Kurumsallık kokuyor

FULYA Gündoğdu, üniversiteyi bitirdikten sonra kurumsal hayata adım attı. Kısa süre sonra Portekizli bir kozmetik firmasının organik ve kokulu tuvalet kağıtlarını Türkiye’ye ithal etti. Ancak bu işte aradığı başarıyı yakalayamadı. Hayatını değiştiren yaz tatiline ise 2011 yılında çıktı... Fransa’da parfüm sanayisinin başkenti olarak gösterilen Grasse’a bölgesini gezdi, orada öğrendikleri ile Türkiye’de kurumsal koku alanında yapılan çalışmaları inceledi. Daha sonra birçok eğitime katıldı ve kendi markası Fiolas’ı kurdu. Başta plaza, alışveriş merkezi, ofis ve otel gibi alanlara koku hizmeti vermeyi planlıyordu. Ancak bu alandaki talep Fulya Gündoğdu’ya yeni kapılar açtı. Bugün 7 ülkeye ihracat yapan Fulya Gündoğdu, İstanbul Havalimanı dahil birçok önemli merkezin kokusunu üretiyor. Fiolas markası sadece oda kokuları değil, mumdan kişisel bakıma, kolonyadan spreye birçok ürünü bünyesinde bulunduruyor. Gündoğdu, girişimcilik hikayesini şöyle anlatıyor:

“Aslında astım hastasıyım ve bu nedenle kokularla hep zor bir ilişkim oldu. Ama hep bu alanda çalışmalar yaptım. Daha önce Migros ve Makro’larda satılan organik bazlı renkli tuvalet kağıtları ve peçeteler üreten markayı Türkiye’ye getiriyordum. Ancak kokulu kağıtların organik olduğunu anlatmakta zorlandığımı fark ettim.

2011 yılında Grasse yolculuğum sırasında bir esans fabrikasını ziyaret ettim ve bu sırada oradaki parfümörlerle bu sorunumu paylaştım. Esanslara olan tutkum, astımla alakalı korkumun önüne geçmeye başladı...

HEDEF KİTLEYE GÖRE KOKULAR ÜRETİYORUZ

Geçmişten gelen tutkum sayesinde bu konuda çok fazla kitap okudum, film seyrettim ve araştırma yaptım. Grasse’de koku eğitimleri aldım, İspanya’da birçok özel workshop’a katıldım. Kendimi geliştirmeyi hiç bırakmadım. Bu bilgi birikimi bana çok yardımcı oldu.

Daha sonra Ar-Ge konusunda çalışmalar yapmaya başladım ve markamızı yarattık, İstanbul’daki üretim tesisimizi kurduk.

Fiolas Kurumsal Kokulandırma olarak kurum ve markaların hitap ettiği hedef kitle ve sektörü dikkate alıp çeşitli verileri değerlendirerek koku alternatifleri sunuyoruz.

TÜRKİYE KOKUSU BERLİN’DE TANITILDI

35 kişiden oluşan bir ekibimiz var ancak şirket yapımızı sadece firmamızda çalışanlarla sınırlamak imkansız. Tüm dünya genelinde hiç beklemediğimiz bir şekilde talep gördük. Bu nedenle de bizim için çok değerli olan Nomad koleksiyonunun lansmanını yaptık. Koleksiyon Cuba, Monaco, Eygpt, India ve Morocco’dan oluşuyor ve kokularıyla sizi adeta bu ülkelere götürüyor.

Avrupa ve Ortadoğu’da 7 ülkeye ihracata başladık. İstanbul Havalimanı’nın kokusunu da biz veriyoruz. Gelen taleplere yetişmeye çalışıyoruz.

Son olarak da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile üretilen ‘Türkiye Kokusu’nu, dünya turizminin kalbinin attığı Uluslararası Turizm Borsası Fuarı’nda (ITB) tanıttık. Hem çiçeklerden hem baharatlardan oluşsun bir koku. Türkiye’nin geleneksel çiçeklerinden gül ve süsen, ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyanın olmazsa olmazı baharatlarla harmanlandı.”

