İMKB: Tasarruf miktarını artırmamız mümkün
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Mart 06, 2012 00:00
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı İbrahim Turhan, Türkiye'de toplam yurt içi tasarrufun milli gelirin yüzde 12-13'ü kadar olduğunu, tasarrufların önemli bir kısmının finansal yatırım araçlarının dışındaki yatırım imkanlarında değerlendirildiğini belirterek, “Biz bu yatırımcıları daha iyi getiri sağlayacakları, beklentilerine daha uygun yatırım portföyüne sahip olacakları finansal yatırımlar alanına çekebilirsek, şu anki tasarruf miktarını çok kısa bir yolla bir misli artırmamız mümkün” dedi.
Turhan, “Sermaye Piyasası Kuruluşları Yatırımcı Seferberliği İşbirliği Protokolü” imza töreninde basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, satın alma gücü paritesine göre 1 trilyonun üzerinde milli gelir bulunduğunu, bankacılık sektörünün toplam aktiflerinin de milli gelirin yüzde 100 seviyesine ulaştığını ve Türkiye'de finans sektörüne ilişkin bir tıkanıklık bulunmadığını söyledi.
Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ortamda sermaye piyasalarının gelişmesinin mümkün olmadığını ifade eden Turhan, “Geldiğimiz noktada fiyat istikrarının sağlanması, finansal istikrarla ilgili önemli aşama kaydedilmesi, kamu maliyesiyle ilgili sorunların çözülmesi, bankacılık sisteminin sağlam, sağlıklı, düzgün işleyen yapıya kavuşması, artık sermaye piyasalarının önündeki yapısal sorunların büyük ölçüde ortadan kalktığını gösterir” diye konuştu.
Turhan, yatırımcıların bilinçli yatırım yapmalarının çok önemli olduğunu, bununla ilgili SPK öncülüğünde “www.yatirimyapiyorum.gov.tr” İMKB olarak geliştirdikleri ve 12 Mart'ta açılışını yapacakları “bilincliyatirimci.gov.tr” web sitelerinin açılacağını söyledi.
Milli gelir, yapılan yatırımlar ve Türkiye'nin cari açığını dikkate alınarak yapılan yurt içi tasarruf miktarına bakıldığında, yurt içi tasarrufun milli gelirin yüzde 12-13'ü kadar olduğunun anlaşıldığını dile getiren Turhan, şunları kaydetti:
“1990'lı yıllarda bizim iç tasarruf oranı yüzde 23-24'lerde idi. Demek ki tasarruf oranında gerileme var. 2011'de ekonomi 1,3-1,4 trilyon mesafesinde katma değer ürettiğine göre, bunun yüzde 12-13 tasarruf edildiği varsayıldığında, bizim geçen yıl yurt içi yerleşik tasarruflara 150 milyar liralık bir tasarruf eklenmesi gerekiyor. Fakat finansal yatırımlara bakıldığında, bu rakamın yarısına bile ulaşamıyorsunuz. Demek ki yurt içine yerleşik bu hesaplar doğruysa, tasarrufların önemli bir kısmını finansal yatırım araçlarının dışındaki yatırım imkanlarında değerlendiriyorlar. Biz bu yatırımcıları daha iyi getiri sağlayacakları, beklentilerine daha uygun yatırım portföyüne sahip olacakları finansal yatırımlar alanına çekebilirsek, neye yatırım yapmak istiyorlarsa, altınsa altına, gayrimenkul ise gayrimenkule yatırım yapsınlar... Ama bunların kendisine değil, onları temsil eden finansal varlıklara yatırım yapmaları noktasında ikna etmemiz durumunda, şu anki tasarruf miktarını çok kısa bir yolla çok kolaylıkla bir misli artırmamız mümkün.”
“Toplam sermaye piyasası varlığı milli gelirin yüzde 80'ine denk gelmeli"
Turhan, “Bizim varmak istediğimiz nihai hedef, milli gelirimizin yüzde 80'ine denk, toplam sermaye piyasası varlığı. Borsada işlem gören şirket sayısı en az 1000 olmalı. Borsada menkul kıymetleri işlem gören şirketlerin piyasa değerinin hiç olmazsa bugünkü milli gelir seviyesine ulaştığı bir sermaye piyasası yapısını hedefliyoruz” dedi.
Bu hedeflere yönelik 5 yıllık stratejik planlar yapıldığını dile getiren Turhan, şu anda çok önemli yapısal değişiklikler gerçekleştiğini, SPK'nın öncülüğünde SPK Kanunu'nun dönemin ihtiyaçlarına uygun olarak, kapsayıcı, tutarlı bütünlükçü bir mevzuat olacağını, bunun dışında İMKB'nin şirketleşme süreci bulunduğunu ve bir taraftan yapısal değişikliklerin gerçekleştiğini anlattı.
