Kırmızı etden vazgeçtik
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2001 13:42
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı ve Maret Genel Müdürü Ali Güler, et fiyatlarının geçen yıllara oranla düşük olmasına rağmen, bu yıl kırmızı et tüketiminin yüzde 25, et ürünleri tüketiminin de yüzde 40 oranında azaldığını söyledi.
Güler, ekonomik endişe dolayısıyla insanların tasarrufa yöneldiğini, daha az giyinen, daha az yola çıkan insanların daha az et tükettiğini belirtti.
``Türkiye`de et bugünlerde çok ucuz`` diyen Güler, dolar bazında bugün karkas etin kilosunun 2-2.5 dolar olduğu halde, 6 dolara çıktığı dönemde bile tüketimin bu kadar azalmadığını kaydetti.
Gelecek korkusuyla psikolojik olarak insanların tüketimden geri durduğuna işaret eden Güler, deli dana ve şap hastalığının da tüketimdeki azalışta etkili olduğunu vurguladı. Ali Güler, ``Türkiye daha öteye gidemez. Halkın tüketime dönük bir hareketinin başlaması lazım`` dedi.
Ramazan ayında da et satışlarında beklenen düzeyde artış olmadığını kaydeden Güler, ``Geçmiş ramazanlarda bir önceki aya göre satışlarda yüzde 10-15`lik artış olurdu. Bu ramazan beklenen düzeyde değil`` diye konuştu.
Hammadde fiyatlarında enflasyon oranında artış olmasına karşın hayvan fiyatlarındaki artışın yüzde 10`lar seviyesinde kaldığına dikkat çeken Güler, şunları söyledi:
``Bundan sonra daha büyük sıkıntılarla karşılaşacağız. 1980`lerde 16 milyon büyükbaş hayvan varken, şimdilerde 10 milyonun altında. Şu an üretim talebi karşılıyor ama fiyatların düşük olmasından dolayı üretim cazibesini yitirecek ve mevcut hayvanlar kesildikçe bunlar yerine konmayacak. 1-1.5 sene sonra biz gene et darlığı çekeceğiz ve 6-7 dolarları göreceğiz.``
``Sektörde üretici, sanayici ve tüketiciden oluşan üç aktör de hayatından memnun değil`` diyen Güler, bütün sıkıntının kayıtsız düzenden, kontrolsüz satılan et miktarından kaynaklandığını belirtti.
Güler, hijyenik ve güvenilir et ve et ürünleri ile kontrolsüz et ve et ürünlerinin bir arada ve benzer fiyatlarla satılabildiğine dikkat çekti.
HALKIMIZI BESLEYEMİYORUZ
Türkiye`de kişi başına alınan hayvansal proteinin çok düşük olduğunu belirten Güler,``Hububata yaptığımız desteklemeyi keşke hayvanlara yapsaydık yüksek değerde protein olacaktı. Bitkisel protein deniyor, mercimekte protein var ama kaç çuval yersem 200 gram etin yerine geçer`` dedi.
Kişi başına kırmızı et tüketiminin yıllık 10-12 kilogram ile Avrupa ülkelerinin beşte biri ve gelişmekte olan ülkelerin yarısı seviyesinde olduğunu kaydeden Ali Güler, ``Halkımızı besleyemiyoruz. Ekonomik kaygılar içinde insanlarımız bir de sağlığından olma durumunda`` diye konuştu.
Temel gıda maddeleri için uygulanan yüzde 1`lik KDV oranının et ve et ürünlerinde de uygulanmasını isteyen Güler, ``Bizim temel gıda maddemiz ekmek mi olmalı? Et mi olmalı? Onu çok iyi tartışmalıyız. Et ana yemektir ekmek onu destekler. İyi beslenmemiş bir toplum birilerinin başına bela olur. Toplumun dengeli beslenmesi hükümetlerin anayasal görevidir`` dedi.
