Kaynak aktarımına yakın takip

Güncelleme Tarihi:

Kaynak aktarımına yakın takip
Oluşturulma Tarihi: Ocak 12, 2002 13:08

BDDK, sermaye desteğinin sadece sermaye yeterlilik oranı pozitif olan bankalara sağlanacağını belirterek atanacak yöneticilerle faaliyetlerin kontrol altında tutulacağını açıkladı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bankalara devlet desteği ile ilgili "Bankaların Sermayelerinin Güçlendirilmesi Raporu"nu açıkladı.

BDDK raporuna göre, banka sermayelerinin güçlendirilmesi çalışmaları çerçevesinde sermaye desteği sadece sermaye yeterlilik oranı pozitif olan bankalara sağlanacak. Sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 8'in altında kalan bankalara doğrudan sermaye desteği ve sermaye benzeri kredi sağlanması suretiyle bu bankaların sermaye yapılarının güçlendirilmesi planlanıyor.

Sermaye katkısı yapılacak bankaların yönetimine yönetici atanmak suretiyle de yardım edilen bankaların faaliyetleri kontrol altında tutulacak. Hisse fiyatlarındaki gelişmelerden dolayı kamunun zarar etme ihtimalini ortadan kaldırmak için bankayı kontrol eden ortakların hisse senetleri de rehin alınacak.

Türkiye'de yaşanan ekonomik kriz ve dünyadaki gelişmelerin etkisiyle özel bankaların öz kaynaklarının reel olarak yüzde 37.4 azaldığı, kredi hacminin reel olarak yüzde 7.9 oranında daraldığı ve kredilerin takibe düşme oranının da yüzde 11.1'den yüzde 17`ye yükseldiği bildirildi.

Raporuna göre, iç ve dış konjonktürde meydana gelen bu gelişmeler, faiz ve kur riskinin yıkıcı etkilerini bertaraf etmeye çalışan bankacılık sektörünün potansiyel bir kredi riski ile karşı karşıya gelme olgusunu belirginleştirdi. Gelişmeler, yabancı yatırımcıların sektöre katılım konusunda çekingenliklerini artırdı, sektörün gayrimenkul ve iştirakler gibi duran aktiflerini nakte çevirme olasılığını kısıtladı.

Yaşanan gelişmelerin etkilerinin sadece bankacılık sektörüyle sınırlı kalmaması, reel sektör üzerinde de olumsuz yansımalarının belirgin olarak ortaya çıkması, bankacılık sektörü krizi reel sektör krizi kısır döngüsünün oluşması, her iki sektörü birlikte ele alacak çözüm stratejisinin güçlendirilmesini ve bu suretle sektörün aracılık fonksiyonuna yeniden işlerlik kazandırılmasını gerekli kıldı.

PROGRAM ÜÇ YENİ ARAÇLA GÜÇLENDİRİLECEK

Bankacılık sektörünü reel sektör ile birlikte ele alan ülkelerin, krizlerin aşılmasında daha başarılı olduğuna dikkat çekilen rapora göre Bankacılık Sektörü yeniden yapılandırma programı, sorunlu bankaların TSMF`ye alınarak çözümlenmesi ile ilgili mevcut yönteme ilave olarak üç yeni araçla güçlendirilecek.

Bu araçlar, bankaların tahsili gecikmiş alacaklarının tasfiyesini sağlamak ve bu suretle bankaların aktiflerine seyyaliyet kazandırmak üzere varlık yönetimi şirketlerinin kurulması, finansal krizler ile birlikte ödeme gücünü kaybeden reel sektör şirketlerinin faaliyetlerini sürdürmesine imkan sağlayacak borç yapılandırma sistemlerine işlerlik kazandırılması ve bankaların yaşanan krizler nedeniyle erozyona uğrayan sermaye yapılarının güçlendirilmesi olarak sıralanıyor.

Bankaların yeniden sermayelendirilmesi aracının kullanılması, sektöre makro ölçekte müdahale edilmesini mümkün kılıyor. Makro ölçekte müdahale anlayışı, yapılacak üçlü denetim sonrasında bütün özel ticari bankalara aynı anda, çok kısa bir sürede ve bir defada müdahale etme şansını yaratıyor.

FONA DEVİR BELİRSİZLİKLERİ ARTIRDI

Mevcut uygulamada TMSF`ye devir yoluyla zamana yayılan yeniden yapılandırma süreci ekonomideki belirsizlikleri artırdı. Yeniden sermayelendirme aracının kullanılması sayesinde uygulanabilir hale gelen toplu ve kapsamlı bir müdahale yöntemi, bu belirsizlik sürecinin giderilmesi yönündeki çözümü de beraberinde getiriyor.

