerekir. Yürüttüğümüz iş, gösterdiğimiz çaba bir çıkar grubu adına değil tüm kamuoyu yararınadır. Uygulanan programın her maddesini alternatifsiz olarak nitelendirmeyi bilimsel ve pratik açıdan doğru bulmuyoruz. Merkez Bankası ile bir sorunumuz yok, ama Merkez Bankası’nın reel sektörle sorunu olduğu da gayet net ortadadır."

ACI İLACI İÇİYORUZ:

Merkez Bankası’nın bir devlet kuruluşu olmasına karşın özel sektörün kanaat liderlerine yaptığı sert açıklamaların, her ne kadar teknik bilginin en üst mertebesine ulaşmış olursa olsun bu kurumun saygınlığına yakışmadığını ifade eden Satıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Reel sektörün Merkez Bankası ile bir sorunu yoktur. Reel sektörün Merkez Bankası’nı yönetenlerin üslubu, davranışları ve yönetici kabiliyetleriyle ilgili sorunları vardır. Merkez Bankası’nın yaptığı yanlışlıklar, yumuşak üslupla değil de suçu başkasına atar bir tarzda davranmasıdır. Bugün uygulanan acı reçeteyi, acı ilacı üreticiler ihracatçılar içmektedir. Buna karşı da doğal bir takım tepkiler vermektedirler, ama ’hem acı reçeteyi içip hem de niye böyle bir tepki veriyorsunuz?’ diye sorgulamak gerçekten anlaşılır gibi değildir."

YABANCI PARANIN GÜDÜMÜNDE:

Merkez Bankası’nın özerk olmasına ihracatçının karşı çıkmadığını, iç siyasete göre bağımsız gözükse de dışarıdan gelen paraya karşı bağımsız olmadığını, tam tersine onun güdümünde hareket ettiğini savunan Satıcı, üreticiler ve ihracatçılar olarak milli ve bağımsız politikalarda hür ve ülke menfaatine çalışan bir Merkez Bankası istediklerini söyledi.

RAKAMLARI SAKLIYORLAR:

Satıcı, fiyat istikrarının gerekliliğinin tartışılmaz olduğunu, ihracatçıların da bunu tartışmadığını belirterek, "Vergilerden arındırılmış enflasyon hedefleriyle güven vermeyen Merkez Bankası ve TÜİK anketleriyle, ’fiyat istikrarı sağlanmıştır’ diye ortaya çıkanları da şaşkınlıkla karşılıyoruz" dedi. Fiyat istikrarının iç talebin daraltılması, rakamların saklanması olmadığını bildiren Satıcı, "Uygulanan politikalarda iç talebin daraltılıp vergilerle yatırımların cesaretini kırıp ara malı, hammadde, yatırım malı ve nihayetinde tüketim malı talebini daraltarak, arındırılmış bir fiyat endeksini sürerek istikrarın sağlandığını iddia etmek pek mümkün değildir" diye konuştu.

Satıcı: Döviz ambalaj tadilatıyla geliyor

OĞUZ Satıcı, Türk parasının değer kazanmasının arkasında "yüksek reel faiz" ve tek partili iktidarın getirdiği olumlu ortam sayesinde gelen "döviz girişinin" etkili olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Ekonominin reel kesiminden gözle görülebilir bir iyileşme yaşanmadan, sadece ambalaj tadilatıyla gelen dövizin gelecekte de aynı hızla ülkemizden gideceği aşikardır. Buna güvenerek politika üretenlerin ve buna kanarak ülke ekonomisinin gücü nedeniyle TL’nin değer kazandığını iddia edenlerin büyük bir yanılgı içerisinde olduklarını düşünüyoruz."

Brezilya’yı bırakın rekabet gücümüze bakın

TÜRKİYE
ile Brezilya arasındaki benzerlik ve farklılıklara da değinen Oğuz Satıcı, "Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti doğru söylemiş; Brezilya’ya ciddi olarak bakmak lazım. Ancak Türkiye’yi kendi şartlarında değerlendirmek zorundayız. Programlarımızı ona göre yapıp hazırlamalıyız. En iyi karşılaştırma dünya rekabet gücü endeksidir. Burada Türkiye 66. sıradadır. Karşılaştırmayı kendi şartlarımızdan yapmazsak yolun sonunu bulamayız" diye konuştu.

Türkiye bütün sektörlerde konfeksiyoncu olma yolunda

TÜRKİYE
’nin bütün sektörlerde konfeksiyoncu olmaya doğru gittiğini savunan Oğuz Satıcı, "Biz yanlış, kötü bir iş yapmıyoruz. Bu memleketin yararına işler yapıyoruz. Israr ediyoruz, zorla bizi bu sistemden çıkartmayın. İthalatçı, faizci, bankacı yapmayın" diye konuştu.

100 milyar dolar da olur, 500 milyar dolar da

TİM
Başkanı Oğuz Satıcı, "İhracatçının bu kadar kıvrandığı bir ortamda önünüze koyduğunuz 2010 yılı 100 milyar dolarlık, 2023 yılı 500 milyar dolarlık ihracat hedefini tutturabilecek misiniz?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Bu rakamlar kimseyi korkutmasın. Biz bu rakamları tuttururuz. Türkiye’de bunları da, daha fazlasını da tutturacak potansiyel var."

Orakçıoğlu: Bedel ödedik, karşılık görmedik

TİM Başkanvekili Süleyman Orakçıoğlu, reel sektör olarak 3 yıldır yaptıkları fedakarlığın bedeli ödediklerini ancak karşılık alamadıklarını ifade ederek, TL’de yüzde 60’a yakın bir değerleme olmasına karşın maliyetlerin sürekli arttığını, sanayi ürünleri ihracatındaki artışın yüzde 35’lerden geçen yılın son 3 ayında yüzde 6’lara düştüğünü, son 2 ayda ise yüzde 4’e indiğini kaydetti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!