Güler, şirket faaliyetleriyle ilgili bilgi verirken de, Maret`in hedefinin insan sağlığına uygun biçimde üretim yapmak olduğunu, kırmızı et ürünleri satışındaki artışın yeni lanse ettikleri hijyenik uzun ömürlü taze etle sağlandığını kaydetti.
``Türkiye`de et bugünlerde çok ucuz`` diyen Güler, dolar bazında bugün karkas etin kilosunun 2-2.5 dolar olduğu halde, 6 dolara çıktığı dönemde bile tüketimin bu kadar azalmadığını kaydetti.
Gelecek korkusuyla psikolojik olarak insanların tüketimden geri durduğuna işaret eden Güler, deli dana ve şap hastalığının da tüketimdeki azalışta etkili olduğunu vurguladı. Ali Güler, ``Türkiye daha öteye gidemez. Halkın tüketime dönük bir hareketinin başlaması lazım`` dedi.
Ramazan ayında da et satışlarında beklenen düzeyde artış olmadığını kaydeden Güler, ``Geçmiş ramazanlarda bir önceki aya göre satışlarda yüzde 10-15`lik artış olurdu. Bu ramazan beklenen düzeyde değil`` diye konuştu.
Hammadde fiyatlarında enflasyon oranında artış olmasına karşın hayvan fiyatlarındaki artışın yüzde 10`lar seviyesinde kaldığına dikkat çeken Güler, şunları söyledi:
``Bundan sonra daha büyük sıkıntılarla karşılaşacağız. 1980`lerde 16 milyon büyükbaş hayvan varken, şimdilerde 10 milyonun altında. Şu an üretim talebi karşılıyor ama fiyatların düşük olmasından dolayı üretim cazibesini yitirecek ve mevcut hayvanlar kesildikçe bunlar yerine konmayacak. 1-1.5 sene sonra biz gene et darlığı çekeceğiz ve 6-7 dolarları göreceğiz.``
``Sektörde üretici, sanayici ve tüketiciden oluşan üç aktör de hayatından memnun değil`` diyen Güler, bütün sıkıntının kayıtsız düzenden, kontrolsüz satılan et miktarından kaynaklandığını belirtti.
Güler, hijyenik ve güvenilir et ve et ürünleri ile kontrolsüz et ve et ürünlerinin bir arada ve benzer fiyatlarla satılabildiğine dikkat çekti.
HALKIMIZI BESLEYEMİYORUZ
Türkiye`de kişi başına alınan hayvansal proteinin çok düşük olduğunu belirten Güler,``Hububata yaptığımız desteklemeyi keşke hayvanlara yapsaydık yüksek değerde protein olacaktı. Bitkisel protein deniyor, mercimekte protein var ama kaç çuval yersem 200 gram etin yerine geçer`` dedi.
Kişi başına kırmızı et tüketiminin yıllık 10-12 kilogram ile Avrupa ülkelerinin beşte biri ve gelişmekte olan ülkelerin yarısı seviyesinde olduğunu kaydeden Ali Güler, ``Halkımızı besleyemiyoruz. Ekonomik kaygılar içinde insanlarımız bir de sağlığından olma durumunda`` diye konuştu.
Temel gıda maddeleri için uygulanan yüzde 1`lik KDV oranının et ve et ürünlerinde de uygulanmasını isteyen Güler, ``Bizim temel gıda maddemiz ekmek mi olmalı? Et mi olmalı? Onu çok iyi tartışmalıyız. Et ana yemektir ekmek onu destekler. İyi beslenmemiş bir toplum birilerinin başına bela olur. Toplumun dengeli beslenmesi hükümetlerin anayasal görevidir`` dedi.
Güler, şirket faaliyetleriyle ilgili bilgi verirken de, Maret`in hedefinin insan sağlığına uygun biçimde üretim yapmak olduğunu, kırmızı et ürünleri satışındaki artışın yeni lanse ettikleri hijyenik uzun ömürlü taze etle sağlandığını kaydetti.