EVDE SÜS BALIĞI YETİŞTİRİYORLAR

ADANA’da akvaryum balıkçılığını geliştirme ve ev kadınlarına gelir sağlanması amacıyla hazırlanan proje kapsamında 10 kadın, evlerinde kurulan akvaryumlarda süs balığı yetiştiriyor. Sarıçam Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hazırlanan proje çerçevesinde, evleri uygun olan 10 kadın belirlendi ve bu kişilere Türkiye İş Kurumu aracılığıyla akvaryum balığı yetiştirme konusunda eğitim verildi. Eğitimin ardından kadınların evlerine akvaryum kuruldu ve her birine Japon, lepistes, kılıç ve melek türlerinden toplam 150 anaç balık verildi. Yıl boyunca 400 bin balığın üretilmesi hedeflenen projede, ilgili firmaların alım garantisi bulunuyor. Tarım ve Orman İl Müdürü Muhammet Ali Tekin, süs balığı üretiminin yarattığı katma değeri dikkate alarak yöredeki ev kadınlarına ek gelir sağlamak için bu yönde çalışma yaptıklarını söyledi. Bu kapsamda anaç balıkların dağıtıldığını belirten Tekin, şöyle devam etti: “Bunlar yavruladılar. Şu an yavruları büyütüyoruz. Yılda 4 kez balık elde edilmiş olacak. Bunlar da bizim anlaştığımız firmaya satılacak, pazar problemi yok. Ortalama hane başına 2 bin 500 lira katkı sunulacak. İlk yavrularımızın hasadı 15-20 gün içinde gerçekleştirilecek. Yavrular satıldıkça üretim devam edecek. Proje başarıya ulaşırsa bunu yaygınlaştırmayı düşünüyoruz.”

KAYISIDAN ‘DOĞAL JELİBON’ ÜRETİLDİ

İNÖNÜ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nde taze ve kurutulmuş kayısıdan besin değeri artırılmış jelibon üretildi. Dr. Öğretim Üyesi İncilay Gökbulut tarafından yaklaşık 2 aylık çalışma sonucu üretilen ve Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından üretim metodu patenti verilen jelibonun yöre ekonomisine katkı sağlaması hedefleniyor. İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi İncilay Gökbulut, çocuklarının çok fazla jelibon ve şeker tüketmesinden yola çıkarak içerisinde koruyucu katkı maddesi bulunmayan jelibon üretmek için çalışmalara başladığını söyledi. Gökbulut, “Ürünün içerisinde koruyucu katkı maddeleri bulunmuyor ve sağlık açısından da daha faydalı. Ürünün içerisinde meyve oranı oldukça yüksek” dedi.

GELECEĞİN SANAYİCİLERİ İÇİN ÇALIŞMALAR BAŞLADI

İSTANBUL Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO olarak yeni dönemde oluşturdukları “KOZA Girişim Hızlandırma Programı” çerçevesinde girişimcilere verecekleri eğitim ve mentorluklarla, onları geleceğin sanayicileri haline getirmeyi hedeflediklerini belirtti. Bu girişimcilik ekosisteminin, ülkenin genç girişimcileri ile yerli üretime büyük katkı sağlayacağına inandıklarını belirten Bahçıvan, şunları kaydetti: “Programa katılan girişimciler, İSO’nun sanayici üyeleriyle buluşma fırsatı yakalayacak ve girişimcilerin ihtiyaç duydukları networking imkanları da bu program ile sağlanmış olacak. Özellikle TÜBİTAK ve KOSGEB’in verdiği desteklerin her geçen gün hacimlerinin artıyor olması da Türkiye’nin bu ekosisteme ne kadar önem verdiğini gösteriyor.”

GERİ DÖNÜŞÜM FUARI 21 MART’TA BAŞLIYOR

TARSUS Turkey’nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteğiyle düzenlediği 15 Uluslararası Geri Dönüşüm, Çevre Teknolojileri ve Atık Yönetimi Fuarı REW İstanbul, 21 Mart günü Tüyap Beylikdüzü’nde başlıyor. Marka temsilcilikleriyle birlikte 10 farklı ülkeden katılımın olduğu, ayrıca Macaristan pavilyonunun da yer aldığı REW İstanbul 2019’da, geri dönüşüm makinelerinden atık bertaraf teknolojilerine, çöp ayrıştırma sistemlerinden yeni nesil çevre temizlik araçlarına, su ve atık su arıtmadan biyoenerjiye kadar tüm sektörel yenilikler bir arada sergilenecek. Alanında Avrasya’nın lider çevre teknolojileri buluşmasını yurt içi ve yurt dışından 12 bin alıcının ziyaret etmesi bekleniyor. Atıklarını enerjiye ve yeniden hammaddeye dönüştürmek isteyen sanayiciler ve KOBİ’ler ile bunları çatısı altında bulunduran Organize Sanayi Bölgeleri, REW İstanbul’da bir araya gelecek.