Ayrıca, araç çeşitliliğini sağlayan bu yaklaşım yeniden yapılandırmaya reel sektör-mali sektör etkileşimi açılımını da kazandırarak karşı karşıya bulunulan bankacılık sektörü krizi-reel sektör krizi kısır döngüsünün kırılmasına da katkıda bulunacak.

YENİDEN SERMAYELENDİRME DİĞERLERİ İÇİN ÖNŞART

Yeniden yapılandırma anlaşmalarıyla ya da varlık yönetimi şirketlerine devretmek suretiyle banka alacaklarına seyyaliyet kazandırılması, bankaların mali bünyelerinin güçlü olmasını gerektiriyor.

Bu açıdan da bakıldığında, "varlık yönetimi şirketi ve borç yeniden yapılandırma anlaşması" araçlarının başarısı için, "yeniden sermayelendirme" aracı bir önşart niteliğinde.

Sorunlu kredilerin mali sektör ve reel kesim işbirliği içinde çözümlenmesini öngören bu araçlar sistemin daha sağlıklı bir kredi portföyüne ulaşmasına yardımcı olacağı, yapılacak sermaye desteği de bankaların risk alma kapasitelerini artıracağı için, gönüllülük esasına dayanan bu araçlara bankaların yeniden sermayelendirildikten sonra daha fazla ilgi göstermeleri doğal görülüyor.

Sermaye desteğinin yanı sıra kanun tasarası ile getirilen vergisel teşvikler de, sorunlu kredilerin mali sektör-reel kesim işbirilği içinde çözümlenmesini kolaylaştırıcı rol oynamaya yönelik kullanılacak.

YENİDEN SERMAYELENDİRME SÜRECİ

Yeniden sermayelendirme sürecinin ilk aşamasında bağımsız denetim kuruluşlarının da dahil olduğu eşit, tarafsız ve üç aşamalı bir denetim sonrasında bütün özel ticari bankaların gerçek mali durumları ortaya çıkarılacak.

Sonraki aşamada, ihtiyatlarla karşılanamayan ölçüde zararın bulunması halinde, banka genel kurullarının toplanarak hissedarların banka zararlarını tamamen üstlenmesi, gerekli diğer tedbirleri alması ve gerekli nakit sermaye artırımı karara bağlanacak.

Son aşamada ise sermaye yeterlilik rasyosu (SYR) yüzde 8'in altında kalan bankalara doğrudan sermaye desteği ve sermaye desteği ve sermaye benzeri kredi sağlanması suretiyle sermaye yapılarının güçlendirilmesi sağlanacak.

Sermaye desteği bankanın ana ve katkı sermayesinin güçlendirilmesi amaçlarına yönelik olarak doğrudan sermaye artırımında bulunulması ve sermaye benzeri kredi temini olarak iki şekilde yapılacak.

Bu çerçevede doğrudan sermaye artırımına katılım (hisse alımı), ana sermaye oranını yüzde 5'e çıkarmak için ortaklarca ödenecek tutarı aşmamak üzere doğrudan sermaye konulacak.

Sermaye yeterlilik oranını yüzde 9`a çıkarmak için hisse senedine dönüştürülebilir tahvil karşılığı ve 7 yıl vadeli sermaye benzeri kredi sağlanacak.

Sektördeki payı asgari yüzde 1 olan veya devir ve birleşme yoluyla bu büyüklüğe ulaşan bankalardan pozitif sermaye yeterliliği oranına sahip olanlar bu iki destek türünden de yararlanabilecekler. Buna karşılık, sektördeki payı yüzde 1`in altında kalan bankalar, ana sermaye oranlarını yüzde 5`e çıkarmaları durumunda sermaye benzeri kredi desteğinden yararlanabilecekler.

Sermaye desteği BDDK tarafından saydamlık ilkesi çerçevesinde, kuralların önceden belirlendiği ve her aşamada alınan karar ve uygulama sonuçlarının kamuoyu ile paylaşıldığı bir anlayış çerçevesinde gerçekleştirilecek.

Bu çerçevede, yapılacak üç aşamalı denetimin ve yeniden sermayelendirme sürecinin ilke ve esasları çok şeffaf bir şekilde yönetmelikle belirlenip ilan edilecek ve her bankaya eşit ve tarafsız bir şekilde uygulanacak.

BU BİR BANKA KURTARMA OPERASYONU MU?

Raporda, "yeniden yapılandırma stratejisi, bir banka kurtarma operasyonu değil, bankacılık sektörünü makro bir bakış açısıyla, bir defada yeniden yapılandırma ve kalıcı olarak güçlendirme operasyonudur" denildi.

