Kriz Türkiye'yi de etkileyecek
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2008 12:26
Dünyanın önde gelen risk yöneticilerinden Phil Tarling, Başbakan'ın sözlerine katılmadığını ve krizin Türkiye'yi de etkileyeceğini söyledi.
Kamu ve özel sektörde iç denetim ve risk yönetimi alanında uzman olan İngiliz kuruluşu RSM Bentley Jennison’un Türkiye Yönetici Ortağı ve 175 bin üyeli Uluslararası İç Denetim Birliği'nin yöneticisi Phil Tarling, bu krizle risk yönetiminin öneminin bir kez daha öne çıktığını belirterek “ Riskin ne anlama geldiğini artık herkesin iyi anladığını ümit ediyorum. Bu kriz herkes için ve riskin ne olduğunu anlamayanlar için 'hadi uykudan uyanın' artık kendinize gelin çağrısıdır” dedi.
DÜŞÜK BÜYÜME, İŞSİZLİK VE KONUT KREDİLERİ KRİZİ TETİKLEYEBİLİR
Phil Tarling, krizin Türkiye’ye etkileri konusunda “Sayın Başbakanınızın söylediğinin aksine, ben Türkiye’nin de bu krizden etkileneceğini düşünüyorum. Büyüme yavaşlar ve işsizlik artarsa yurtdışında olduğu gibi Türkiye'de de konut piyasasında sorunlar ağırlaşabilir. Yurtdışında kriz, mortgage kredileri kaynaklı ortaya çıktı. Türkiye’de de alınan konut kredileri geri ödenemeyebilir ve bankalar bu konutlara el koyabilir. Bankalar el koydukları konutları satmak istediklerinde de satamayabilirler” dedi. Tarling, durgunluk işaretlerinin Avrupa’da yavaş yavaş ortaya çıktığına işaret ederek, “AB başta olmak üzere Türkiye’nin dünyaya önemli bir ihracatı var. Bu ülkelerde bir durgunluk olması halinde bu ülkelere mal satmanız güçleşecektir. Türkiye’nin otomotiv ihracatı çok önemli. Örneğin Avrupa’da şimdi kimse araba almak istemiyor” yorumunu yaptı.
ORTADOĞU SERMAYESİ TÜRKİYE İÇİN KRİZE KARŞI TAMPON OLACAK
Phil Tarling, Türkiye’nin kriz koşulları karşısında önemli bir avantajı bulunduğunu da ifade ederek, şu saptamayı yaptı: “ Belki de Türkiye’nin yaşadığı en büyük avantaj Türkiye’ye Ortadoğu sermayesinin akmış ya da akmakta olması. Ortadoğu bölgesi bu kriz sürecinden nispeten daha az etkilenecek. Dolayısıyla Türk ekonomisinin bu Ortadoğu sermayesinden besleniyor olması nispeten sizi rahatlatan faktör olacak. Ortadoğu sermayesi Türkiye için krize karşı tampon görevi görecek”
"HİÇBİR HÜKÜMET BANKA BATMASINA İZİN VERMEYECEK"
Phil Tarling, bu günlerde herkesin paranın en güvenli limanı neresi diye soru sorduğunu belirterek,“Uluslar arası alanda finans dünyasında en güncel espri, yastık ve yatak satışlarının arttığı yönünde. Çünkü parayı götürecek veya saklayacak yastık altından daha güvenli bir yer yok” şeklindeki espriyi paylaşırken, “ Tabi ki kimseye böyle bir şey önermiyoruz. Hiçbir hükümet kesinlikle herhangi bir bankanın batmasına izin vermeyecek” diye konuştu.
"BORÇLANARAK TÜKETİM DEVRİ BİTİYOR"
Krize giden süreçte tüketim ekonomisinin önemli bir rolü bulunduğunu kaydeden Phil Tarling bu konuda şunları söyledi: “ Tüketim tabi ki devam edecek. Üretimin amacı zaten tüketim içindir. Ancak tüm dünyada borçlanarak tüketme devri kapanacak. İnsanlar daha tasarruflu davranmak durumda kalacaklar. Kamu harcamalarının arttırılarak büyümenin desteklenmesini öngören Keynesyen ekonomik model biraz daha öne çıkabilir. Piyasalara güven geldikçe özel harcamalar da yeniden ekonomik büyümeye destek olacak bir noktaya gelecek”.
