Irak’tan para trafiği için beni aradılar, tuzağın içine girmedim
Güncelleme Tarihi:
Ceyhun KUBURLU
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2010 00:00
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesindeki Türk-Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy, Varlık Barışı kapsamında 7.1 milyar lira beyan eden Namık Kemal Engin’in “Iraklı bir aile dostumdan milyar dolarlık hisse senetleri miras kaldı” açıklamasını değerlendirirken, geçmişte benzeri talepleri çok doyduğunu söyledi.
2003 yılının mart ayında ve sonrasında Irak’ta bulunan yabancı işadamlarına bunun gibi bir çok “miras” kaldığını savunan Aksoy, “Amerika’nın Irak’a girişinden önce mart ayı başında ve sonrasında Iraklı zenginler paralarını yurt dışına kaçırmanın hesabını yapıyordu. Türk, Ürdün ve Suriyeli işadamlarını devreye sokuyorlardı” dedi.
Telefon trafiği başladı
2003 yılının mart ayında Amerikan işgalinden önce Iraklı zenginlerin paralarını yurtdışına kaçırma hesabı yaptığını anlatan Ercüment Aksoy, şu bilgileri verdi: “Ülkede inanılmaz bir panik havası vardı. İşadamları, zenginler ve Iraklı devlet yetkilileri paraları ve altınları ülke dışına kaçırmaya çalışıyordu. Irak’ta işi olan komşu ülkenin işadamlarına telefonlar gelmeye başladı. Bu telefon trafiği Irak’taki paraları ve altınları yurtdışına çıkarmak içindi. Ürdün, Suriye ve Türkiye ön plana çıkıyordu.”
17 Mart sabahı aradılar
O dönemde bir çok yabancı işadamının da bu vesileyle Irak’a çağrıldığını belirten Ercüment Aksoy, şöyle konuştu: “Amerika 20 Mart’ta saldırıya geçti. 17 Mart sabahı telefonum çaldı. Saddam’ın çevresindeki işadamı kılıklı adamlar acilen beni ülkeye çağırıyordu. Durumu anladım. İşlerimi bahane ederek gitmedim. Çünkü çok riskli bir dönemdi. Ne olacağını kimse bilmiyordu. Ülkede tam bir panik havası mevcuttu. Saddam’ın çevresindekiler paraları yurtdışına kaçırmaya çalışıyordu. Bu tuzağın içine girmedim.”
‘Hücre ev’de milyonlarca dolar saklayanlar vardı
NAMIK Kemal Engin’in hikayesinin doğru olabileceğini vurgulayan Ercüment Aksoy, “Bu hikaye doğru olabilir. Ancak bazı noktalar abartılmış gibi geliyor. Çünkü Engin Bey’in söyledikleri Irak’ta o dönemde yaşananlarla benzerlik gösteriyor. Bunu orada o zaman yaşayanlar bilir. Hücre evleri denilen evlerde milyonlarca dolar saklanıyordu” dedi.
Telefon trafiği başladı
2003 yılının mart ayında Amerikan işgalinden önce Iraklı zenginlerin paralarını yurtdışına kaçırma hesabı yaptığını anlatan Ercüment Aksoy, şu bilgileri verdi: “Ülkede inanılmaz bir panik havası vardı. İşadamları, zenginler ve Iraklı devlet yetkilileri paraları ve altınları ülke dışına kaçırmaya çalışıyordu. Irak’ta işi olan komşu ülkenin işadamlarına telefonlar gelmeye başladı. Bu telefon trafiği Irak’taki paraları ve altınları yurtdışına çıkarmak içindi. Ürdün, Suriye ve Türkiye ön plana çıkıyordu.”
17 Mart sabahı aradılar
O dönemde bir çok yabancı işadamının da bu vesileyle Irak’a çağrıldığını belirten Ercüment Aksoy, şöyle konuştu: “Amerika 20 Mart’ta saldırıya geçti. 17 Mart sabahı telefonum çaldı. Saddam’ın çevresindeki işadamı kılıklı adamlar acilen beni ülkeye çağırıyordu. Durumu anladım. İşlerimi bahane ederek gitmedim. Çünkü çok riskli bir dönemdi. Ne olacağını kimse bilmiyordu. Ülkede tam bir panik havası mevcuttu. Saddam’ın çevresindekiler paraları yurtdışına kaçırmaya çalışıyordu. Bu tuzağın içine girmedim.”
‘Hücre ev’de milyonlarca dolar saklayanlar vardı
NAMIK Kemal Engin’in hikayesinin doğru olabileceğini vurgulayan Ercüment Aksoy, “Bu hikaye doğru olabilir. Ancak bazı noktalar abartılmış gibi geliyor. Çünkü Engin Bey’in söyledikleri Irak’ta o dönemde yaşananlarla benzerlik gösteriyor. Bunu orada o zaman yaşayanlar bilir. Hücre evleri denilen evlerde milyonlarca dolar saklanıyordu” dedi.