İSO: Ekonomi 20 Şubat'tan beri duruyor

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Kavi, "Türkiye'de ekonomi 20 Şubat'tan beri duruyor" dedi.

Kavi, İSO Meclisi'nde yaptığı konuşmada, 20 Şubat'tan bu yana 37 günün nasıl geçtiğini anlatırken, çapalı kur sisteminden dalga boyu belli olmayan dalgalı kur sistemine geçildiğini belirtti.

9 günün bayram tatili ile geçtiğini vurgulayan Kavi, bayramdan sonra da ortadaki belirsizlikler ve güven ortamına ilişkin adımlar atılmadığını savundu.

Üretimin gevşek seyirle yoluna devam etmeye çalıştığını, sanayinin bu maliyetle stoka çalışamayacağını vurgulayan Kavi, ihracatın önemini vurguladı.

Kavi, şöyle devam etti: "Dövizin geleceği belirsiz. Aşağı mı yukarı mı, ikisi de olabilir. Dış kaynak olacak mı, olmayacak mı? Olacak ise ne zaman? 15 yasa TBMM'den çıkar mı, çıkmaz mı? Siyaset çok daha gerçekçi bakmalı, bu kelimelerin içinde sıkışmamalı.

Bu yasalarla ilgili tek tek bugünden itibaren Meclis'te hangi saatte konuşulacağı saptanmalı. Türkiye zamanını doğru ve akılcı kullansın. Çünkü bu zamanı yanlış kullanırsa, maliyeti yine biz ödeyeceğiz.

1 Nisan'da SSK tavan ve taban ücretleri yüzde 48.7 artabilir mi? 2 Nisan'da SSK primleri nasıl ödenecek? 31 Mart'ta ama az, ama çok gelir vergisi 1. taksiti ödenecek. Nasıl?"

DÖNEM SONU FAİZİ NASIL ÖDENECEK?

Kavi konuşmasında, 31 Mart'da dönem sonu faizlerinin ödeneceğini hatırlatarak, "19 Şubat sonrası yüzde 500'lerin, 1000'lerin konuşulduğu bir dönem sonu faizi nasıl ödenecek?" diye sordu.

Dönem sonu faizlerine ilişkin geçen hafta Devlet Bakanı Derviş'in yurtdışında olması nedeniyle Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın ziyaret edildiğini ve önerilerini ilettiklerini anlatan İSO Başkanı, şöyle konuştu:

"3 temel unsur vardı önerimizde. Ödenecek faiz miktarına bu proje çerçevesinde bir sınır getirdik. Dönem sonu faizinin 250 milyar lirayı aşan kısmı, bu kapsamın dışında kalacak. Mali sektör ve reel sektör uygulanacak faiz oranlarında kendi aralarında mutabakat sağlayacaklar. Bu şekilde hesaplanmış dönem sonu faizinin yüzde 25'ini firmalar iyi niyetin göstergesi olarak kendileri ödeyecekler.

Bakiye, yüzde 75'i bankaların Merkez Bankası'na yatırdığı mevduat munzam karşılıklarından mahsup edilecek. Faizsiz taksitlendirilecek.

Bütün bunlara imkan vermek ve geçmiş borçların yeniden vadelendirilebilmesi için bankalar yasasındaki karşılıklar kararnamesini yeniden düzenlemek."

ÖNERİLER CUMA GÜNÜ HÜKÜMETE GETİRİLİYOR

Toplantının olumlu geçtiğini, hiçbir kesimin ortadaki gerçekleri gözardı etmediği vurgulayan Kavi, hukuk yollarını zorlamanın hiç kimseye yararı olmadığı gibi, ülke gerçeğinde bugün çözümün ancak ve ancak uzlaşma ile sağlanabileceğine dikkat çekti.

Oluşturulan ortak çalışma grubunun dün ilk toplantısını yaptığını hatırlatan Kavi, ortalama faiz oranlarının neler olabileceği de dahil, ödeme olanakları, mahsup olanaklarını içeren bir ortak görüş taslağını Bankalar Birliği Genel Sekreterliği'nin hazırladığını, muhtemelen yarın metin üzerinde belirsizliklerin giderileceğini bildirdi.

Kavi, daha sonra beraberce Cuma günü hükümete, Bakan Derviş ve ekibine önerilerini götüreceklerini söyledi.

İSO Başkanı Kavi konuşmasında, Devlet Bakanı Kemal Derviş ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'a yazdıkları mektuplara da değindi.

"SSK PRİM ARTIŞLARI 1 YIL ERTELENSİN"

Pazartesi günü Bakanlar Kurulu'nda SSK primine esas yüzde 48.7 tavan ve taban ücret artışı konusunun konuşulduğunu, bakanlığın oranı düşürmek veya uygulamayı ertelemek konusunu incelediğini belirten Kavi, geçen yıl ücretlerin dahi bu oranda artmadığını kaydetti.

1 Ocak 2000 tarihine göre, tabanda yüzde 186, tavan ücrette yüzde 248 artışın ne Türkiye, ne rekabet koşulları ile bağdaşmayacağını savunan Kavi, şöyle devam etti: "Hele bu kriz ortamında bir tek insanın dahi istihdam ve maliyeti koşulurken olacak şey değildir. İşçi sendikaları da şiddetle reddediyor.

Cumartesi günü Ekonomik ve Sosyal Konsey'de bu konuda karar verilir ve umarız ortak akıl bunu 1 yıl süreyle erteler. 2001'de SSK tavan ve taban ücretleri aynı kalmalıdır."

Kavi konuşmasında, kamunun 247 milyar liraya keşif yaptırdığı bir okulun, bir hayırsever tarafından 47 milyar liraya bitirildiğini de belirterek, "Siz bütçeyi anlayın" dedi.

Türkiye'nin elma, mercimek ithal ettiğine de işaret eden Kavi, önce Türk malının tüketilmesini isteyerek, "Türkiye nereye gidiyor arkadaşlar. Devlet hesapsız kitapsız, toplum da hesapsızlığın batağında. Türk insanı üretecek, Türkiye önce bunu tüketecek" diye konuştu.

Toplantıda daha sonra, İSO Meclis üyeleri görüşlerini dile getirdiler.