Karyolanın babayiğidi

Güncelleme Tarihi:

Karyolanın babayiğidi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 2013 01:08

Medikal sektörüne sedye üreterek adım atan KBB, dünyaya sedye ve hastane karyolası satıyor.

Haberin Devamı

Firmanın ‘obez hastalar’ için ürettiği yatak inovasyonlarıyla patent de aldı.

ODTÜ mezunu kimya mühendisi Murat Ataman ve ağabeyi Hacettepe mezunu Dr. Mehmet Ataman’ın kurduğu KBB Özel Sağlık Hizmetleri ve Tıbbi Danışmanlık A.Ş. (KBB), 6 ayda 5.5 milyon Euro’luk ihracat yaptı. İlk yıllarında ithalatçı olan KBB’yi, 2007’den itibaren üretim yapan bir şirkete dönüştürdüklerini anlatan Murat Ataman, bu yıl 20 milyon Euro ciro hedefleri olduğunu belirtiyor ve 300 kişilik istihdamla Ankara’daki fabrikada sedye ve yataklar dahil, 30 çeşit medikal ürün üretebildiklerini anlatıyor. Ataman ‘obez hastalar’ için ürettikleri yatak dahil bazı ürünler için geliştirdikleri mekanizmalarla 10 patent 20 faydalı model sahibi olduklarını belirterek şöyle konuşuyor:

ÖNCE İTHALAT

· 1966 Ankara doğumluyum. 1992’de ODTÜ Kimya Mühendisliğini bitirdim. MBA yaptım. Bir süre özel sektörde çalıştım. Bir dönem de Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın bazı projelerinde görev aldım. Sonra biraderim Dr. Mehmet Ataman ki, Hacettepe mezunu ve kulak burun boğaz uzmanı; üniversiteden ayrıldı. 1993’te iki kardeş şirketimizi (KBB) kurduk. KBB, ile ilk etapta yurt dışından medikal ürünler getirip satmak istedik. Basit ürünlerle başladık. Engelliler için havalı minder getirdik. Sonra hastane ekipmanları ithalatına girdik. Bazı küresel markaların Türkiye temsilciliğini aldık. Hastane oda tefrişinde kullanılan ürünlerdi. 2006’da 50 kişi çalışanı olan bir şirket olmuştuk. Bir müddet sonra ithalattan sıkıldık.

KENDİMİZ ÜRETELİM

· Temsil ettiğimiz firmalardan daha akıllı bir firma haline geldiğimizi düşündük. ‘Neden biz de birşeyler üretmiyoruz’ diye sorduk. 2007’de imalata girme kararı aldık, fuarları gezdik. Bir fuarda, çok güzel bir tasarım ‘tekerlekli sandalye’ gördük. Sorduk ama bu ürün konsept bir tasarımmış ve zengin bir Rus engelli için tasarlanmış. Bunun üzerin, o ürünün tasarımcısına odaklandık. Çünkü ürünü bize anlatan Almanya’da yaşayan genç bir Türk arkadaşımızdı. Rica ettik, bizi patronuna götürdü. Böylece bütün ürünlerimizin tasarımını yapacak bir ‘tasarımcı partner’ bulmuş olduk. İlk toplantıdan sonra sözleşmemizi imzaladık ve Türkiye’ye geldiler. Medikal sektöre yapacağı bütün tasarımları bize yapmaları konusunda anlaştık. Markamız da Alman imajına uygun ve bizim soyadımızı çağrıştıran Tautmann oldu.

SEDYEYLE BAŞLADIK

· İlk etapta bir sedye üretimi düşündük. Çünkü o sıralarda Ankara’da bir acil müdahale sırasında hasta sedyeden düşürülmüştü ve trajik bir sonuç ortaya çıkmıştı. Öyle bir sedye olmalı ki, hastanın düşmesi imkansız olsun. İlk ürünümüz Tautmann markalı ‘patentli’ bir transfer sedyesi oldu. Aslında üretimi de ‘outsource’ yaptırıp kendi üretim hattımızda montaj hattı olarak düşünüyorduk. Ankara Ostim’de bin 500 metrekare yer tuttuk. Ankara’daki üretim için görüştüğümüz firmalar ölçek olarak küçüktü. İstanbul’dakiler de çok büyük. ‘Kendimiz makine yatırımı yapalım üretimi de kendimiz çözelim’ dedik. Ostim’deki yerimize 6’ncı ayın sonunda sığmaz olduk.

Haberin Devamı

Kilosu 28.6 dolara sedye ihraç ediyor

Haberin Devamı

MURAT Ataman, 2010’da hastane karyolasında temsilcisi oldukları Alman firmanın ABD’liler satıldığını ve bunun üzerine hastane karyolası üretimine de başladıklarını anlatıyor. Ataman, “Almanya’da şirket kurduk. Mühendislik ve tasarımın Almanya merkezli görünmesi rekabette ivme kazandırdı. 2012’de ciromuz, tamamı kendi ürettiğimiz ürünlerden 14 milyon Euro oldu. Aynı yıl, 1.9 milyon Euro’luk da ihracat yaptık ve çalışan sayımız 210 kişiye ulaştı. Şu anda 300 kişilik istihdamımız var. 2013 ilk 6 aylık ihracatımız 5.5 milyon Euro. 6 aylık ciromuz 11 milyon Euro. Bu yıl 20 milyon Euro’yu bulacağız. İsviçre’ye 400, Almanya’ya 600 karyolayı tek kalemde sattık. Obez karyolamız (600 kilo kaldırıyor) yüzde 32 daha az parçayla ve daha dar açılı kaldırma gücüyle ünlü. Fabrikamız, 2 vardiya çalışıyor. Hammaddemiz paslanmaz çelik ve alüminyum. Çeliğin kilosu 6 Euro. Sedye 140 kilo ve Avrupa fiyatı 3 bin Euro. Yani kilosu 28.6 dolar. Türkiye’nin ihracatta 1 kilogramlık ortalama geliri 2012’de 1.58 dolardı.”

Haberin Devamı

Dünya Bankası kredi verdi

MURAT Ataman, Ankara’da, Konya Yolu üzerinde 30 dönüm arsa alıp 11 bin metrekarelik kapalı alana sahip fabrika inşa ettiklerini belirtiyor ve şöyle konuşuyor: “Yatırımın yüzde 35’ini Dünya Bankası kredisi ile yüzde 65’ini özkaynakla yaptık. Toplam yatırım 18.8 milyon Euro’luk oldu (Mankine parkı hariç). İlk ürünü 2008’de çıkarttık. Tasarım ve yenilik yönüyle uluslararası ödülleri toplamaya başladık. Medikal sektöründe Red Dot Tasarım Ödülü’nü 2008, 2010 ve 2013’te aldık. Inter Design Innovation Award 2011’i aldık. Benzer ödüllerimiz çok. Yarışma jürisi arayıp ‘kullandığınız robotlar nedir’ diye sorunca ‘Süleyman, Ramazan, Kahraman’ demiştim. Çünkü bizde robot değil işçi çalışıyordu. 2009’da da Turquality’ye başvurduk, kabul edildik.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!