IMF'den Ecevit'e olumlu mesaj var

IMF Heyeti, çarşamba günü ‘Yakın İzleme Anlaşması’ çerçevesinde Türkiye geliyor. IMF Türkiye Masası Şefi Martin Hardy, ‘‘Biz öncelikle yeni hükümetin ne istediğine bakacağız. Yeni hükümetin önerilerine olumlu yaklaşacağız. Şartlar uyarsa her türlü yardıma hazırız’’ dedi.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Masası Şefi Martin Hardy başkanlığındaki IMF heyeti, görüşmelerde bulunmak üzere 27 Ocak Çarşamba günü Türkiye'ye geliyor. Son olarak, Ekim 1998'de Türkiye'ye gelerek, Temmuz-Ağustos-Eylül aylarındaki gerçekleşmeleri inceleyen Fon heyeti, Türkiye ziyaretinde, Ekim-Kasım-Aralık aylarına ait gerçekleşmelere bakacak.

8 Şubat'a kadar Türkiye'de kalacak olan IMF heyeti, Ankara ve İstanbul'da kamu ve özel sektör temsilcileri ile yapacağı görüşmelerde, 1999 yılı beklentilerini de değerlendirecek.

OLUMLU YAKLAŞACAĞIZ

Martin Hardy, ziyaretle ilgili olarak, A.A.'nın sorularını yanıtlarken, öncelikle yeni hükümetin kurulmasının olumlu bir gelişme olduğunu ifade etti. Hardy, ‘‘Ziyaretimizde, yeni hükümetin çalışmalarını ve 1999 ekonomik beklentilerini ele alacağız. Yeni hükümetin önerilerine olumlu bir şekilde yaklaşacağız’’ diye.

Ziyaretlerinde, öncelikle, Yakın İzleme Anlaşması çerçevesindeki gerçekleşmelere bakacaklarını belirten Hardy, Türkiye'nin, bundan önceki hedeflerini tutturduğuna dikkati çekti.

Mali yardım konusunu içeren bir anlaşma konusunda, şimdiye kadar hiçbir görüşme olmağını, ancak Türkiye'nin uyguladığı program itibariyle mali bir desteğin gerekliliğini hatırlatan Hardy, şöyle devam etti:

‘‘Türkiye, ciddi bir anti-enflasyonist programla, yapısal programları uygulamaya başlamıştır. Bu türden bir programın, mali desteği de içermesi gerekir. Bunun için, böyle mali desteği içeren bir anlaşma için görüşülmesi gerekir. Öncelikle belirtmek isterim ki, yapısal uygulamaları da bulunduran geniş kapsamlı bir ekonomik programın, birçok ayrıntılı önlemleri içermesi lazımdır, bunun için ise belirli bir zaman gerekir. Biz de öncelikle, yeni Hükümetin ne istediğine bakacağız. Mali yardım içeren bir anlaşmayı istemesi durumunda, bunun seçimlere kadar olan dönemde nasıl gerçekleştirilebileceğini öğrenmek isteriz. Kısa bir zaman dilimi içinde bunun gerçekleştirilmesi gerçekten zordur.’’

Hardy, şartların uygun olması durumunda, Türkiye'ye her türlü yardım için hazır olduklarını da sözlerine ekledi.

SON DEĞERLENDİRMESİ

IMF, en son yayımladığı ‘‘Dünya Ekonomisi'nin Görünümü’’ raporunda, Türkiye'de, faizlerin, piyasaların uygun olmaması nedeniyle, dış borçlanma gerçekleştirememesi ve siyasi belirsizlikten kaynaklanarak yükseldiğini vurgulamıştı.

Raporda, alınan ekonomik önlemlerin ve yapısal reformların sürdürülmesi gerektiği belirtilirken, Türkiye'nin, 1999'un ilk aylarında, toplam borcunun üçte birini ödeyeceği hatırlatıldı ve bu borcun rahat ödenebilmesi için, faizlerin düşmesi gerektiği belirtilmişti.

Sözlü destek bile yeter

Uluslararası finans kuruluşları yetkilileri, Türkiye'de, 1994 mali krizi dahil olmak üzere, tüm mali krizlerin temelinde döviz rezervlerinin erimesinin etkili olduğunu belirterek, Brezilya krizinin de ortaya çıktığı ve dış borçlanmanın zorlaştığı bir dönemde, IMF'den alınacak sözlü bir bir desteğin bile, Türkiye'nin döviz rezervi istikrarı açısından çok önemli olduğunu vurguluyorlar. Yetkililer, Türkiye'nin, IMF ile kısa dönemde mali kaynak içeren bir anlaşma yapamaması durumunda bile, IMF'den, ‘‘Yakın İzleme’’ anlaşmasında ‘‘hedeflerin tutturulduğu’’ yönünde bir açıklama almasının dahi dış borçlanma açısından büyük önem taşıdığını ifade ediyorlar.