BDDK raporuna göre, kamunun hisse payı bankanın gerçek bilanço değeri üzerinden hesaplanacağından kamu tarafından yapılacak kaynak aktarımı, bir banka hissedarının veya banka sahibinin zararının devralınması suretiyle kurtarılması değil, kamunun bankaya koyduğu sermaye ölçüsünde ortak olması işlemi olacak.

Kamunun doğrudan sermaye olarak değil de sermaye benzeri kredi şeklinde bankaya kaynak aktarması durumunda ise aktarılan 7 yıl vadeli kaynak hisse senedine dönüştürülebilir ve piyasa koşullarında faiz getirisi olan tahvil karşılığı yapılacak.

Aktarılan kaynağın geri ödenmesinde ileride herhangi bir problemle karşılaşılması halinde, söz konusu kredi hisse senedine dönüştürüleceğinden hissedarların bankadaki ortaklık oranı düşecek.

Sermaye desteği, sadece SYR`si pozitif olan bankalara sağlanacak. Bu açıdan, negatif sermayesi olan bankaların çözümlenmesi stratejisinde herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Yeni stratejinin önceki stratejiden farkı zamana yayılmış kısmi müdahaleleryerine bir defada ve kapsamlı bir müdahaleyi hedeflemesi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) raporunda, sınırsız mevduat sigortası ve tam güvence, ucu açık likidite desteği ve müsamahakar gözetim ve denetim politikalarının bankacılık sektörü yeniden yapılandırma maliyetini önemli oranda artırdığına dikkat çekildi.

Rapora göre, sınırsız mevduat sigortası ve tam güvence, ucu açık likidite desteği ve müsamahakar gözetim ve denetim politikaları bankacılık sektörü yeniden yapılandırma maliyetini önemlioranda artırıyor. Yeniden sermayelendirme stratejisi ise bankacılık sektörü yeniden yapılandırma maliyetini sınırlandırıcı özellikler taşıyor.

Yeniden sermayelendirme stratejisinde bankalara sağlanacak desteğin karşılıksız ya da kontrolsüz bir kaynak transferi olmadığı belirtilen rapora göre, doğrudan sermaye aktarımında fon kamu adına bankaya ortak olacak, sermaye benzeri kredi olarak sağlanacak kaynak hibe olarak değil, piyasa koşullarına göre belirlenmiş bir getiri üzerinden verilecek ve hisse senedine dönüştürülebilir olacak.

Operasyon dahilinde üç aşamalı denetimden geçen bilanço değerleri üzerinden bankaya ortak olunacak.

Doğrudan sermaye katkısında kullanılacak kaynak ortaklarca ödenecek tutar ile sınırlandırılacak.

Hisse fiyatlarındaki gelişmelerden dolayı kamunun zarar etme ihtimalini ortadan kaldırmak için bankayı kontrol eden ortakların hisse senetleri rehin alınacak.

Sermaye katkısı yapılacak bankaların yönetimine yönetici atanmak suretiyle faaliyetleri kontrol altında tutulabilecek.

ŞEFFAFLIK NASIL SAĞLANACAK?

Operasyon ile saydamlık anlamında bütün olumsuzlukları giderme fırsatı ortaya çıkacak. Bu fırsat kullanılarak bundan böyel bankalarınuluslararası standartlara uyumlu mali tablolarını ilan ettirmek ve bu şekilde sektöre güveni kalıcı kılmak söz konusu olabilecek.

Bu arada çıkarılacak ikisi genel üç yönetmelikle, bağımsız denetimin uluslararası standartlara uygun olarak çerçevesinin çizilmesi, denetimin kendi içinde kontrol sistemine sahip olması, yeniden sermayelendirme sürecinde kritik bir öneme sahip denetim sürecinin kalitesini yükseltecek.

GRUP KREDİLERİ

Raporda, bankaların kendi gruplarına kullandırdıkları, ortaklık payları da dahil, her nevi ayni ve nakdi kredilerin yakından izlendikları, limit aşımlarının bulunduğu bankalarda aşımların belirlibir tarih itibariyle dondurulduğu, kanunun tanıdığı süre içinde aşımların oransal olarak düşürülmesi için gerekli takip ve kontrollerin yapıldığı belirtildi.

Grup kredileri ile ilgili limit aşımlarını azaltacak bir düzenlemenin yasal düzenlemede yeraldığına dikkat çekilen raporda, kamu tarafından bankaya yapılacak olan sermaye katılımlarının en az yüzde 60`ına karşılık gelen tutarın, grup dışında kalan reel sektör firmalarına 30 Haziran 2003 tarihine kadar kredi olarak kullandırılması esasının benimsendiği kaydedildi.

Raporda ayrıca operasyona örnek olarak Meksika, Tayland, Arjantin, Bulgaristan, Güney Kore, Malezya ve Japonya`daki uygulamalara yer verildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!