Güncelleme Tarihi:
Yalçıntaş, yaptığı açıklamada, Türk Borçlar Kanunu’nun 584’üncü maddesine göre, mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça eşlerden birinin, örneğin bir banka kredisine kefil olacağı zaman, diğerinin yazılı rızasını alması gerektiğini hatırlattı. Yalçıntaş, yasanın yürürlüğe girmesiyle bankaların, yeni kefalet sözleşmelerinde bu hükmü uyguladıklarını anımsattı.
‘Hayır’ derse
Yalçıntaş, şunları kaydetti: “Ticari kredi almak için eşlerden kefalete rıza verilmesi konusunun sıkıntılara sebep olacağı kanaatindeyim. Eşlerden biri ticaretle iştigal ederken, diyelim diğerinin hiç ilişkisi yok. Kefalete izin vermesi için izin istenen eş, alışık olmadığından hayır diyebilir. Öte yandan aile şirketlerinde, kendi şirketinin borcuna şahsen kefil olmak isteyen şirket ortakları yönünden eşin rızasının alınması zorunluluğu daha ağır sonuçlar doğuracaktır. Bu kanun, ne yazık ki tüm evli tacirleri zora sokacak gibi görünüyor. Mesela, kefalete rızası istenen eşin kendi adına malı varsa, kefalete rıza talebi o eşlerde çok önemli endişe ve kararsızlığa sebep olacak.”