OYUNUN KURALLARI YENİDEN YAZILIYOR
Yaşanan krizi "kapitalizmin tarihsel dönüşüm anına tanıklık etmek”olarak niteleyen Phil Tarling görüşlerini şu sözlerle özetledi: “ Artık oyunun kuralları yeniden yazılmaya başlandı. Türev ürünler, riskleri göz ardı eden yeni enstrümanlar, yöneticilere ödenen yüksek maaşlar ikramiyeler konusunda ciddi kısıtlamalar getirilecek. Bankalar üzerinde çok daha fazla bağlayıcı kurallar konacak. Likidite rasyoları daha yukarılara çekilecek. Risk yönetiminin nasıl yapılacağına dair yeni kurallar getirilecek ve hisse senedi piyasalarında insanların ne yaptığı daha sıkı kontrole alınacak."
DÜŞÜK BÜYÜME, İŞSİZLİK VE KONUT KREDİLERİ KRİZİ TETİKLEYEBİLİR
Phil Tarling, krizin Türkiye’ye etkileri konusunda “Sayın Başbakanınızın söylediğinin aksine, ben Türkiye’nin de bu krizden etkileneceğini düşünüyorum. Büyüme yavaşlar ve işsizlik artarsa yurtdışında olduğu gibi Türkiye'de de konut piyasasında sorunlar ağırlaşabilir. Yurtdışında kriz, mortgage kredileri kaynaklı ortaya çıktı. Türkiye’de de alınan konut kredileri geri ödenemeyebilir ve bankalar bu konutlara el koyabilir. Bankalar el koydukları konutları satmak istediklerinde de satamayabilirler” dedi. Tarling, durgunluk işaretlerinin Avrupa’da yavaş yavaş ortaya çıktığına işaret ederek, “AB başta olmak üzere Türkiye’nin dünyaya önemli bir ihracatı var. Bu ülkelerde bir durgunluk olması halinde bu ülkelere mal satmanız güçleşecektir. Türkiye’nin otomotiv ihracatı çok önemli. Örneğin Avrupa’da şimdi kimse araba almak istemiyor” yorumunu yaptı.
ORTADOĞU SERMAYESİ TÜRKİYE İÇİN KRİZE KARŞI TAMPON OLACAK
Phil Tarling, Türkiye’nin kriz koşulları karşısında önemli bir avantajı bulunduğunu da ifade ederek, şu saptamayı yaptı: “ Belki de Türkiye’nin yaşadığı en büyük avantaj Türkiye’ye Ortadoğu sermayesinin akmış ya da akmakta olması. Ortadoğu bölgesi bu kriz sürecinden nispeten daha az etkilenecek. Dolayısıyla Türk ekonomisinin bu Ortadoğu sermayesinden besleniyor olması nispeten sizi rahatlatan faktör olacak. Ortadoğu sermayesi Türkiye için krize karşı tampon görevi görecek”
"HİÇBİR HÜKÜMET BANKA BATMASINA İZİN VERMEYECEK"
Phil Tarling, bu günlerde herkesin paranın en güvenli limanı neresi diye soru sorduğunu belirterek,“Uluslar arası alanda finans dünyasında en güncel espri, yastık ve yatak satışlarının arttığı yönünde. Çünkü parayı götürecek veya saklayacak yastık altından daha güvenli bir yer yok” şeklindeki espriyi paylaşırken, “ Tabi ki kimseye böyle bir şey önermiyoruz. Hiçbir hükümet kesinlikle herhangi bir bankanın batmasına izin vermeyecek” diye konuştu.
"BORÇLANARAK TÜKETİM DEVRİ BİTİYOR"
Krize giden süreçte tüketim ekonomisinin önemli bir rolü bulunduğunu kaydeden Phil Tarling bu konuda şunları söyledi: “ Tüketim tabi ki devam edecek. Üretimin amacı zaten tüketim içindir. Ancak tüm dünyada borçlanarak tüketme devri kapanacak. İnsanlar daha tasarruflu davranmak durumda kalacaklar. Kamu harcamalarının arttırılarak büyümenin desteklenmesini öngören Keynesyen ekonomik model biraz daha öne çıkabilir. Piyasalara güven geldikçe özel harcamalar da yeniden ekonomik büyümeye destek olacak bir noktaya gelecek”.
OYUNUN KURALLARI YENİDEN YAZILIYOR
Yaşanan krizi "kapitalizmin tarihsel dönüşüm anına tanıklık etmek”olarak niteleyen Phil Tarling görüşlerini şu sözlerle özetledi: “ Artık oyunun kuralları yeniden yazılmaya başlandı. Türev ürünler, riskleri göz ardı eden yeni enstrümanlar, yöneticilere ödenen yüksek maaşlar ikramiyeler konusunda ciddi kısıtlamalar getirilecek. Bankalar üzerinde çok daha fazla bağlayıcı kurallar konacak. Likidite rasyoları daha yukarılara çekilecek. Risk yönetiminin nasıl yapılacağına dair yeni kurallar getirilecek ve hisse senedi piyasalarında insanların ne yaptığı daha sıkı kontrole alınacak."