Turhan, sermaye piyasasında dikey entegrasyonu sağlamaya çalıştıklarını, bunun dışında coğrafyaya yayılmaya çalıştıklarını belirterek, bütün bunlar bir araya geldiğinde, parçaların toplamından daha büyük bir sonuç oluşturmasını beklediklerini, ama bunun biraz daha zaman alabileceğini söyledi.
Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ortamda sermaye piyasalarının gelişmesinin mümkün olmadığını ifade eden Turhan, “Geldiğimiz noktada fiyat istikrarının sağlanması, finansal istikrarla ilgili önemli aşama kaydedilmesi, kamu maliyesiyle ilgili sorunların çözülmesi, bankacılık sisteminin sağlam, sağlıklı, düzgün işleyen yapıya kavuşması, artık sermaye piyasalarının önündeki yapısal sorunların büyük ölçüde ortadan kalktığını gösterir” diye konuştu.
Turhan, yatırımcıların bilinçli yatırım yapmalarının çok önemli olduğunu, bununla ilgili SPK öncülüğünde “www.yatirimyapiyorum.gov.tr” İMKB olarak geliştirdikleri ve 12 Mart'ta açılışını yapacakları “bilincliyatirimci.gov.tr” web sitelerinin açılacağını söyledi.
Milli gelir, yapılan yatırımlar ve Türkiye'nin cari açığını dikkate alınarak yapılan yurt içi tasarruf miktarına bakıldığında, yurt içi tasarrufun milli gelirin yüzde 12-13'ü kadar olduğunun anlaşıldığını dile getiren Turhan, şunları kaydetti:
“1990'lı yıllarda bizim iç tasarruf oranı yüzde 23-24'lerde idi. Demek ki tasarruf oranında gerileme var. 2011'de ekonomi 1,3-1,4 trilyon mesafesinde katma değer ürettiğine göre, bunun yüzde 12-13 tasarruf edildiği varsayıldığında, bizim geçen yıl yurt içi yerleşik tasarruflara 150 milyar liralık bir tasarruf eklenmesi gerekiyor. Fakat finansal yatırımlara bakıldığında, bu rakamın yarısına bile ulaşamıyorsunuz. Demek ki yurt içine yerleşik bu hesaplar doğruysa, tasarrufların önemli bir kısmını finansal yatırım araçlarının dışındaki yatırım imkanlarında değerlendiriyorlar. Biz bu yatırımcıları daha iyi getiri sağlayacakları, beklentilerine daha uygun yatırım portföyüne sahip olacakları finansal yatırımlar alanına çekebilirsek, neye yatırım yapmak istiyorlarsa, altınsa altına, gayrimenkul ise gayrimenkule yatırım yapsınlar... Ama bunların kendisine değil, onları temsil eden finansal varlıklara yatırım yapmaları noktasında ikna etmemiz durumunda, şu anki tasarruf miktarını çok kısa bir yolla çok kolaylıkla bir misli artırmamız mümkün.”
“Toplam sermaye piyasası varlığı milli gelirin yüzde 80'ine denk gelmeli"
Turhan, “Bizim varmak istediğimiz nihai hedef, milli gelirimizin yüzde 80'ine denk, toplam sermaye piyasası varlığı. Borsada işlem gören şirket sayısı en az 1000 olmalı. Borsada menkul kıymetleri işlem gören şirketlerin piyasa değerinin hiç olmazsa bugünkü milli gelir seviyesine ulaştığı bir sermaye piyasası yapısını hedefliyoruz” dedi.
Bu hedeflere yönelik 5 yıllık stratejik planlar yapıldığını dile getiren Turhan, şu anda çok önemli yapısal değişiklikler gerçekleştiğini, SPK'nın öncülüğünde SPK Kanunu'nun dönemin ihtiyaçlarına uygun olarak, kapsayıcı, tutarlı bütünlükçü bir mevzuat olacağını, bunun dışında İMKB'nin şirketleşme süreci bulunduğunu ve bir taraftan yapısal değişikliklerin gerçekleştiğini anlattı.
Turhan, sermaye piyasasında dikey entegrasyonu sağlamaya çalıştıklarını, bunun dışında coğrafyaya yayılmaya çalıştıklarını belirterek, bütün bunlar bir araya geldiğinde, parçaların toplamından daha büyük bir sonuç oluşturmasını beklediklerini, ama bunun biraz daha zaman alabileceğini söyledi.