Köylüye 'sus payı'

Güncelleme Tarihi:

Köylüye sus payı
Oluşturulma Tarihi: Mart 24, 2010 17:38

Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan, “Hidroelektrik santralleri (HES) bölgesindeki insanlara, adına 'rüşvet' dediğimiz protokoller imzalanarak, ekonomik yardım çalışmaları yapılıyor” dedi.

Haberin Devamı

Ömer Şan, Rize Gazeteciler ve Muhabirler Derneğinde düzenlediği basın  toplantısında, HES'lerle ilgili bölge insanının ciddi sorunları olduğunu, sorunların üzerinin örtülmeye çalışıldığını savundu.

HES projeleriyle suların kontrolünün bölge halkının elinden alındığını iddia eden Şan, “Rize'nin Çayeli ilçesinde 2, İkizdere ilçesinde 3 köyün içme suları HES çalışmalarının ardından kaybolmuştur. Köylüler farklı arayışlara  girmek zorunda bırakılmıştır. Köylüler bu sorunları yaşarken sularımız yaklaşık  3.5 kilometre uzunluğundaki tünellerin içine alınarak nasıl kullanılacağı bilinmeden HES şirketleri tarafından kontrol edilecektir. Tünel içerisine alınan suların nasıl kullanılacağı bizlere ürkütücü ve endişe verici gelmektedir” diye  konuştu. DSİ'nin çok ciddi inceleme ve araştırma yapması gerektiğini ifade eden Şan, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

Köylüye sus payı

"Sularımız asıl sahipleri köylülerin elinden alınarak 49 yıllığına çok  uluslu şirketlerin eline verilmektedir. Enerjide dışa bağımlı olmaktan kurtulmaya  çalışılırken HES'leri çok uluslu şirketlere yaptırmak, inandırıcı olmaktan  uzaktır. 49 yıllığına su kullanım hakkını yabancı şirketlere vermek demek  satılmak anlamına gelmiyorsa da tamamen onların kontrolüne verilmesi anlamını  taşıyor. Su kullanım hakkıyla birlikte bölge insanının suya erişim hakkı ellerinden alınmaktadır."

HES şirketlerinin bazı kişilerle protokol adı altında anlaşmalar yaptığını öne süren Şan, şunları kaydetti:

"İçeriği açısından yapılan anlaşmalara 'rüşvet protokolü' diyoruz. HES bölgesindeki insanlara iş vaadediliyor, araba alınıyor. HES bölgesindeki  insanlara, adına rüşvet dediğimiz protokoller imzalanarak, ekonomik yardım  çalışmaları yapılıyor. Bunlar bizim olduğu kadar hukukun da midesini  bulandırıyor. Bu çalışmalarda kamu yararı varsa neden bu şekilde protokoller  düzenlenerek insanlara rüşvet teklif edilmektedir? Bu da dikkati çekici önemli  bir noktadır. ÇED sürecinde yapılan çalışmalarda insanlara iş vaadedilmekte. Bu  da bu işlerde rant hesapları döndüğü gerçeğini ortaya koymaktadır."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!