Marka adres modası başladı

Güncelleme Tarihi:

Marka adres modası başladı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 07, 2003 00:00

Minik Manhattan Adası'nda son günlerde marka adresler modası yayıldı. Emlak değerleri böylece astronomik rakamlara ulaştı.HERMES'in Kelly, Louis Vuitton'un Murakami çantası, Donna Karan'ın ince şeritli kokteyl elbisesi, Vera Wang'ın gelinliği, Manola'nın çelik topuklu iskarpini, Chanel'in döpiyesi, Ralph Lauren'in keşmir süeteri, Burberry'nin ekose yağmurluğu, Pratesi'nin yatak çarşafı, Prada'nın deri ceketi. Cümleyi burada kesiyorum. Sayfa dolusu liste sunmaya gerek yok. Tüm bu isimlerin ortak yönü nedir? Muhtemelen biliyorsunuz. Hepsi ‘marka’ mallar. Peki toplumda giyim, kuşam, aksesuvarda bu ve benzeri isimler dışında başka ‘marka’ tutkusu yok mu? Var, hem de kolay akla gelmeyecek bir alanda. Minik Manhattan'da şimdilerde ‘marka adresler’ modası başladı.Manhattan dünya ticaretini yöneten banka-borsa-finans kurumları, sanayi, sigorta, medya holdingleri, modaevleri, reklam şirketleri, Broadway tiyatroları, konser-bale merkezi Lincoln Center, 700 müze, sanat galerisi, 200'ü aşkın gökdelen ve 20 bine yakın lokantayı enine dört, boyuna 25 km'lik bir alanda toplamayı başarmış küçük bir ada.Lüks mimari ile salaş yapıların içiçe girdiği bu adada başta Güney Amerikalı sanayiciler ile Avrupalı zenginler 1980-90'lı yıllarda Chelsea, Soho, Greenwich Village, NoHo, Flatiron, Gramercy Park, Tribeca, Alphabet City gibi mahallelerde yatırım amacıyla emlak alımına başladılar. Küresel ekonomik kriz patlak verince çoğu, ev ve binaları elden çıkardı. Ardından bohem yaşantıyı özleyen borsa ve iş-ticaret sektöründeki gençler geldiler. Son 5-6 yıl içinde ise görkemli binaların aksine sakin yaşamın sürdüğü bu kesime sinema, müzik ve eğlence aleminin şöhretleri yerleşmeye başladı. Minik mahalleler kısa zamanda ‘marka adrese’ dönüştü.Bu akımın bayraktarlığını yapan aktör Robert de Niro'nun Tribeca'da Nobu ile Laila lokantalarını açtıktan sonra çevrede yaptığı emlak yatırımı 150 milyon doları aştı. Ardından Hollywood şöhretleri adanın güney kesimine akın etmeye başladı. Nicole Kidman, Lenny Kravitz, Kate Hudson, Gwyneth Paltrow, Matt Damon, Jennifer Connelly, Penelope Cruz-Tom Cruise, Liv Tyler, Harvey Keitel, Claire Danes, P. Diddy, Chloe Sevigny ile Başkan Clinton sayesinde üne kavuşan Monica Levinsky, Clinton'ın kızı Chelsea dahi bu bölgede ev-bark sahibi oldular. ‘‘Ne var bunda? Manhattanlıların caddede, lokantada, mağazada bu şöhretlerle zaman zaman karşılaşmasının ne zararı var?’’ diyebilirsiniz. Oysa kazın ayağı öyle değil.NICOLE KIDMAN SEKİZ MİLYON DOLAR ÖDEDİEski yıllarda Manhattan'ın güneyine düşen bu bölge mezbaha, depo, tamirhaneleri, kaçak göçmenlerin kutu boyu odalarda balık istifiyle yatıp kalktığı binaları içeriyordu. Birinci Dünya Harbi'nden önce inşa edilmiş çirkin görünümlü yapılarda ilkin kıt geçimli şair, yazar ve ressamlar yaşıyordu. Depolar, tamir atölyeleri belediye kararıyla kapatılıp yerlerini Victorian stili çift katlı evlere, apartmanlara terketti. Ardı ardına lokanta, butik, kulüp ve oteller açıldı. Emlak değerleri böylece giderek tırmanırken şöhretlerin akınıyla kiralar ve satış fiyatları astronomik rakamlara ulaştı.10-15 yıl öncesine kadar 200 bin doların altında değer biçilen evleri almaya kalkışanların şimdi bir kaç milyon doları gözden çıkarması lazım. Nicole Kidman bu yıl başında satın aldığı dublekse 8 milyon dolar ödedi. Bir ailenin yaşadığı evler üç milyon dolara müşteri bulurken kooperatif ve condomium denilen binalarda stüdyo tipi tek odalı daireler 1.5 milyona satılıyor. Nedeni ise bu minik bölgenin ‘marka adres’ sınıfına girmiş olması.İşin ilginç tarafı üç yatak odalı dairelerin 2-3 milyon dolara satıldığı bu bölgeden metro ile beş dakika mesafedeki Brooklyn'de aynı boyuttaki dairelerin fiyatı 300 bin dolar civarında.Şöhretler farkında olmadan Manhattanlılara kötülük ettiler. Emlak satış fiyatları ve kiralar durgun göle atılan taş misali yayılarak minik adanın her kesimine ulaştı. Memur, işçi sınıfı ile emekliler kira artışlarından bunalım geçiriyor. Manhattan'ın 180 milyar dolar değerindeki, işyerleri hariç, bina ve apartman portfolyosu ancak zengin sınıfa hitap eder hale geldi.Keşke New York Belediyesi parasının hesabını bilmeyen şöhretlerin Manhattan'a yerleşmelerini kısıtlayacak bir kota uygulamaya başlasa. Kirada yaşayan biri olarak böyle bir girişime her desteği vermeye hazırım.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!