İSO: İyimserlik reel sektöre yansımadı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 24, 2002 02:19
İstanbul Sanayi Odası Başkanı (İSO) Tanıl Küçük, para piyasalarındaki iyimser havanın, ekonominin can damarı olan reel sektöre ve makro ekonomik göstergelere henüz yansımadığını söyledi.
Geçtiğimiz günlerde Wall Street Journal Gazetesi'nin Türkiye ekonomisiyle ilgili görüşlere yer veren baş makalesinde yer alan ‘‘Türk Lirası ve borsadaki yükseliş ekonominin sağlamlığından değil, IMF'nin verdiği paradan kaynaklanıyor. Duvara toslamadan önce, Arjantin'de de benzeri başarılar yaşanmıştı’’ sözlerine dikkat çeken Küçük, şöyle konuştu:
‘‘Bu makale bize ihtiyatı elden bırakmamamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Unutmayalım ki ekonomideki kısmi rahatlamaya yol açan IFM fonları hibe değil, belirli bir süre sonra ödenmesi gereken borçtur. Kaldı ki bir dahaki krizde bu kadar şanslı olamayabiliriz.’’
2002 yılı ekonomik hedeflerinde büyüme oranının yüzde 4 olarak öngörüldüğünü, dünya ekonomisindeki mevcut durgunluk ve uluslararası ticaretteki daralma eğiliminin 2002'de de devam edeceğinin bilindiğini belirten Küçük, şöyle devam etti:
‘‘Bu durumda ekonomimize hareket gelmesi ve yüzde 4'lük büyümenin gerçekleşmesi iç talebin canlanmasına bağlı hale gelmektedir. Oysa kriz istihdamı daralttı. Enflasyon satın alma gücünü önemli ölçüde geriletti ve tüketimi temel harcamalarla sınırladı. Bu koşullarda iç talepte canlanmanın olacağını beklemek ne kadar gerçekçidir.’’
İSO'nun Ocak ayı meclis toplantısına konuk olarak katılan TEB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi de, bankalara kaynak aktarılmasına ilişkin yasanın doğru bir yasa olduğunu söyledi. Şubat krizinde bankacılık sektöründen 4.5 milyar doların buharlaştığını hatırlatan Canevi, ‘‘Bankalara kaynak aktarma yasası doğru bir yasa. Zaten bankacılık sektörüne aktarılan kaynak da Şubat krizinde buharlaşan rakama yakın bir rakam’’ dedi.
‘‘Bu makale bize ihtiyatı elden bırakmamamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Unutmayalım ki ekonomideki kısmi rahatlamaya yol açan IFM fonları hibe değil, belirli bir süre sonra ödenmesi gereken borçtur. Kaldı ki bir dahaki krizde bu kadar şanslı olamayabiliriz.’’
2002 yılı ekonomik hedeflerinde büyüme oranının yüzde 4 olarak öngörüldüğünü, dünya ekonomisindeki mevcut durgunluk ve uluslararası ticaretteki daralma eğiliminin 2002'de de devam edeceğinin bilindiğini belirten Küçük, şöyle devam etti:
‘‘Bu durumda ekonomimize hareket gelmesi ve yüzde 4'lük büyümenin gerçekleşmesi iç talebin canlanmasına bağlı hale gelmektedir. Oysa kriz istihdamı daralttı. Enflasyon satın alma gücünü önemli ölçüde geriletti ve tüketimi temel harcamalarla sınırladı. Bu koşullarda iç talepte canlanmanın olacağını beklemek ne kadar gerçekçidir.’’
İSO'nun Ocak ayı meclis toplantısına konuk olarak katılan TEB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi de, bankalara kaynak aktarılmasına ilişkin yasanın doğru bir yasa olduğunu söyledi. Şubat krizinde bankacılık sektöründen 4.5 milyar doların buharlaştığını hatırlatan Canevi, ‘‘Bankalara kaynak aktarma yasası doğru bir yasa. Zaten bankacılık sektörüne aktarılan kaynak da Şubat krizinde buharlaşan rakama yakın bir rakam’’ dedi.