Telefon dinlemelerine de dayanılarak yapılan operasyonda zanlıların suçlamaları kabul etmemeleri ve birbirleriyle telefon görüşmesi yapmadıklarını belirtmeleri dikkat çekti.
GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ARANIYOR: Botaş’ın Şahdeniz Projesi kapsamındaki Çorum ve Sivas kompresör istasyonları ihaleleri ile Tuz Gölü doğalgaz depolama tesisi ihalesi sürecindeki yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarıyla ilgili başlatılan soruşturmada aralarında Enerji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bekir Aksoy’un da bulunduğu 26 kişi tutuklanırken, 5. Sulh Ceza Mahkemesi, soruşturma çerçevesinde 9 işadamı ve Botaş Genel Müdür Yardımcısı Kerim Taşkıran hakkında yakalama emri çıkarttı. "Suç işlemek amacıyla örgüt oluşturmak", "Örgüt kapsamında ihalelere fesat karıştırmak", "Suçtan kaynaklanan malvarlığını aklamak" suçlarından tutuklanan işadamı İbrahim Selçuk ise ifadesinde şunları söyledi:
SİYASETÇİLER BÜROMA GELİR: "3,5 yıldır Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde hiçbir iş yapmadım. 1,5 yıldır telefonum dinleniyor bunu biliyorum. Ne şüpheliler ne de başkalarıyla hiçbir görüşme yapmadım. Kendime ait bir bürom var, bu büroya siyaseten gelip gidenler oluyor. Onlara ’neden geldiniz?’ diyemem. Zaten gelenlerin çoğunu tanımam. Ayrıca ben işlerimi genel olarak Suudi Arabistan’da yürütüyorum." Selçuk, by-pass ameliyatı olduğunu ve kendi dertleriyle uğraştığı için ihalelerle ilgisinin bulunmadığını söyledi.
TEŞEKKÜR ALDIM: Tutuklanan Botaş yöneticilerinden Hasan Turgay Günal’ın ise ifadesinde Tuzgölü projesinde başından itibaren yer aldığını ve projenin kurucusu olduğunu söyledi. Daha önce çok sayıda uluslararası projeyi başarıyla tamamladıklarını belirten Günay, "Tuzgölü projesinin kredisi Dünya Bankası’ndan karşılandığı için bu ihaleye büyük bir titizlik gösterilmekte. Ben, bu proje aksamadan yapıldığı için Dünya Bankası’ndan teşekkür yazısı aldım" dedi.
RÜŞVET ALMADIM: Tutuklanan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşer Yardımcısı Bekir Aksoy da suçlamaları kabul etmeyerek, "Memuriyet hayatım boyunca hep devletimin çıkarlarını düşündüm" dedi. Botaş Yönetim Kurulu Üyesi de olan Aksoy, savunmasında özetle şunları kaydetti: "İddia edilen suçlamaları kabul etmiyorum. Hiçbir örgüt kurucusu değilim. Örgüt kurucusu olarak adlandırılan İbrahim Selçuk ve arkadaşlarını da tanımıyorum. Bunlarla hiçbir telefon görüşmem olmamıştır. Yaptığım telefon konuşmaları ise işim gereğidir. Bu görüşmeler hiçbir ihaleye fesat karıştırma amacıyla yapılmamıştır. Ben görevim süresince hep kamu menfaatlerini gözetmişimdir. Yapılan ihale iptalleri de kamunun menfaati gereğidir. İptal edilen bu ihaleler incelendiğinde bu açıkça görülecektir. Hiçbir şekilde rüşvet almadım ve rüşvet anlaşması yapmadım. Telefon görüşmelerinin tümünü kendi bürokratlarım ile yaptım."
L tipi cezaevine konuldularÖNCEKİ gün gece geç saatlerde tutuklanan ve aralarında Botaş bürokratlarının da bulunduğu 26 kişi, "Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve üye olmak" suçlarından tutuklanırken, Sincan Cezaevi’nde bireysel suçluların kaldığı L Tipi Cezaevi’ne yerleştirildi. Aileleri de zanlılara giysi getirdi.
